Ahmet Yaman

05 Ağustos 2008, 16:28

1959 yılında kırıkkale’nin bahşılı ilçesinde doğdum. Tahsilimi hürriyet ilkokulu, kırıkkale ortaokulu ve endüstri meslek lisesin de tamamladım.

Fotoğrafçılığa ortaokul son sınıfını okurken başladım,ama asıl kendi makinemi alıp bu işe dört elle sarılmam 1974 yılının ilkbaharında foto uğur’un (şu andaki müessese sahibi) kırıkkale’nin saygın fotoğrafçısı ömer dedeci’nin destekleriyle olmuştur.

İlk olarak üstten bakmalı “lubıtel-2 “makineyle başladım. Fiyatı 450 lr. İdi, 30 günde kazandığım parayla borcumu ödedim ,slr makinelere geçmek gerekti, bu sefer rus malı “zenit ttl”5000 lr. Ya aldım. Tabii ki nasıl ödeyeceğim korkusu ile, meslek lisesine başladım.

Evimin uzak olması nedeniyle ihtiyaçtan doğan fotoğraf çekerek para kazanmak ve günlük, masraflarımı çıkartmak zorundaydım, bu arzu, bende daha sonra saplantıya ve sevdaya dönüştü. Kazandığım üç beş kuruşu ise filtrelere, değişik objektiflere yatırıyordum, okul bittikten sonra bende 1978 de foto ajansta, stüdyo dışı çekim elemanı olarak çalışmaya başladım. Mke havuzları, hastaneler ve düğün salonlarında çekimlere gidip kendimi ve mesleği geliştirdim. 1980 yılında vatani görevimi yapmak üzere askere gittim. Askerlik yerim olan bilecik söğüt jandarma kışlasında alay fotoğrafçısı olarak görev yaptım. Alay komutanımız kıdemli albay sedat işeri den, yaptığım 19 aylık üstün başarı çalışmalarımdan dolayı onur belgesi aldım.

Askerdeki fotoğraf işlerini yaptığım sıralarda istanbul’a görevli gittiğimde 47 bin tl. Ye “pentax”marka bir makine aldım. Artık benim fotoğraf konusunda yapamayacağım şey yok diye düşünmeye başladım.

1982 de askerlik dönüşü fotoğrafçlık konusunda tecrübe sahibi olduğumu düşündüm ve evime karanlık oda aranjör baskısı, film banyosu takımları aldım. Foto ajans sahibi ağabeyim trt muhabiri mustafa altıntığ ile rafineri için, sanayi fotoğrafları çekmeğe başladım. Yükseklik korkusunu aşmayı ve panoramik fotoğraf çekmekteki püf noktalarını öğrendim, kendisine teşekkür eder sağlıklı bir ömür dilerim.

1983 de evlendim.1985 de kırıkkale tüpraş’ta işe başladım. 1989 dan 1994 e kadar kırıkkale tv lerin de, denge tv proğramcısı, krt tv da haber muhabiri, olarak görev yaptım.

Kırıkkale valisi, sayın şahabeddin harput’tan, çevre beratı ödülü, sayın behiç çelik’ten, karakeçili kaymakamı münir karaloğlu’ndan, bahşılı kaymakamı mehmet baygül’den yapmış olduğum arşiv çalışmalarından dolayı takdir belgesi aldım. Kırıkkale tarihinde ilk defa avrupa gençliği üyelerinin sponsorluğunda “çevre ve insan” isimli fotoğraf yarışması düzenleme komitesinde editörlük yaptım. Halen anadolu ajansı bahşılı yurt muhabirliği ve il gazetesi, çevre muhabirliği yapmaktayım. Türkiye’nin şampiyonu tüpraş tan emekli olup, çevre ve doğa fotoğrafçılığı ile kırıkkale’nin yeni dönem arşiv çalışmalarına başladım.

Doğa da yakın obje, makro çekimi ve panoramik çekimleri yapmayı çok severim.

Fotoğraf’la anı yakalama sanatı benim ruhuma işlemiş durumunda, gittiğim her yere makinemi ve takım çantamı götürüyorum.

Gördüğüm her güzel şeyi karelerime alıyorum, memleketimiz, çevremiz o kadar güzel ki, yeter ki onu sevmesini bilelim. Anıları dondurmak, kaybolmakta olan doğa güzelliklerimizi , yeşilliklerimizi belgelemek çok güzel bir duygudur, bazen çok yakınımızdaki güzelliği göremeyiz ama bir fotoğrafçı gözüyle bakıp, o anı yakalamaktır. Güzel bir çalışmadan sonra burası bizim ilimiz mi,böyle güzellikler varda biz mi görmüyoruz diye sitemlerde bulunuruz.

Bazı fotoğraflar vardır tesadüf yakalanır, amatörlere ellerinde makinesi olanlara sesleniyorum,elinizde veya çantanızda her an çekim yapılacakmış gibi hazır olun,öyle bir anı yakalarsınız ki dünyaya ışık tutar. Baktıkça size gülümsemeyi veya acı anıyı anlatır. İnsan hayatı da film şeridi gibi, metrelerce fotoğraf karelerine çekilmektedir. Uzun zaman sonra tatlı bir anı olarak hatırlanırlar.

Fotoğraf makineleri ve sistemleri dünyasına dijital sistem ve bilgisayarın girmesi ile tabiri caizse mertlik bozulmuştur. Photoshop programı ile hiçbir yeri gezmeden, terlemeden, fotoğrafınızı veya bir yakınınızı o yöreye, manzaraya yerleştirip sanki orada çekilmiş gibi yapabiliyorsunuz, bir nevi laboratuarların ve stüdyoların işleri kolaylaştı ama ,fotoğraf sanatına darbe vurdu diye düşünüyorum.

Pek yakında kurmayı düşündüğüm internet sitesinde ”benim sevdamdır fotoğraf” sloganı ile fotoğraf alanında her şeyi paylaşmak isteyenleri siteme bekliyorum.

Fotoğrafçılığı öğrenmek arzusu ile değişik konularda, bütün yurdumuzun her yöresinden , fotoğraflı haber belgeselleriyle,farklı yorumlarda buluşmak dileğiyle,

Sağlıklı ve mutlu kalın.

Bu haber 5099 defa okunmuştur.