MÜSEBBİBİ OLMALI


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 15 Eylül 2010
Geçerli Tarih: 19 Mart 2024, 05:15
Site: Haberci71.com - Kırıkkale Haberleri
URL: http://www.haberci71.com/yazar.asp?yaziID=3929


MÜSEBBİBİ OLMALI

Referandumun ardından çok yorumların olacağını zaten önceden söylemiştik. Haklı veya haksız birçok yorum yapılmasının demokratik anlamda da saygın karşılanması gerekiyor.

            Ancak;

            Bu yorumlar öncelikle yapıcı olmalı. Bir yandan yapayım derken diğerini ötekileştirmenin kimseye bir şey katamayacağı kesindir. Kaybeden çok olur yıkıcı olunca ama kazanan olmaz.

            Kimi bu referandumu güven oylamasına çevirme gayretinde oldu. Şimdilerde de illa buna devam etme niyeti taşıyor. Oysa bu evet oyları kimseye toplu olarak verilmiş değil. Yani kimse üzerine alınmasın ve tüm oyları sahiplenmesin. İktidarın bu gayretinin olmadığını görüyoruz ama hala bazı çevreler inatla bunun üzerinde durarak gaz verme niyetine devam ediyor.

            Bazıları ortada olan hayır oylarını paylaşamıyor. Efendim yüzde kırk ikilik oyun kime ait olduğu konusunda muhalefet partileri senin benim kavgası vermeye devam ediyor. Ekranlarda kimi görsek bu oy oranına sahip çıkıp diğerlerini yok sayıyor. En azından kendi oranlarını olağanüstü gösteriyor. Doğrusu bu değil. zira emin olun Akpartiden de hayır oyu veren insanlar vardır. O halde evet veren muhalifler gibi hayır verenleri de yok saymak yanlıştır.

            Bir grup referandumu değerlendirirken erken seçim çağrısı yapıyor. Peki, daha yeni seçimlerin zamanında yapılması kültürünü kazanıyorken neden olsun erken seçim ve ne kazandırır Allah aşkına erken seçim.

            Bir başka konu ise bu değişikliğin uygulanıp uygulanmayacağıdır. Şüphe duyulmasın. Benim ülkem büyüktür. Benim ülkem her şeyin üstesinden gelir. Bu yasaları da en güzel şekilde uygular. Şimdi bir aylık süre var. Bu sürede uyum yasaları çıkacak ve anayasanın ilgili maddeleri uygulanacak. Kimse gereksiz yere paniğe kapılmasın veya işte bak olmadı diye elini ovuşturmasın.

            Şimdi bir başka konu ise;

            Referandum sonucunda elbette herkes sonucu değerlendirecek. Elbette kendilerince eleştiri ve öz eleştiri yapacak. Elbette sonucu partisi, ülkesi, memleketi için değerlendirecek ve bir Sonraki seçimlerde daha kapsamalı strateji üretme gayretinde olacak. Ancak tüm bunları yaparken yukarıda belirttiğim gibi yıkıcı olmayacak.

            Partilerin değerlendirmesi gereken bir konu da kimin bu sürece nasıl katkı sağladığıdır. İl başkanı, ilçe başkanı, milletvekilli, parti yöneticisi, il genel meclisi, belediye meclisi, mahalle komitesi yani tüm ilgililer ne kadar katkı sağladı bunu iyi tahlil etmek gerekiyor. Ramazan ayı boyunca iftarda evinde sıcak çorbasını içenle seçim çalışması için bir simitle oruç açan bir mi? Sahurdan sonra iki saat dinlenenle orucu uykuya tutturan bir mi? Her gün bir faaliyetle referandumu anlatanla işinin başından bir dakika ayrılmayan bir mi?

            Vaktini, maddi gücünü, enerjisini bu işe tevdi edenle kılını kıpırdatmayan siyasi bir mi olmalı. Bunun değerlendirmesini kim yapar bilmiyorum. Ama sapla samanı karıştırmadan bu işe gönlü ile girmiş olanlarla uzaktan sevmenin en güzeli olacağını düşünenler bir olmamalı.

            Erdoğan, Kılıçtaroğlu, Bahçeli veya bir başka liderin ardına sığınarak günü kurtaran partililere halkın tepkisi ağır olur. Yerel siyasilerin lider kadar olmasa da ona yakın sevilmesi lazım ki ülke genelinde lidere destek olsun. Lider değiştiğinde siyasette biter.

            İyi yada kötü bu seçimin çalışanını alışmayanını değerlendirip müsebbiplerin iyi tahlil edilmesi gelecek için şart görünüyor. Yoksa birileri çalışır birileri de onların sırtına basarak yükselir gider.

            Selam ve dua ile…