DÜNYA KADIN GÜNÜNDE, KADIN İÇİN DÜŞÜNDÜKLERİMİZ.

08 Mart 2011, 16:48

DÜNYA KADIN GÜNÜNDE, KADIN İÇİN DÜŞÜNDÜKLERİMİZ.

Atalarımızın bir sözü vardır, "Beşiği sallayan el, Dünyayı sallar" diye, Çünkü büyüklerimiz bilir ki Ana geleceğin mimarıdır. Kadın bozulursa nesillerde bozulacaktır. O nedenle anneye gereken önem ve değer verilmelidir.

Aklı başında, kadir kıymet bilen, imanlı kişiler karşısında kadın, saygın yüce bir varlıktır. Ona karşı her zaman kibar ve nazik davranır, onu korumak için üstüne titrerler. Kadına değer vermeyen, istismar eden, bir meta gibi kullanan, ona saygı duymayan, zulüm eden, zorba ve kötü ahlaklı insanlar, gücünü kadın üstünde kullanmaktan çekinmezler, kaba ve hoyrat davranışı ile kadını üzerler.Kadında kendini bu hoyrat kişilerin değil de o nazik insanların gözü ile kendine bakmalı, kadına değer vermeyenlerden uzak durmalı, saygınlığını ve yüceliğini her zaman korumalıdır.

Kibar ve saygılı insanların en aza indiği, şiddetin arttığı, sevgi, saygının azaldığı günümüzde en çok ezilen kadın ve çocuklardır. Eğitimciler bundan yola çıkarak sadece kadını ve çocuğu eğitmek için gayret ederler, Habu ki birbirinin ayrılmaz bir parçası olan ailenin temelden eğitilmesi, birbirine karşı sorumluluklarının öğretilmesi gerekmektedir.

Bizlerde Kadınlarımızı Kızlarımızı eğitmek istiyorsak, kız erkek diye ayırım yapmadan, haklarına riayet ederek okula göndermeli, ana, baba ve çocuğu eğitmek için, özel aile eğitimi yapılmalı ve ya derneğimizin yürüttüğü, “Gülhaseğitim Seferberliği” gibi, alternatif çalışmalardan faydalanmalıdır.Bizler küçükken büyüklerimiz, “Tavuk mu? Yumurtadan çıkar, yumurtamı tavuktan diye şaşırtıcı sorular sorarlardı, günümüzde kadın sorunlarına eğilenler önce kadını çocuğu eğitelim diyorlar.

Aslında erkek ve kadın bir elmanın iki yarısı gibidir, erkek olmadan kadın, kadın olmadan erkek olmayacaktır. Kadın ve erkek ayrı özellikleri olan insanlardır. Allah’u Teala Kuranda insanlara hitaben Ben sizin, güzelliğinize çirkinliğinize, fakirliğinize zenginliğinize (cinsinize renginize) değil kalplerinize bakarım diyor. Bir başka ayette “Huzur bulasınız diye sizlere eşler yarattım” diyor, pek çok ayette “Ey iman edenler” diye hitap ederek. Kadın erkek arasında ayrım yapmıyor.

İslam karşıtı kişiler, dinin kadına değer vermediğini iddia ederek, şahitlikte ve evlilikte kadına haksızlık edildiğini savunuyor, Bu iki konuyu saptırarak ele alarak kadınların dini değerlerden uzaklaşmasını zalimlerin odağına düşmesini istiyor, sorduruyor.

1. (İslamda neden bir kadının değil, iki ancak iki kadının şahitliği tam oluyor?

2. Kadının onuru ayaklar altına alarak, erkek birinci eşinin üstüne ikici, üçüncü, dördüncü eş alıyor.

1. Sorunun cevabı: Şahitlik çok önemli bir meseledir. Yaratıcı yarattığı varlıkların özelliklerini bilir ve ona göre bir kural koyar. Çünkü kadın çok hassas bir varlıktır, dehşet veren olaylarda bazı kadınlar gözünü kapar çığlık atar dikkatini kaybeder erkekler bu konuda daha dirayetli bakarlar. O nedenle bir kadının göremediğini diğer bir kadın görebilir diye iki kadın şahit istenir.

2. Sorunun cevabı: Dinimiz bir kadınla iktifa etmemizi tavsiye ediyor. Eğer aralarında adaleti sağlayabilirsen bulunduğun zamana göre evini ayırarak, gıda, giyisi ve sosyal ihtiyacını ve sevgiyi adaletli tutabilirsen diğerlerini alabilirsin diyor. Bu adaleti sağlayacak ve maddi imkânları olabilecek kimselere izin veriyor. Bu nedenle Mevlana Celaleddini Rumi gibi Veliler bir tane eşle ile yetinmişlerdir. Peki peygamberimiz neden çok evlenmiş derseniz, biliyorsunuz kuranın hükümleri bölüm, bölüm gelmiştir. Kur’an da çok evlilik yasaklanmadan önce herkes hesapsız evleniyordu. Evlilik konusunda hükümler gelince, yapılacak evlilikler durdurulmuştur.

Biliyorsunuz peygamberimiz, gençlik çağında Hz. Hatice 40, kendisi 25 yaşında iken dul bir hanımla evlenmiş tek bir eşle hayatına devam etmiştir. Hz. Hatice Validemizin vefatından sonra, yakınlarının teklifleri nedeni, eşleri şehit düşen muhtaç kadınlar nedeni, ülkeler arası işbirliğini geliştirmek nedeni ile ve adetlere uyarak evlenmiştir.)

İslam karşıtlarına bu cevabı veriyor İslam’ın kadına değer veren yegâne tek güç olduğunu bildiriyorum.

Bu gün öz kültürümüzün bozulması ile evde olması gereken karşılıklı sevgi saygı iyi ilişkilerin yerini, sorumsuzluk ve benlik duyguları alınca evimiz huzur yeri olmaktan çıkmakta, bin bir ümitle başlayan evlilikler, hüsranla son bulmaktadır. Bunun çaresi aile ve çocuk eğitimidir. Evlenmeden önce her çift, birbirine karşı sorumluluklarını öğrenmesi için evlilik okulunu çocuk eğitimini tamamlamaları ya da öz kültürü hayata geçiren Gülhaseğitim seferberliğine katılmaları gerekir diye düşünüyorum…Sizler ne Dersiniz???

Selam ve saygılarımla /Güzel Hasletler Eğitim Derneği Başk. Raziye Ünal / gülhasegitim@hotmail.com

Bu haber 3579 defa okunmuştur.