SABRIMIZ KALMADI

25 Ağustos 2015, 19:09 PINAR YILMAZ

terör olaylarına karşı artık sabrı kalmayan Türk insanı farklı şehirlerde farklı eylemlerle tepkilerini dile getirmektedir.

Değerli Basın mensupları, Son günlerde hepimizin yüreğini yakan terör olaylarına karşı artık sabrı kalmayan Türk insanı farklı şehirlerde farklı eylemlerle tepkilerini dile getirmektedir. Kimi zaman şehir halkının, kimi zaman da bizzat şehit yakınlarının tepkileri, sizin de malumunuz olduğu üzere iktidar partisini, yandaşlarını ve bu partiden nemalananları oldukça rahatsız etmektedir. Çünkü onlara göre ülke güllük gülistanlık, huzur içerisinde, sorunsuzdur!!! *** “Analar ağlamasın” sloganıyla başlattıkları ve ilk başta hiçbirimizin bir anlam veremediği “açılım safsatasının” gerçekte ne olduğu, neyi hedeflediği her geçen gün biraz daha netleşmektedir… Evet, onların dediği gibi analar ağlamıyor… İyi ama kimin anaları ağlamıyor? Türk-Kürt demeden askerliğini yapan, polis olan tüm garibanların anaları ağlıyor… Ama saraylarda gemicikleriyle, sıfırladıkları paralarıyla oynaşanların; sahte çürük raporlarıyla askere gitmeyenlerin anaları ise elbette ağlamıyor! *** Değerli Basın mensupları, Yaşanan bu acılar karşısında ateşin düştüğü yerden bir feryat, bir figan gelmemesi mümkün müdür? Şehit yakınlarının ya da şehir halkının tepkilerini abartılı bulan yandaş yalamalar, Rabbim inşallah sizin ocağınıza da ateşi düşürür de, anlarsınız bir gün!.. Kendisi de Yarbay olan şehit Yüzbaşının abisinin tepkisi karşısında şerefe, haysiyete ve insanlığa sığmayacak laflar edenler, inşallah en kısa zamanda sizler de aynı acıyı yaşarsınız da, sırf yandaşı olduğunuz için ses çıkarmadıklarınız hakkında bakalım o zaman neler söyleyeceksiniz? *** Ve yaşanan olaylar arasında en garibi… Tüm bu tepkiler karşısında insanların yürek yangınını hiçe sayan, ağababalarına yaranabilmek için “suçlu ve elebaşı” avına çıkanların, her toplumsal olayın altında Ülkü Ocaklarını araması, her fırsatta Ülkü Ocakları yöneticilerini ifade vermeye çağırmaları da ayrı bir gariplik, ayrı bir ironidir. Yüce Türk Milleti bilir ki, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, kendisini vatan evlatlarını milli ve manevi değerlerine bağlı, devletine saygılı, bayrağının ve ezanının ebedi koruyucuları ve yayıcıları olarak yetiştirmeye adamış bir kuruluştur. Elbette Ülkü Ocakları da tüm bu olaylar karşısında sessiz kalmamaktadır. Ancak herkes şunu çok iyi bilmelidir ki, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı hiçbir illegal olayın içinde, yanında olmamıştır, düzenleyicisi de asla olmaz, olamaz! Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nda yetişen gençler bu ahlak ve terbiyeyle yetişir, kurumsal olarak alınan kararlar doğrultusunda hareket eder! Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı, kurumsal olarak içinde bulunacağını ya da bizzat düzenleyicisi olacağı eylemlerin haricinde hiçbir ortamda bulunmaz! Öte yandan, Bozkurt işareti, tüm Türk Milletine mal olmuş, Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’yla ya da Ülkücü Kurum ve kuruluşlarla alakası olsun olmasın, içinde hissettiği Türklük duygusunun bir dışavurumu olarak yapılan bir işarettir! Bu işareti herkes yapar, yapabilir, bunu ambargo koymaya hiçbirimizin hakkı da yetkisi de yoktur! Bu yüzden şu konu da çok işi bilinmeli ki, “Bu işareti yapan herkes Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın kurumsal olarak üyesi ya da sempatizanıdır” şeklinde bir genelleme yapmak çok yanlıştır. Son zamanlarda gerek güvenlik güçleri, gerekse diğer yetkililer olumsuz bir davranış yaşanan herhangi bir ortamda, Bozkurt İşareti yapan kim olursa olsun, o kişiyle birebir muhatap olmak yerine kurumsal olarak Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ve yetkilileriyle uğraşma alışkanlığı edinmiş (ya da böyle bir emir almış) olmalılar ki tüm okları bize doğrulmaktadırlar! Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada çıkan bir habere göre, Sayın Cumhurbaşkanımız teröristlerle, onların meclisteki uzantılarıyla ya da onlara destek verenlerle uğraşmak yerine, ekibine emir vermiş: “Milliyetçi Hareket Partisini ve destek verenleri bitirin!” Ben de Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın Kırıkkale İl Başkanlığını yapan bir (âcizane) Ülkücü olarak diyorum ki, “Yaptığım hiçbir şeyi inkâr etmem… Ancak haksızlığa uğradığım her bir konu için de bir tek Ülkücü’nün bir tek saçının teline tüm dünyayı kurban ederim! Bizim işimiz eğitim… Biz gelecek nesillere eğitimli ve kültürlü gençler yetiştirmek için bu vakıfların başındayız… Ancak bu yolda önümüze çıkacak olan, kayaları bir çakıl taşı misali denizde sektirmesini de iyi biliriz… Değerli Basınımıza ve Kamuoyuna saygıyla duyurulur! Ali GENÇTÜRK Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Kırıkkale İl Başkanı

Bu haber 994 defa okunmuştur.