BİR İŞE BAŞLARKEN ALLAH I ANMAK

12 Mart 2012, 21:54

BİR İŞE BAŞLARKEN ALLAH’I ANMAK

“Ya sınavda başarısız olursam”, “Ya işsiz kalırsam”, “Ya dereceye giremezsem” … Bu ve bunun gibi cümleler insanların çoğunun çaresizlik anında kullandıkları ifadelerdir. Ve bu insanların dünyevi korkularının bir sonucudur. İnsan evrendeki tüm alemlerin ve bu alemlerdeki canlı-cansız her varlığın Allah’ın kontrolünde olduğunu bilmezse, yaşadığı her anda kendine bir zorluk payı çıkarır. Kendini yalnız hisseder. Mantıklı düşünebilme yetisini kaybeder. Bunlara bağlı olarak da işlerinde bereketsizlik yaşar.

Allah’a samimi inanan müminler ise, her detayın Allah’ın dilemesiyle olduğunu bilirler. Allah’ın zikrinden uzak olan insanlar ise, ancak zor bir durumla karşı karşıya kaldıklarında Allah’a muhtaç olduklarını anlarlar.

İnsanın yaşadığı sıkıntılardan, korkulardan ve umutsuzluklardan kurtulabilmesinin tek yolu, her işe Allah’ı anarak ve yaptığı her işi Allah’ın kontrol ettiğini bilerek başlamasıdır. Bu, kişinin hangi işi yaparsa yapsın huzurlu, mutlu ve neşeli olmasına vesile olacaktır.

Bazı insanlar her olayda Allah’ı anmak yerine, her şeyin tesadüfen gerçekleştiğine inanmayı tercih ederler. Bu yüzden bir işe başlarken birbirlerine şans diler yada uğurlu olduğuna inandıkları kıyafeti giyer, arabaya biner, takıyı takınırlar. Yani kendine ait bir gücü olmayan nesnelere güç atfederler. Rabbimiz bu insanların durumunu şöyle haber vermiştir:

Kendilerine güç (izzet) sağlasınlar diye, Allah'tan başka ilahlar edindiler. (Meryem Suresi, 81)

“Yardım görürler umuduyla, Allah'tan başka ilahlar edindiler.” (Yasin Suresi, 74)

Bu insanlar Allah’ın gücü ve kudretinden habersiz oldukları için kendinden bile haberi olmayan nesnelerden, hayali ürünlerden medet umarlar. Bu durum ise insanı basitleştiren, komik hale getiren bir ahlaktır.

Her olayda Allah’a yönelen Hz. Süleyman bu konuda tüm inananlara örnektir.

Biz Davud'a Süleyman'ı armağan ettik. O, ne güzel kuldu. Çünkü o, (daima Allah'a) yönelip-dönen biriydi. (Sad Suresi, 30)

İnsanı ve diğer canlıları besleyen, koruyan, yaşatan Allah’tır. Bu yüzden insan her şeyini Rabbinden istemelidir. Bir işe başlarken de Allah’ı anarak başlamalıdır. Üstad Said Nursi bir işe Allah’ı anarak başlamanın önemini şu cümlelerle bildirmiştir:

“Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudatın (varlıklar) Lisan-ı hâliyle (hal dilleriyle) vird-i zebânıdır (sürekli okumaktadırlar). Evet, bu kelime öyle mübarek bir definedir ki: Senin nihayetsiz Aczin ve fakrın (muhtaçlığın), seni nihayetsiz kudrete, rahmete raptedip (bağlayıp) Kadîr-i Rahîm'in dergâhında aczi, fakrı en makbul bir şefaatçi yapar. Evet, bu kelime ile hareket eden, o adama benzer ki: Askere kaydolur. Devlet namına hareket eder. Hiçbir kimseden pervâsı (korkup-çekinmesi) kalmaz. Kanun namına, devlet namına der, her işi yapar, her şeye karşı dayanır. Her bir nebat (bitki) ve ağaç ve otların ipek gibi yumuşak kök ve damarları, Bismillah der. Sert olan taş ve toprağı deler geçer. Allah namına, Rahman namına der, her şey ona musahhar (esir) olur” (Risali-i Nur, Birinci Söz - sözler 1.söz)

Bediüzzaman’ın da söylediği gibi, kişi işinde başarı ve bereket elde etmek istiyorsa, Allah’tan dilemeli, elinden gelen bütün gayreti gösterdikten sonra, sonucundan razı olmalıdır. İnsana bir işe başlama, devam etme ve bitirme gücünü verecek olan sadece Allah’tır. Eğer bir işte yardıma ihtiyacı varsa, bu vesileleri yaratacak olan yine Rabbimiz’dir.