İSRAFIN KÜÇÜĞÜ BÜYÜĞÜ OLMAZ

10 Temmuz 2015, 01:23

İSRAFIN KÜÇÜĞÜ BÜYÜĞÜ OLMAZ Rabbimiz insanlara ömürleri boyunca sayısız nimetler bahşeden, her kulunu yakından takip edendir. Başımıza gelen olumlu yada olumsuz tüm olaylar O’ndandır ve hepsi bir hikmet üzere yaratılmıştır. Tüm bunlara karşı ise Rabbimizin bizden isteği O’nu şirk koşmadan sevmemiz, nimetlerin şükrünü yapmamızdır. Rabbimiz sonsuz merhamet sahibir; hata yaptığımızda tevbe nasip edip affeden, tevekkül etmeyi öğretip, üzerimizdeki ağır yükleri kaldıran, kaldıramayacağımız yükü bize taşıtmayandır. İnsanların büyük bir bölümü nimetleri sanki amaçsızca yaratılmış gibi sadece rahatı için kullanmaktadır. Oysa nimetler; yediğimiz rızıklar, giydiğimiz giysiler, içtiğimiz su, yağmurun bir ölçü ile yağışı, bazılarımızın ismini bile duymadığı ancak evrendeki düzeni sağlayan dengeler, kullandığımız teknolojik aletler ve saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok lütuf Allah’ın Kendisini hatırlamamız ve şükretmemiz için yarattığı güzelliklerdir. Eğer yeryüzündeki ağaçların tümü kalem ve deniz de -onun ardından yedi deniz daha eklenerek- (mürekkep) olsa, yine de Allah'ın kelimeleri (yazmakla) tükenmez. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Lokman Suresi, 27) İnsanlar Allah’ın bahşettiği bu her nimetten sorgulaya çekileceklerini bilmelidirler. Nimetlere şükrün bir göstergesi de israftan kaçınmaktır. Kişi “Bu kadarcık israftan da birşey olmaz” mantığından uzak durmalı, küçük büyük israfa neden olan eylemlerden kaçınmalıdır. İnsan tek bir rızkın dahi topraktan nasıl yetiştiğini düşünmeli ve Allah’a şükretmelidir. Örneğin toprak kara ve kirli bir yapıya sahip olmasına rağmen farklı tatlarda, renklerde ve kokularda ürünler vermektedir. Bir tek elmanın bile birçok çeşidi bulunmaktadır. Rabbimiz her birini ayrı bir ilimle yaratmıştır. Asmalı ve asmasız bahçeleri, hurmaları ve tadları farklı ekinleri, zeytinleri ve narları -birbirine benzer ve benzeşmez- yaratan O’dur. Ürün verdiğinde ürününden yiyin ve hasad günü hakkını verin; israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. (En’am Suresi, 141) Rabbimiz yeryüzündeki tüm insanların ihtiyacını karşılayacak kadar rızık yaratmıştır. Ancak dünyada israf yaygın olunca bazı insanlar nimetlerden eşit şekilde faydalanamamaktadırlar. Bunun için yiyecek, içecek ve giyeceklerin israf edilmeden kullanılmasına çabalanmalı, insanlar bu konuda eğitilmelidirler. Elbette bu eğitimin temelinde Allah’a sevgi ve şükür konusu olmalıdır. Çünkü bir insana ne kadar eğitim verilirse verilsin, Allah sevgisini yaşamıyorsa israf etmemesi için geçerli bir nedeni yoktur. İnsanları israfa teşvik eden yine şeytandır. Şeytan bazı insanlara israf etmenin çok da önemli bir konu olmadığı telkinini vererek, küçük bir israftan çok büyük israflara kadar duyarsızlaştırmaya çalışmaktadır. İsrafı alışkanlık edinen bir insan zamanla yaptığının yanlış olduğunu göremeyecek hale gelir ve vicdanı bu konuda körelebilir. Bugün israf konusunda duyarsızlaşan kişi ise zamanla başka haramları da yapabilecek hale gelebilir, ki şeytanın amacı da budur. Bu yüzden Müslümanlar her konuda olduğu gibi bu konuda da birbirlerini doğru olana teşvik etmede çekimser kalmamalıdırlar. Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. Çünkü saçıp-savuranlar, şeytanın kardeşleri olmuşlardır; şeytan ise Rabbine karşı nankördür. (İsra Suresi, 26-27)

Bu haber 2237 defa okunmuştur.