Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

ÖLÜM ÜZERİNE YAZILMIŞ BİR KAÇ SATIR....

Şelçuk Silsüpür

05 Temmuz 2011, 00:16

Şelçuk Silsüpür

ÖLÜM ÜZERİNE YAZILMIŞ BİR KAÇ SATIR…   

         Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber…     

      Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber?   (Necip Fazıl KISAKÜREK) Ölüm, belki de üzerinde doğumdan ve yaşamdan fazla konuşulmuş bir olgu. İçimizi titreten bir olgu… İlkçağdan günümüze kadar gelmiş geçmiş bütün milletlerde ölüm olgusu hep yer alır. Genç ve yaşlı olanı var. Zor ve daha kolay olanı da…Her birimiz farklı analardan, farklı yerlerde doğup farklı ortamlarda yaşıyoruz. Ama yol, eninde sonunda bitiyor. Ölümsüz olmak, sadece hayallerimizi süsleyen bir fanteziden başka bir şey değil ve geride bıraktığımız hatıralarda yaşayabiliyoruz. Belki birkaç fotoğraf ve kulaklarımızda kalmış bir ses… Gılgamış destanını herkes bilir. Gılgamış ölümsüzlüğü arayan bir kralın öyküsüdür. Destana konu olan kral Gılgamış İ.Ö. 3000 yıllarında Mezopotamya’nın Uruk kentinde hüküm sürmüştür. Ölümsüzlüğün ve bilginin peşindeki insanı yücelterek anlatan Gılgamış Destanı, günümüze kalabilmiş, bilinen en eski destandır. Gılgamış, ölümsüzlük otunu bularak ölümsüz olmayı arzu eder. Utnapiştim, ölümsüzlüğün sırrını bilen bir bilgedir. Gılgamış, bu bilgeyi bulur ve ondan ölümsüzlük otunun yerini öğrenir. Ölümsüzlük otuyla gençliğine yeniden dönecek ve ölümsüzlüğe kavuşacaktır. Ama destanın insanlar için en üzücü bölümü burada başlar. Çünkü Gılgamış, ölümsüzlük otunu denizden çıkarır fakat yemeye fırsat bulamadan onu bir yılana kaptırır ve Uruk’a eli boş ve üzgün bir şekilde döner çünkü “insanoğlu ölümlüdür ve hiçbir şey onu değiştiremez.” 

Biz Türk milleti, ölüme gözünü kırpmadan gitmeyi bilen bir milletiz. Çin vakayinamelerinde Türklerden bahseden Çinli tarihçiler  ”Türkler savaşta ölmeyi şeref sayarlar, yatakta ölmekten hicap duyarlar” diye yazmaktadırlar.

 Cenabı Allah, Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de  “Her nefis ölümü tadacaktır.” (Enbiya, 35) diyor. Bazı dinî yorumlar, ölümü bir lezzet olarak tanımlıyorlar. Herkesin eninde sonunda ulaşacağı bir tat… Kimi zaman ise yaşam gibi ölümün de bir hak olduğundan söz ediliyor. Ama her söylem, ölümün kaçınılmazlığını; en azından bu dünyadaki yaşamın ölümle sona ereceğini itiraf ediyor. Ölüme bir sevdaya gider gibi gidenler var. Ölüm korkusunu çok erken yaşamaya başlayıp dünyayı kendine zehir edenler de… Hâlbuki yaşamak ve ölmek, güneşin doğması ve batması gibi bir şey… Yaşamın güzelliğini neden ölümün korkusu ile sevimsizleştirmeli ki?    Hz. Mevlana, “herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” ifadesiyle de ölümün ayrılık değil kavuşmak olduğuna dikkati çekiyor. Bu nedenle de Mevlana ölümü, Şeb-i Aruz yani düğün gecesi, kavuşma gecesi olarak ifade ediyor.

Biz Türkler, Yüce dinimiz İslamiyet’e girdikten sonra Şehitliği en yüksek mertebe olarak kabul ederiz. Cenabı Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar ölü değil, diridirler, fakat siz farkında değilsiniz.” (Bakara, 154)                Değerli okurlarım, “Öleceğini bilerek yaşayan tek canlı insanoğludur.” Bir gün gelecek ve nefes bitecek, yani öleceğiz. Hoca helallik istediğinde sorar ya “Mevtayı nasıl bilirsiniz?” dediğinde “iyi biliriz, Allah rahmet eylesin ” dedirtmek felsefesiyle yaşamak gerek bence. Ömrünü Allah’tan korkup, kuldan utanarak ve güzel eserler bırakarak geçirenlere ne mutlu…             Yahya Kemal’in “Sessiz Gemi” şiiriyle makaleyi bitiriyorum.

             “Artık demir almak günü gelmişse zamandan              Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.”   Bu güzel şiir, gemi ve deniz temaları işlenmesine rağmen, ölüm ve ayrılığı ifade eder.

Şair, ölmüş bir kimsenin tekrar dönemeyeceğini de bitiş dizeleriyle anlatır.

             “Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden              Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.”  

 

Bu haber 3492 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi