MÜSLÜMANIN HATALARA KARŞI TAVRI


Açıklama:
Kategori: Köşe Yazıları
Eklenme Tarihi: 30 Ocak 2012
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 00:27
Site: Haberci71.com - Kırıkkale Haberleri
URL: http://www.haberci71.com/yazar.asp?yaziID=7102


MÜSLÜMANIN HATALARA KARŞI TAVRI

Kuran ahlakından uzak yaşayan insanlar hata yapan kişilere karşı soğuk bir karakter segiler, hemen kızgınlıkla davranışlarının yanlış olduğunu ifade ederler. Kendi menfaatlerine zarar geleceğini düşündükleri için asla affedici, alttan alıcı bir tavır sergilemezler. Hatalarından dolayı insanları uyarmak, iyiliği için öğüt vermek ve yardım etmek gibi bir düşünceleri yoktur. Hiçbir zaman öfkelendiklerinde  kendilerini tutup sağlıklı bir konuşmaya yapmaya çalışmazlar.

Müslüman ise eleştiriyi de Allah rızası için yapandır. Müslüman yapılan hatadan dolayı sinirlense bile nefsinin kışkırtmalarına kulak vermeyen, Allah’a sığınıp karşısındaki insanın da acizliklerle, unutmaya, yanılmaya yatkın olarak yaratıldığının bilincinde olarak ona yardım etmeye yönelik tavır segiler. Müslüman nasıl ki kendi cennetini düşünüyorsa, Allah rızası için karşısındaki insanın da ahiret hayatını düşünür, yanlış tavırlar sergilememesi için güzellikle öğüt verir. Müslümanlar öğütle hatırlatmakla emrolunmuşlardır.

“Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.’’ (Ali İmran Suresi, 104)

Bu davranış biçimi Müslümanlar arasında kardeşliğin pekişmesine de vesiledir. Müslümanların bulunduğu bir ortamda yapılan hatalardan dolayı gerginlik, tartışma, bağırıp çağırma meydana gelmez. Eleştiriyi yapan kişi kadar, eleştirilen de güzel ahlak göstermekle sorumludur. Hata yapan kişi de öğüt verildiği için küçük düşmez, eleştirilerin iyiliği için yapıldığıdan dolayı rahatsız olmaz.

İnsana hatayı yaptıran da, tevbe edip bağışlanma dilemesi için fırsat sunan da Allah’tır. Tüm bunları insanların imtihanı için yaratmaktadır. Bu yüzden ne yapılan hatadan dolayı üzülmek doğrudur, ne de hata yapan kişiye öfkelenmek… Allah dileseydi bütün insanlar kusursuz olabilirdi. Ancak Rabbimiz insana aczini hatırlatıp, Kendisine daha çok şükür içinde olmamız için imtihanı böyle yaratmıştır. Allah olumsuz gibi görünen bu olaylarla kullarını demekte ve ahiret hayatına hazırlamaktadır. Bu yüzden Müslüman olumsuz gibi görünen bu anları bir ecir fırsatı olarak değerlendirmeli, güzel ahlak göstermek için gayret sarfetmelidir. Aksi takdirde hata yapan insana karşı sinirlenmek, küçük görmek, dalga geçmek, bağırıp çağırmak kolay olandır. Zor ve doğru olan öfkeyi yenip Allah rızası için güzel ahlak göstermektir. İnsanı Rabbi katında değerli kılan da budur.

“Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.’’ (Ali İmran Suresi, 134)

Kuran ahlakından uzak yaşayan insanlar arasında eleştiri gururu inciten, insanı küçük düşüren, çevresinde saygınlığına zarar gelmesine neden olan bir durumdur. Hata yapmanın ve eleştirilmenin yanlış olduğu düşüncesi insanlara çocukluk yaşlarından itibaren empoze edilir. Bu yüzden insanların geneli hata yapmama, hata yaptığında hemen kamufle etme eğilimindedir. Oysa bu tavırlar insanı sıkıntıya düşüren ve yoran davranışlardır. Bir insanın hata yapmama olasılığı yoktur. İnsanın bildiği halde bunu unutup kusursuz insanı oynaması hiç akla ve mantığa uygun değildir. Oysa Müslümanlar arasında bir insanı hatasızlığı değil, hatalar karşında gösterdiği güzel ahlak değerli yapar. En güzeli insanın hata yaptığında aczini bilerek Allah’a sığınması ve hayırları görmeye çalışmasıdır.

“Ancak tevbe edenler, (kendilerini ve başkalarını) düzeltenler ve (indirileni) açıklayanlar(a gelince); artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim.’’ (Bakara Suresi, 160)