KİME DİZ ÇÖKTÜRÜYORSUN


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 01 Şubat 2010
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 02:36
Site: Haberci71.com - Kırıkkale Haberleri
URL: http://www.haberci71.com/yazar.asp?yaziID=2328


KİME DİZ ÇÖKTÜRÜYORSUN

            Ekranlardan haber seyretmek artık cesaret istiyor. Çünkü bazıları gerçekçi haber yaparken bazıları içine yorumlarını katıp, çalışmış oldukları kanalının düşüncelerini millete empoze etmeye çalışıyor. Hatta bazı sunucular işi daha ileri götürerek kanal manal dinlemeden direk kendi beyin yapısını halkın beynine enjekte etme gayretine giriyor.

            Hal zaten böyle iken birde düşüncesi kendinden çok gerilerden gelen bazı yazarları ve gazetecileri çıkarıp bu düşüncelere mesnet bulmaya uğraşıyorlar. Çoğunlukla da başarıyorlar.

            Çok izlendiğini iddia eden bir televizyon kanalında devlet desteği olmadan ayakta kalması mümkün olmayan bir gazetenin yazarını çıkarmışlar konuşuyor. Devlet desteği diyorum çünkü evvelden beri bu gazeteyi resmi kurumlara almak adettendir. Hatta geleneğin ötesinde zorunluluktur. Adını yönetim biçiminden aldığından mıdır, yoksa sol görüşün tek temsilcisi olduğu anlayışından mıdır, yoksa başka nedenlerle midir bilmiyorum ama öyledir işte.

            Neyse;

            Bu yazar son olayları ve ülkemin gündemini değerlendiriyor hararetle. Açılımdan tutun, milli birlik projesinin zararlarına, ekonominin battığı iddiasından suikast olayına kadar her konuda anlatıyor. Elbette çanak sorularla koptu gidiyor tutana aşk olsun.

            Konu elbet sıcak olduğundan dönüp dolaşıp Ergenekon ve Başbakan yardımcısı Bülent Arınça suikast olayına geliyor.

            Ergenekon konusunu savunurken sanırsınız bakkaldan çikilota çalan çocukların savunmasını yapıyor. Gören görmeyen diyecek ki yazık canları istemiş paraları da yokmuş almışlar. Cezanın en hafifi olan tekrir ile cezalandıralım ve bitsin bu iş anlayışı ile veriyor cevapları.

            Suikast olayını anlatırken lafı dolandırıyor evirip çeviriyor. Ama “evet bende şüpheleniyorum bu işten veya yok kardeşim olmaz suikast falan yok.” Demiyor. Eveleyip geveliyor.

            Olsun ne düşünürse düşünsün. Buda ilgilendirmiyor beni. Ama ettiği bir söz haddini aşınca ekran başında da olsa  “… Dur bakalım… “ diyorsunuz.

            Neymiş bu olaylar Silahlı Kuvvetlere diz çöktürüyormuş. Aslında Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanına söyleyip işte buna diyeceksin o “hadi…” sözünü devlete ne söylüyorsun” demek lazım.

            Kim kime diz çöktürüyor. Benim necip milletimin bağrından çıkan bu aziz milletin ordusuna kimse bu sözü söyleyemez. Bu ordu kimsenin karşısında diz çökmez. Bu orduya kimse bu suçlama da bulunamaz. Kimsenin haddi değildir bu. Elbet bizde içindeki çürükleri eleştiriyoruz. Onların ayıklanmasını istiyoruz. Her kurumda olduğu gibi burada da çapsızlar olabilir. Gazetecilerin içinde yok mu? Elbet var. TSK’nin içinden ayıklansın çürükler. Ama ordu kozmik odanın aranması ile veya birkaç kişinin adı suç örgütünün içinde geçiyor diye kimseye diz çökmez.

            Bu yaftalamayı yapan iki amaçla yapar. Ya bu kahraman ordumuzu bilmiyordur. Nalları altında bu düşüncedeki insanları ezeceğini anlamıyordur. Yâda orduyu demokratikleştirmeden uzaklaştırıp darbe yapmaya davet ediyordur. Mevcut hükümete ve devletin bağımsız yargısına karşı orduyu bu tür kışkırtıcı sözlerle tahrik etme gayretindedir.  Aksi bir şey düşünmek zor. Her iki düşünce de vahimdir. Ülkenin aydın denilen kesiminden bu tür yorumların yapılması acıdır. Kendi içini acıtmıyor olabilir. Ama saf ve temiz milletimin sinesini acıyor.

            Bağımsız yargı elbet görevini yapacaktır. Silahlı Kuvvetler de geleneklerine uygun olarak vakur duruşu ile bekleyecek ve içine sızmışlar varsa onları hukuk yoluyla temizlenmesine destek verecektir. Bu diz çökme değil ancak dik duruşdur.

            Selam ve dua ile…