Kırıkkale Medya ve Gazeteciler Cemiyetinden Muhteşem program

11 Ocak 2018, 03:00 PINAR YILMAZ

Kırıkkale Medya ve Gazeteciler Cemiyetinden Muhteşem program Kırıkkale Medya ve Gazeteciler Cemiyeti tarafından yaklaşan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle, bu sene hayatını yitiren Kırıkkaleli gazeteciler adına Gönül Sofrasında anma programı düzenlendi. Programda, hayatını kaybeden basın camiası mensupları Murat Sekman ve Hasan Ulusoy, hayatlarından kesitlerden hazırlanan sunumlarla anıldı ve Kırıkkale'nin duayen gazetecilerinden Erhan Göğem'e meslekte 45. yılı adına onur ödülü verildi. DUYGU DOLU ANLAR YAŞANDI Program Gönül Sofrasında düzenlenirken anma programına Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı, Kırıkkale Emniyet Müdürü Mahmut Çorumlu, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Karaca, gazeteciler cemiyetine bağlı gazete imtiyaz sahipleri, radyo temsilcileri, Hasan Ulusoy'un ve Murat Sekman'ın aileleri katıldı. Program sunuculuğunu Kadir Kipmen yaparken Tiyatrocu Metin yazarı Sezai Yeşilyurt şiirleriyle katılımcıları duygulandırdı. Kırıkkale Medya ve Gazeteciler Cemiyeti Günün anısına Murat Sekman''ın, Hasan Ulusoy'un ailesine ve Erhan Göğem'e plaket takdim etti VATAN DELİSİ BİR İNSANIM Anma Programı yemek ikramının ardından Murat Sekman, Hasan Ulusoy ve Erhan Göğem'in slayt gösterileriyle devam etti. Slayt gösterilerinin ardından konuşmalara geçildi. İlk olarak Kırıkkale Medya ve Gazeteciler cemiyeti Başkanı Ercihan Çakmak konuşmasını gerçekleştirdi. Çakmak, "Erhan Ağabey bizim yaşayan bir markamız. Kendisini çok seviyor ve sayıyoruz. Murat Sekman çok değerli bir arkadaşımızdı. Çok erken ayrıldı aramızdan. Ameliyatın dan 3 gün önce kendisini uğurladık. Dedi ki hastalıktan kurtulacağım inşallah. Biz onun dönüşünü kucaklamayı beklerken Mevlam bize tabutunu omuzlamayı nasip etti. Bu camiaya büyük emek verdi. Bütün sevenleri kucaklayan bir insandı. Yokluğunu her zaman hissedeceğiz. Benim ağabeyim yoktu.Erzurum'da öğrenciyim. Bana bir ağabeyim dedi ki kültür müdürü Hasan Ulusoy'u bul ona benden selam söyle dedi. Üniversiteyi bitirdim Kırıkkale'ye geldim. Hasan Ağabey kültür müdürü onu buldum. Hasan Ağabey bana sen ne iş yaparsın dedi. Bende vatan delisi bir insanım. Sen dedi şu gazeteye git orada devam et dedi. Dostluğumuz bu dünyada bakiydi. İnşallah ahirette de mevlam bize komşuluk nasip eder.''diye konuştu. GAZETECİLERİN ÇOK BÜYÜK SORUNLARI VAR Anma programına katılan Türkiye Gazeteciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Karaca, "Gerçekten Anadolu'da gazetecilik yapmak çok zor, hele hele küçük illerde gazetecilik yapmak daha zor. Sizleri öncelikle kutluyorum. Neden zor, çünkü burada herkes sizi tanır. Belediye başkanının aleyhinde bir yazı yazarsanız, belediyenin önünden geçemezsiniz, emniyet müdürümüzün de aleyhinde yazı yazarsanız, kapısının önünden geçemezsiniz. Biz şanslıyız, büyükşehirdeyiz, bizi görmüyorlar çok yazıyoruz. Çalışan gazetecilerin çok büyük sorunları var. Elimizde bir yıpranma payımız vardı, bu yıpranma payı bir ara yok edildi, tekrar geri verildi. Bu sefer de basın kartı şartı getirildi. Tabii Anadolu'daki arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu basın kartı ne işe yarar diye basın kartına müracaat etmiyorlar. İşte basın kartı belki bir şeye yaramıyordu ama yıpranma şartı geldi ve dört yıl geriye dönük basın kartı olmayanlar yıpranma payından yararlanamadı" şeklinde konuştu.

HEP ÖRNEK OLMUŞ BİR İNSAN Saygılı, "Cemiyetimize çok teşekkür ediyorum çok güzel bir çalışma yapmış. Çocukluğumdan beri severek takip ettiği, saygı duyduğum beyefendiliği ile kişiliği ile hep örnek olmuş bir insan Erhan Ağabey.Rabbim inşallah sana sağlıklı, huzurlu ömürler verirde nice nice 45 yıllar çalışırsın. Hasan Bey çok fazla çalışma ortamımız olmadı ama Kırıkkale'de gerçekten sevilen bir şahsiyetti. Benimde saygı duyduğum bir insandı. Allah nur içinde yatırsın.'' MURAT HALA BENDE SOĞUMADI Saygılı, Murat Sekman'ın ölümünden önce yaşadığı olayları katılımcılara aktardı. " Murat'a gelince Murat hala bende soğumadı. Bugün burada eşi var. Çocukları var. Kız kardeşi var. Murat'a ben sizler kadar yanıyorum. Açık ve net söylüyorum. Çünkü ben alışamadım. Çok yakın çalıştığım bir kardeşimdi. Çok seviyordum. Özel bir yeri vardı bende. Çok etkilendim. Çok duygulandım. Ameliyata gideceğim başkanım bana müsaade et. Ben birincisinde müsaade etmedim. Niye müsaade etmedim ben bu ameliyatı doğru bulmuyorum, Murat dedim. Kafama yatmıyor dedim peki Başkanım dedi. Aradan bir 6 ay geçti. 6 Ay sonra geldi. Bana başkanım çok iyi araştırdım dedi. Her tarafa baktım. Bu mükemmel on numara şöyle olacak böyle olacak kurtulacağım bundan dedi. Yine razı değilim Murat ama kararını kendin ver. Oda bana gitmek istiyorum başkanım dedi. Rahmetlik olmadan bir gün olmadan önceydi. Karısı Sema'yla konuşuyorduk. Murat'ı telefona verdi. Bana gece 12'ydi. Dedi ki bana başkanım bir an önce kurtulsam dedi bana. Bende ona dedim ki sen inançlı bir çocuksun. Allah izin verirse sen bunların hepsini yeneceksin, ve geleceksin çok işimiz var dedim. Herkes seni bekliyor dedim. Tamam başkanım geleceğim, inancım da var dedi. Son olarak bana şu ifadeyi kullandı. Başkanım bir şey söyleyeceğim dedi. Ben sizi çok seviyorum dedi. O söz benim hiç bir zaman kulaklarımdan çıkmayacak. Ben çok üzülüyorum, Murat'a ama Allah'ın takdiri. Hepimiz için bir zaman var. Er yada geç diyemiyoruz. Vaktinde gidiyoruz. Ben evlatlarından tek istediğim şey şudur. Kendilerinde söyledim. Babanıza layık bir evlat olacaksınız. Ondan da hiç bir şüphem yok. Mekanını cennet etsin çok naif efendi bir kişilikti. Herkes çok seviyordu. Tüm Kırıkkale'de de herkes bunu söylüyor. Allah mekanını cennet etsin. Ben tekraren sizlere teşekkür ediyorum. Böyle bir program düzenlediniz unutmadınız içinizden çıkan kardeşlerinizi.''dedi. Program sonunda katılımcılar toplu fotoğraf çektirdi.