KURAN IN SIRLARINI ANLAMAK

22 Mayıs 2013, 16:46

KURAN’IN SIRLARINI ANLAMAK

Kuran’ı okuyup da bazı insanların anlayamamalarının birçok nedeni vardır. Örneğin Kuran’ı anlamak için kişiye Allah tarafından özel bir anlama gücünün ve hikmetin verilmiş olması gerekmektedir. Elbette Kuran’ı anlayabilmek için bazı şeyleri bilmek gerekmektedir. Ancak ne kadar bilgi sahibi olunursa olunsun, Allah’ın hikmet vermemesi durumunda Kuran’da haber verilen mesajın anlaşılması mümkün değildir.

Eski tarihlerde yaşamış, bu örnekteki gibi bilgisi olan, ancak hikmet sahibi olmayan bazı din alimi görünümlü kişiler, birçok insanı yanlış yönlendirmişlerdir. Kendileri haktan uzaklaştıkları gibi, yönlendirdikleri insanları da haktan uzaklaştırmışlardır. Örneğin Peygamberimiz (sav) zamanında dili Arapça olduğu halde yanlış bir ahlak üzerinde olan insanlar, Kuran’ı anlamak için Arapça bilgisinin yeterli olmadığını göstermektedir.

İnsanın hikmet sahibi olabilmesinin tek şartı ise, Allah’a karşı derin bir korku sahibi olmasıdır. Büyüklenmek ise Allah korkusunun önündeki en büyük engeldir. Kişi, Kuran’ı okurken büyüklenen bir ruh halinde olursa, anlaması mümkün değildir. Büyüklenen insanın şuuru da kapalı olacağından, Kuran’ın güzelliğini ve sır bilgilerini kavraması zorlaşır. Rabbimiz bir ayetinde insanın Allah korkusu ile derin bir anlayış kazanacağını şöyle haber vermiştir:

Ey iman edenler, Allah'tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir. (Enfal Suresi, 29)

Bir de bu insanlar, Kuran’ı anlayamadıkları gibi, istedikleri gibi de yorumlamaktadırlar. Bu insanların akılları o kadar kapanmıştır ki, kolaylıkla anlaşılabilecek konuları dahi anlayamamaktadırlar. Buna bağlı olarak da Kuran’ın çelişkili olduğu gibi mantıksızlıkları öne sürmektedirler.

Kuran’daki hikmetleri anlayamamanın diğer bir nedeni de, kişinin Kuran’ı okurken derinlemesine düşünmemesidir. Kuran herhangi bir kitap olmadığından, okurken, Yaratıcının kullarına mesajı olduğu bilinci ile okunmalıdır. Zira Rabbimiz Kuran’ın birçok ayetinde kullarını düşünmeye davet etmektedir. Sonuçta Rabbimiz Kuran ile insanın nasıl yaşaması gerektiğini, nasıl davranışlarda bulunursa mutlu olacağını, ölümden sonraki hayatı hakkında bilgiler vermektedir. Bu yüzden Kuran’ın derin tefekkür edilmesi gerekmektedir. Rabbimiz bir ayetinde kulları için ayetleri açıkladığını şöyle haber vermiştir:

Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. Öğüt alıp düşünmesini bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıkladık. (Enam Suresi, 126)

İnsan ömrü boyunca birçok olayla muhatap olur. Allah Kuran’da insanın bu olaylara karşı nasıl bir tavır takınması gerektiğini haber vermiştir. Eğer kişi yaşadığı olaylara Rabbimiz’in Kuran’da tarif ettiği şekilde karşılık verirse, hayatında düzen, başarı ve bereket olur. Eğer Kuran’ı değil de, kendi aklını yol gösterici kabul ederse, hayatında birçok karmaşa ve çözümsüzlük meydana gelir. Zira insanın yaratıcısı ve her şeyini bilen Allah’ın değil de, kendi kurallarını farz gibi uygulaması akılsızlığın en büyük örneğidir. Bu akılsızlık da insanın hem dünyada, hem de ahirette büyük bir kayıp yaşamasına neden olmaktadır.

Andolsun Biz Kur'an'ı zikr (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen var mı? (Kamer Suresi, 17)

Bu haber 3016 defa okunmuştur.