HERŞEY ALLAH KATINDA CANLIDIR

15 Ocak 2015, 01:23

HERŞEY ALLAH KATINDA CANLIDIR

Hayatamız boyunca beş duyumuz ile yaşamımızı sürdürürüz. Beş duyumuzun algısının dışında başka bir algı bizim için mümkün değildir. Zaman ve mekan kavramı da bu şekildedir. Örneğin bir insan öldüğünde, o kişiyi beş duyumuzla algılayamadığımız için bize yok olmuş gibi gelir. Yani görüntümüzde olmayan varlıklar bizim için yokluktur.Tabii bu durum sadece insanlar için geçerlidir. Zamandan ve mekandan münezzeh olan Rabbimiz için bir varlığın yok olması diye bir konu yoktur. Allah’ın ilmi sınırsız ve sonsuzdur. Rabbimiz bütün varlık alemini yoktan yarattığı için, hepsinin en detay bilgisine de sahiptir.

İnsanların aksine Allah’ın bir olayın sonucunu bekleme gibi bir eksikliği yoktur. Rabbimiz katında doğum da, yaşam da, ölüm de ve ahiret hayatı da tek bir anda bitmiştir. Allah’ın varlık alemi için kaderinde yarattığı tüm olaylar bir kitapta yazılı bulunmaktadır. Bu kitap Levh-i Mahfuz’dur.

Gökte ve yerde gizli olan hiçbir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) olmasın. (Neml Suresi, 75)

... Katımız'da (bütün bunları) saklayıp-koruyan bir kitap vardır. (Kaf Suresi, 4)

Bu ayet bize bir gerçeği haber vermektedir; Allah katında hiç birşey son bulmaz. Yani aslında hiçbir insan ölmez, hiçbir devlet yok olmaz, hiçbir nimet tükenmez... Hepsi Allah’ın katında canlı durmaktadır. Örneğin dünyaya gelen bir bebeğin o daha anne karnında bile değilken sonsuz yaşamı başlamıştır. Nasıl doğacağı, ailesinin kimler olacağı, nasıl bir yaşantısının olacağı, nerede, nasıl öleceği ve ahiret yaşantısı Allah katında bellidir.

Bu, bazılarınızın ilk defa duyduğu bir konu olabilir. Bir insanın sonzuluk kavramını anlayabilmesi için Allah’ın gücünü takdir ederek derin düşünmesi gerekmektedir.Bunun için olaylara samimi bakmak şarttır. Çünkü Rabbimiz’in ayetinde de haber verdiği üzere ancak korkup-sakınanlar öğüt alabilirler.

Allah'tan ‘İçi titreyerek korkan’ öğüt alır-düşünür. (A'la Suresi, 10)

Konunun anlaşılması için birkaç örnek daha verecek olursak; Hz. Adem bizlerin görmediği, Kuran’da Rabbimizin bildirdiği bir peygamberdir. Ancak bizim Hz. Adem’i görmemiş olmamız ve şu an dünyada yaşamıyor olması, onun yok olduğu anlamına gelmez. Hz. Adem sadece bizim görüntümüzde, bizim hislerimizde yoktur.Allah katında Hz. Adem’in durumu; onun cennette yaratılması, yasaklı meyveyi yemesi, meleklerin secde edip, şeytanın büyüklenmesi, Hz. Adem’in dünyaya gönderilmesi, tebliği ve vefatı hala Rabbimiz katında bütün canlılığı ile durmaktadır.

Günümümüzden bir örnek verecek olursak; Türklerin ilk kez Anadolu’ya yerleşmesi, Kurtuluş savaşı, Mustafa Kemal’in ülkemiz için mücadelesi, yaptığı stratejiler, Türkiye’nin başına geçen liderler, şu anki siyasi ve ekonomik olaylar, bundan sonra da ülkemizin yaşayacakları tüm detayları ile Allah katındaki kitapta bulunmaktadır.

Örneği daha basite indirgeyecek olursak; evimize aldığımız bir sepha, onun ilk ağaç hali, kimler tarafında kesileceği, hangi fabrikada işleneceği, nerede satılacağı, sizin onu ne zaman alacağınız, bugün evinizde olması, üzerine koyduğunuz yiyecek, içecekler ve bundan sonraki halleri Allah’ın bilgisinde durmaktadır, kaybolmamıştır.