GÜ-VEN-ME-YİN


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 10 Nisan 2009
Geçerli Tarih: 28 Mart 2024, 19:31
Site: Haberci71.com - Kırıkkale Haberleri
URL: http://www.haberci71.com/yazar.asp?yaziID=1029


GÜ-VEN-ME-YİN

            Binlerce canın yandığı, ocaklara ateş düştüğü Gölcük depreminin hemen ardından ülkemizi ziyaret eden Amerika Birleşik Devletler Başkanının sevdiği bir çocuğun dönemin başkanı Clinton’un burnunu sıkması bize sempatik geldi. Öyle ki yıllar sonra Başkanlık yarışında rakibine yenilerek yeni başkanın kabinesinde Dışişleri Bakanı olan Bayan Clinton’u yenge misafirliğinde bağrımıza bastık. Eski bir dostu konuk edercesine, bizden birini evimizde ağırlarcasına Bayan Clinton’u ülkemize kabul ettik.

            Bilemiyorum belki Bay Clinton’un oval ofiste sekreteri ile yaşamış olduğu gayri ahlaki durumda mazlum olduğuna inandığımız için öyle bağrımıza bastık. Ama bence ondan önemlisi acılı günümüzde bizlere destek olduğuna inandığımızdan ve bebeğimize burnunu sıktırdığımızdan sempati duyduk.

            Bu sempati ile giden ABD-TÜRKİYE ilişkilerine Bush’un gelmesi ile dengeler değişti. Aslında Bush’un liderliğindeki Amerika sadece bizimle değil tüm dünya ile kötü oldu. Ancak kimin kime karşı yaptığı hala belli olamayan 11 Eylül saldırıları ile tüm dünyada Terörist avcılığına soyunan Bush yönetimin nasıl kendisinin Terörist durumuna düştüğüne tüm dünya şahit oldu.

            Yapmış olduğu kanunsuz işlerle tüm dünyanın nefretini üzerine çeken Bush; ülkemizde de çok büyük nefretle anıldı. Bush’a duyulan bu öfke Amerikan karşıtlığına dönüştü. Ülkemizde Amerika Çıkarcı, katil, menfaatlerini her şeyin üstünde tutan, insan haklarına saygısız, enerji ve nükleer çalışmalarla dünyanın iklimini değiştirip insanlığı yok eden bir görünümle anılır oldu.

            Hele Süleymaniye’de yaşanan talihsiz çuval olayından sonra Amerika adeta Başbakanın tabiri ile “bizim için bitmişti” “daha da dost ve müttefik demeyiz” durumuna gelmişti.

            Ancak dünyayı kan gölüne çeviren bir yönetimin sona ermesi ile Obama’nın Amerikan başkanı olmasıyla birden bu nefret bitmeye başladı. En azından durağan bir döneme girdi.

Ta ki Obama’nın nerdeyse ilk sayılacak yurtdışı gezisinde önceliği ülkemize vermesi ve Türkiye’de estirdiği dostane hava ile bu karşıtlık birden sevgiye dönüştü. İnsanlar Amerikanın yeni başkanının ülkemizdeki bu ziyarette tavırlarını doğal ve samimi buldular.

Anıtkabir ziyareti ve bu ziyarette bizzat defteri kendi yazarak imzalaması, Meclisteki konuşması, Muhalefetle diyalogu, Başbakan ile Başbakanlıkta görüşerek jest yapması, Türk Basketçilerden söz etmesi, Türkçe “evet” demesi bile sempatik geldi.

İstanbul ayağında ise camimize ilgi göstermesi, gençlerle toplantısı ve konuşmaları ilgi çekti.

Her ne kadar trafik nedeni ile insanlar sıkıntı çektiyse de çok fazla kızmadılar. Çünkü garip bir sempati doğdu.

Tüm bunlardan sonra elbette Amerika süper güç, dünyanın ekonomik ve Askeri alanda lideri durumunda ve birçok bölgede söz sahibidir. Onunla dost olmak bizim çıkarlarımız için doğru olur. Ancak unutmayalım ki Ayı derinden post Amerikandan dost olmaz. Ne kadar dost görünürlerse görünsünler çıkarları ön plana çıkınca babalarını tanımazlar. Bu yüzden yöneticilerimiz elbet biliyorlardır ama biz birde Kırıkkale’den söyleyelim. Birkaç yıl onlarla birlikte görev yapan biri olarak söylüyorum Gü ven me yin.

Selam ve dua ile…