GÜZELLİKLERDEKİ SANATI VE DETAYI GÖREBİLMEK

26 Eylül 2014, 00:32

GÜZELLİKLERDEKİ SANATI VE DETAYI GÖREBİLMEK

Rengarenk ve çeşitli seslerdeki kuşlar, muhteşem güzelliğe sahip bir doğa manzarası, bin bir çeşit tattaki meyveler, masum ve tertemiz bir yüze sahip çocuklar… hepside biz Allah’ı analım, O’nu sonsuz ilmini ve yaratmadaki sınırsız gücünü görelim diye var edilmişlerdir. Ve insanın yaşamı boyunca ihtiyaç duyacağı her koşul merhamet sahibi Rabbimiz tarafından bir nimet olarak boyun eğdirilmiştir.

“Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.’’ (Casiye Suresi, 13)

Örneğin atmosfer tabakası bizi her türlü dış koşula karşı korur. Gece gökyüzünde bir yıldızın kaymakta olduğunu gördüğümüzde hemen dilek tutarız ve bu görüntü bizim çok hoşumuza gider. Oysaki bu görüntü, bir göktaşının dünyamızın atmosferine çarpması sonucu ortaya çıkan sürtünme enerjisinin görüntüsüdür. Rabbimiz atmosfer tabakasıyla böyle binlerce tehlikeden bizleri korumaktadır.

Yaşamamız için en temel şartlardan biri olan oksijen, yeryüzünde tam olması gerektiği miktarda bulunmaktadır. Yüzde 21… Eğer bu oran biraz daha az olsa hücrelerimize gerekli olan oksijen gitmediği için, vücudumuzda hiçbir reaksiyon gerçekleşemeyecek ve insanın yaşamı imkansız olacaktı. Yine aynı şekilde bu oran biraz daha fazla olsaydı, çok yüksek düzeyde enerji üretilecek ve hücrelerimizde yanma meydana gelecekti.

Bütün bu koşulları Rabbimiz bizi daha yaratmadan, dünyada hazır etmiştir. İnsan tüm bu nimetler için hiçbir çaba harcamamıştır. Hiç düşündünüz mü? Eğer bu dengelerin bir tanesini biz kontrol edebilseydik, ömür boyu hiç uyumamız gerekirdi. Oysa yeryüzü bir değil, sayılamayacak kadar çok nimetle donatılmıştır.

“Eğer Allah'ın nimetini saymaya kalkışacak olursanız, onu bir genelleme yaparak bile sayamazsınız. Gerçekten Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.’’ (Nahl Suresi, 18)

Tüm bu güzelliklerin farkında olabilmek içinse imani bir bakış açısına sahip olmak gerekir. Bazı insanlar, tüm bu denge ve düzenin kendiliğinden işlediğini sanır. “Kuşun kanadı var bu yüzden zaten uçar’’, “Bitkiler fotosentez yapar doğal olarak oksijen üretirler’’ gibi basit bir bakış açısıyla olayları değerlendirir, yaratılıştaki detayları göremezler.

Allah’ın sonsuz yaratmasının farkına varamayan kişi ise yaratılan hiçbir mucizeyi görüp ondan zevk alamaz. Hayatın koşuşturması içinde boğulup, sıkıntılar içinde yaşar. Aslında bu insanlar durumlarının farkındadırlar. Ama bir türlü çözümün ne olduğunu bulamazlar. Bunun için kendilerini meşgul edecek, onları eğlendireceğini düşündükleri bir takım sosyal faaliyetler içine girerler. Ancak bu da onları mutlu etmez. İnsan her nereye giderse gitsin, her ne yaparsa yapsın etrafındaki güzellikleri, yaratılıştaki ince detayları ve sanatı görmedikçe bu sıkıntılı durumlarından kurtulamayacaktır.

Bu güzellikleri yaratanın gücünü fark edemeyen kişi, Allah’a karşı nankörlükte bulunmaktan da çekinmez. İnanan ise, Rabbinin yaratmasındaki sonsuz gücü ve ilmini görür, O’na olan bağlılığı, sevgisi ve korkusu artar. Bu güzelliklerin en güzeli ve hiç tükenmeyecek olanını Rabbinden umar.

“De ki: "Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin Katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah'ın rızası vardır. Allah, kulları hakkıyla görendir." (Ali İmran Suresi, 15)

İnsan, çevresindeki bu güzelliklerin farkına varıp, bu muhteşem sanatı yaratının gücünü takdir edip, O’nu çokça andığında mutlu olabilecek bir ruhla yaratılmıştır. Sadece Allah anıldığında insanın kalbinin tatmin olacağını Rabbimiz şöyle haber vermiştir:

“Bunlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle mutmain olanlardır. Haberiniz olsun; kalpler yalnızca Allah'ın zikriyle mutmain olur.’’ (Ra'd Suresi, 28)

Bu haber 2749 defa okunmuştur.