ŞAH KARTAL TEDAVİ EDİLEREK SULAKYURT TA DOĞAL HAYATA BIRAKILDI

14 Mayıs 2018, 09:00 PINAR YILMAZ

ŞAH KARTAL TEDAVİ EDİLEREK SULAKYURT TA DOĞAL HAYATA BIRAKILDI Sulakyurt ta iki Kaymakam ın katıldığı programla ,Tedavi edilen Şah Kartal Kendi bölgesine bırakıldı Şah Kartal Mart ayında Sulakyurt ilçemizde duyarlı vatandaşlarımız tarafından bulunarak Kırıkkale Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüne teslim edilmişti. Edinilen bilgilere göre,Şah Kartal halsizlik ve pençelerinde şişlik dolayısıyla Kırıkkale Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde 2 hafta süre ile tedavi edilmiştir.1,5 ay süreyle Şube Müdürlüğümüz tarafından bakımı yapılmıştır. sulakyurt da bir vatandaşın ihbarı ile alınıp tedavi edilerek yine doğal hayata bırakılan şah kartal ın yaban hayatla buluşma gününü görüntüledik.kaymakam Yunus Emre Vural,geleceğin kaymakamı beyobalı hemşerimiz Ömer Saygılı ve orman su işleri doğa koruma şube müdürü Neslihan Akdemir ve ekibi üstün bir gayretle ve özverili çalışmaları ile iyileşen şahin i getirerek sağ salim doğal hayata bıraktılar. 2009 yılından itibaren Kırıkkale Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ile Kırıkkale Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi arasında imzalanan protokol kapsamında doğada yaralan yaralanma, yakalanma vb. sebeplerden dolayı getirilen 407 hayvan tedavi edilerek tabiata salınmıştır. Yüksekliği 1000 m ve daha fazla olan ormanlarda, bozkırlarda, büyük ağaçlıklı tarım alanlarında ürer. Doğu popülasyonları doğal bozkır ve tarım habitatlarında ürer. Boyu erkekte 75-78 cm , dişide 82-75 cm arasındadır. Kanat boyu erkekte 58 , dişide 65 cm , kanat genişliği erkekte 190 , dişide 210 cm dir. Şah kartalın ağırlığı erkekte 3 , dişide 5,5 kğdolayındadır.Kışlama alanlarında sulak alanları tercih ederler. Küçük gruplar halinde göç eder. Tek başlarına yada çiftler halinde yiyecek ve su kaynaklarında görülür. İstisnai olarak sonbahar göçünde 200 bireylik büyük gruplar da bildirilmiştir. Orta Avrupa'da, Balkan yarımadasında, Türkiye ve Kafkasya'da yetişkinler yerli olup gençler güneye göç ederler. Üreme alanlarının ortadan kaldırılması, dağlardaki yoğun ormancılık faaliyetleri, büyük ağaçların kesimi türü tehdit etmektedir. Beslenme alanlarındaki küçük ve orta büyüklükteki av türlerinin habitatlarındaki değişiklikler (özellikle zemin sincapları Spermophilusspp.), üreme alanlarında, tarımsal genişleme, yasadışı ticaret, yuvaların yağmalanması, zehirlenme, elektrik çarpması diğer tehdit faktörleridir. Avcılık, zehirlenme, av tükenmesi ve diğer ölüm faktörleri de göç yolları üzerinde ve kışlama alanlarındaki tehditlerdir

DÜNYA GÖÇMEN KUŞLAR GÜNÜ BİLGİ NOTU Dünya Göçmen Kuşlar Günü, 2006’dan beri mayıs ayının ikinci hafta sonu tüm dünyada, göçmen kuşların ve yaşam alanlarının korunması için farkındalık oluşturmak için kutlanmaktadır. Göçmen kuşlar biyoçeşitliliğin, sağlıklı ekosistemin ve iklim değişikliğinin en önemli belirtecidir. Bunun dışında göçmen kuşlar en önemli ekolojik hizmetlerden biri olan bitki tozlaşmasında, tohumların yayılmasında ve böcek popülasyonlarını dengelemede hayati rol üstlenerek ekosistemlerin devamlılığını ve biz insanoğlunun hayatta kalmamamızı sağlamaktadır . Aşırı arazi kullanımı, yapılaşma, yasadışı ve aşırı avlama ve iklim değişikliği ,Yüksek binalar, elektrik hatları ve rüzgâr türbinleri gibi bariyerler dünyadaki göçmen kuşları tehdit etmektedirr. Uluslararası Doğal Hayatı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN)’ne göre ise dünyada 10.083 kuş türü vardır. 2.600 türün göç ettiğini ve bu sayının tüm türlerin yaklaşık yüzde 26,2’sini oluşturmaktadır. Göçmen kuşlar farklı mevsimleri farklı coğrafyalarda geçiren kuş türlerinden oluşan bir gruptur. Her sene dünyaca 50 milyar kuşun göç ettiği tahmin edilir. Bunlardan 5 milyarı Avrupa ile Afrika arasında göç eder. Türkiye'de de leylekler, kırlangıçlar ve daha birçokları sonbahar geldiğinde binlerce kilometreyi aşarak Afrika'ya göç ederler. Bir yıl önce kışladıkları yerlerine giderler. İlkbaharda ise, kuzeye göç ederek kuluçka yuvalarına dönerler. Türkiye, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında göç eden kuşlar için bir köprü oluşturması ve 400'ü aşkın göçmen türü barındırması bakımından özel bir konuma ve milletlerarası önemi haizdir. Ülkemizin tür zenginliği; Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, nitelikleri birbirinden farklı sulak alanlara sahip olması, farklı topografik ve iklimsel özellikleri içermesi, kuş göç yolları üzerinde olması, birçok bitki ve hayvanın genlerine sahip olması ve endemik türlere sahip olmasına bağlanmaktadır. Türkiye kuşların üreme, beslenme ve korunmasına imkân veren bir ülkedir. Önemli göç arterleri Anadolu üzerinden geçmektedir. Bu göçler sırasında Kırıkkale Kızılırmak Vadisi, popülasyonları barındırmakta ayrıca dinlenme ve beslenme imkanı sağlamaktadır. Kırıkkale’de 275 türün kaydı yapılmıştır. Bu sonuç Türkiye’deki kuş türü sayısı ile kıyaslandığında % 61.1’ini, dünya kuş türü sayısının ise % 2.75’ini ifade etmektedir. Alandaki kuşlardan 101 tanesinin yerli, 90 tanesinin yaz göçmeni, 49 tanesinin kış göçmeni ve 34 tanesinin transit göçer, yaz göçmeni olan bir türün ise alanda kışlamaktadır.