ALLAH IN YARATTIĞI KADERE TESLİM OLMAK

23 Aralık 2013, 02:27

ALLAH’IN YARATTIĞI KADERE TESLİM OLMAK

Allah imtihan ortamının bir gereği olarak zıtlıkları iç içe yaratır. Güzel-çirkin, kötü-iyi, sağlam-bozuk, karanlık-aydınlık… İnsanın kıyas yapmasını ve muhakeme gücünün artmasını sağlayan durumlardır. Kıyas yapan insan alışkanlık perdesinden kurtulur, eksik olanı güzel olanla karşılaştırarak şükrünü arttırır. Örneğin; insan sağlıklı iken bulunduğu durumun güzelliğini farkedemeyecek kadar düz bir bakış açısına sahip olurken, bir hastalığa yakalandığında,acizliğinin daha çok farkına varır, sağlığın ne kadar büyük bir nimet olduğu üzerinde düşünmeye başlar. Bu zıtlıklardır insanı olgunlaştıran. Ancak insan zıtlıkları Rabbinden bir rahmet olarak değilde, aksilik olarak değerlendirirse, olayın hikmetini göremez, isyankar bir tutum takınır. Bu da kişinin mutsuz olmasına neden olur.

Müslüman dünyadaki eksiklerle, cenneti kıyas eder ve oraya özlemi artar. Rabbine ve cennetine kavuşmak için var gücüyle çaba harcar. Çünkü dünyaya ait olan hastalık, eskime, bozulma, yaşlanma gibi özellikler cennete olmayan, Allah’ın insanlara dünya hayatının geçiciliğini hatırlatmak için yarattığı olaylardır.

Dünyada yaşanan zorluk ve rahatlık anları da bir zıtlık olup, insanın Rabbine olan teslimiyetini göstermesi açısından ecir fırsatlarıdır. Müslüman bu anların Allah’ın bir kaderi olarak özel yaratıldığının farkındadır. Bundan dolayı Müslüman zorluk anlarını bir olumsuzluk olarak değil, cennetteki konumunu belirleyen ibadet zamanları olarak değerlendirir. Çünkü kadere iman ve olumsuz gibi görünen olaylara hayır gözüyle bakmak da birer ibadettir. Allah bizi bu hallerimizden de sorguya çekecektir.

“… Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.’’ (Bakara Suresi, 216)

Örneğin; çok önemli bir iş toplantısını geç uyandığı için kaçıran bir insan, bu duruma sabretmeli, olay üzerinde derin düşünerek hayrını görmeye çalışmalıdır. Çünkü bu olay tesadüfen başına gelmemiştir. Belki de erken kalkıp toplantısına yetişmek için aceleyle arabasına binen bu kişi, yolda trafik kazası geçirecek, ömrünün diğer kalanını sakat bir birey olarak yaşayacaktır. Allah kulunun üzerindeki sevgi ve korumasından ötürü böyle bir olayı yaratmış olabilir. Tabi böyle bir olayın birçok hayrıda olabilir. Allah detayları mükemmel yaratandır. Kişi bu olayın hayrını dünyada görmesede tevekkül etmeli, Rabbine şükretmelidir.

Allah kaderinde insanlar için birçok detayı yaratmıştır. Kaza, ölüm, yaşlılık, sel, deprem gibi olaylar kaderle yaratıldığı gibi yanan bir yemek, ayağa takılan bir taş, unutulan bir televizyon programı da kaderle yaratılmakta, hepsi Allah’ın gücünü hatırlatmaktadır. İnsan olaylara Rabbinin istediği tarzda baktığında huzuru ve rahatı yaşayabilir. Aksi takdirde, kader unutulduğunda kişi olayları kendinin kontrol ettiğini sanır, kendince düzenlemek için çaba gösterir. Çabası sonuç vermeyince, herşey istediği gibi gitmeyince kendini suçlar ve bundan çok büyük sıkıntı duyar. Herşeyden önce Rabbine güvenip-dayanmadığı için mutsuz olur, Allah’ın korumasından ve rahmetinden bir haber yaşar.

“Gaybın anahtarları O'nun Katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve herşey) apaçık bir kitaptadır.’’ (En'am Suresi, 59)