Rütbesi ve makamı ne olursa olsun, anayasamıza göre herkez kanunlar önünde eşittir. Kanun önünde o kişinin imtiyazı geçmez.
Ülkemide kanunlar eğer güçlünün yanındayse, vay o ülkede yaşıyan garıban insanların haline, onlar yandı. Çünkü vergiyi veren o,çocuğunun askerlik çağı geldiğinde, güle güle askere yolluyan onlar, devlet kapılarında itişen kalkışılan onlar, hiç yokta ceza evlerini dolduran onlar ve haksızlığa uğruyanlar onlar. Allah aşkına hukukuk burda tarafsızlığını ortaya koyuyormu, ben bu durumu sizlerin takdirine bırakıyorum. Benim anayasamdaki hukuku bahsederken, bir tarafsız ilkesine uyması lazım, iki hahsızdan akkı alım haklıya vermesi lazım. Bugün yazılı ve görsel medyada sergilenen olaylara bakın. Güçlü haksızsa olsa, varlıklı olduğu için, avukat ordusuyla kendini haklı çıkarıyor.Diğer taraftan gariban vatandaş bir haksız olayla karşı karşıya gelmiş, üzerindeki bu haksız oları savunacak bir avukat bulamuyor.
Bu sosyal adaletede ters düşmektedir. Gariban vatandaş kendi kaderine terk ediliyor. Böyle sosyal adalet olmaz. Hala bir baş örtüsüyle uğraşmaktayız.Sanki bu ülkenin kalkınmasına bu örtü engel olmaktadır. İnsan kendi ülkesinin insanları için güzel hizmet vermesi gerekirken, onların bu ülkede kendi inancını gereğiyle yaşama tarzına mudahale ediyoruz. Çocuğunu şehit vermiş bu vatan için, çocuğunun şetih madalyasını alması için askeri garnizosuna alınmıyor, neymiş kıyafetin layikliğe aykırı dide garnizona sokulmuyor. Diğer taraftan lakciyim ve atatürkcüyüm diyip bir sürü haksız mal varlığına sahip oluyor, çocuğuna çürük raporu alıp askere göndermiyor. Haklarında çok ciddi iddialar olduğu halde ceza evlerine giremiyor. Askeri Hastahanesi olan GATA'yı kendi çiflikleri gibi kullanmaya başlıyorlar, ve bu hastahaneye başbakanın eşi baş örtülüdür diye sokmuyorlar. Burda hukuktan ve anayasadan bahsedilirmi.Bu olaylar gerçek. Bu kurumlar kendilerine çeki düzen vermelidirler. Bir devlet içinde ikinci devlet olmaz. Kendimize gelmeliyiz, bir ülkenin bir başbakanı olur, onuda halkın tevehcü oylarıyla seçilir ve ülkenin başına getirilir. Herkez buna alışmalı kendi kafasına göre hareket etmmelidir. Hepimiz bir birimizi sevsekdek ve sevmesekte bir gemi içindeyiz. Allah korusun bu gemi batarsa hepimiz denizde kayboluruz. Bazı farklarımız olacak, bunu medeni bir şekilde kendi aramızda çözmeliyiz. Bu gün dışardaki düşmanlara karşı birlik ve dirlik zamanımızdır.Bizler ülkemizi seviyoruz. Kalkınması için gelin birlikte çalışalım. Hürmetlerimle.