MİLLİYETÇİLİK AYAĞININ ALTINDAYMIŞ.
Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki. Ayağının altına kırmızı halılar seren, ceylan derisi koltuklara oturtan; katlar, köşkler, yalılar armağan eden rahmetli Erbakan’ın metbuu iken efendi yapıp başına oturtan Türk Milleti’ne; Başbakanın Mardin’deki hakareti asla kabul edilemez. Milliyetçi...lik ayağının altındaymış. Böyle bir düzeysizliği ve nankörlüğü, küfrü şimdi nasıl kaldıracağız? Bu sorunun muhatabı öncelikle yüce Türk Milletidir. Üç seçimdir oy vererek 10 yıldır ülkeyi yönetme ehliyetini tevdi eden bu aziz Millet, oy verdiklerinin kendilerine bakış açılarının hiç olmazsa farkına varır. Türk Milleti adına hareket eden her kim varsa onlar da bu hakaretlerin asli ve fer’i sorumlularıdır. Türk Milletini asli makamından indirerek etnik bilmem ne seviyesine düşürüp ardından küfredeceksin, sonra da “ben Türküm” diyen cümle gruplar seyredecekler, öyle mi?
Türklükten istifa makaleleri kaleme alan bilumum köşe yazarlarında hiç mi ahlak, vicdan yok. Bunun hesabının sorulmayacağını mı zannediyorlar? Bu ihanet davulunun müstemleke günlerinde nasıl çalındığını çok iyi bilen bir halk halâ mevcuttur. Ama Türklükten istifa ederek müstemleke gemisine binenler bir daha geri dönemeyecekler.
Ali Kemal, Hüsnüyadis ve Şeyhülislam Mustafa Sabri’nin akıbeti malumdur. İhanet büyük beladır. Girdabına kapıldın mı, çeker götürür. Asla başa dönemezsin. Dönmek için efor sarfedersin ve Türklerden özür dilersin. Ama yiğit Millet fertleri, siz müstafilerin yüzüne bile bakmadan beka ufkunda vakur yürüyüşünü yapıyor olur. Hayat böyledir.
Türkiye bir millî devlettir. Bu devletin kuruluşunda etnisiteden söz edilemez. Sadece Türk Milleti vardır. Türk Milleti, Türk Kültür ve Medeniyetine işaret eder. Türk Milletinin ortak kültür değerleri, tarihi, dini, dili ve ortak sevinç ve kederleri vardır. Israrla 36 etnik gruptan bahsedip sonra da “Türkler de bunlardan birisidir” tanımı hangi mihrakların ekmeğine yağ sürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı nasıl böyle bir aymazlığın sözcüsü olabilir? Bu tutum ve davranış; yıkım ekibi olan liberaller, bölücüler, emevici sözde İslamcılar, azınlık kompleksi olanlar, işbirlikçiler ve ajanları cesaretlendirmiyor mu? Türkiye üst- alt kimliklerin olduğu bir ülke olmadan öte “sınıfsız, kaynaşmış, mütecanis bir Milletten ibarettir”. Bunu kaç defa söyleyeceğiz. Artık öfke ve kin tohumları ekildi. Şimdi sonuçlarını hep birlikte görüyoruz. Rüzgâr ektiler, fırtına biçiyorlar. Hala manasız, yapay, uyduruk tezlerle kendi kafalarında canlandırdıkları bir Türkiye var. Bir de halkımızın Türkiye’si var. Başbakan, bu fikirlerini Türk Milletinin zihnini iğfal etmeden dosdoğru Millete söylese, bakın o zaman nasıl riya sırları dökülüyor. Aldatma mayalı bir erkin dış destekli siyaset oyunu inşallah tutmayacaktır.
Milliyetçilik, bir milletin topyekûn değerlerini sevmek, öğrenmek, öğretmek, benimsemek ve geliştirmek için çaba sarf etmektir. Kendi milletini daha çok sevmektir. Saldırgan olmayan, demokratik, eşitlikçi, başka halklara sevgi ve muhabbetle bakabilen bir Türk milliyetçiliği Erdoğan’ı niye rahatsız etmektedir?
Sayın Bahçeli, 2008 yılında: "Bu konuda yapılacak muhasebede hafızaları tazelemek amacıyla Başbakan'ın lekeli sicilinin satırbaşlarını buradan hatırlatmak isterim. Türk milletini etnik temelde tasnif ederek Türkiye'yi 36 etnik gruba bölen ve ırk ve köken temelinde ayrıştırmaya heves eden, Türk milletine kimlik arayışına giren, bu amaçla alt ve üst kimlik tartışmaları başlatan ve kurucu kimliği değiştirerek bunun yerine 'Türkiyelilik' gibi kavramların kabul edilmesini savunan, PKK'nın siyasi taleplerine demokratik reform adına sahip çıkarak bu yöndeki Avrupa Birliği dayatmalarının taşeronluğunu yapan, Türkiye'de eyaletler sistemini gündeme sokarak tartıştıran, Türkçe'den başka dillerin eğitim sistemi içine alınmasına kapıyı aralayacak Anayasa değişikliği taslakları hazırlatan, etnik bölücülere vadeli siyasi çözüm ümidi veren, teröristlere siyasi af konusunu çeşitli kılıflarla Türkiye'nin gündemine sokma arayışlarına yönelen ve Türkiye'nin bölünme senaryolarının demokratikleşme reçetesi olarak pazarlanmasını teşvik eden, bizzat Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olmuştur.” uyarısını yapmıştır. Yani 5 yıl sonrasının resmini vermiştir.
Milliyetçilik ayağının altındaymış. Açıkça soysuzlukla itham edilen bir Milletten söz ediliyor. Bunu içine sindirebilen kaç vatandaşımız var acaba? Eğer onca hakaret karşısında bu Millet hala kıyam etmezse ve ayaklarından tutup bunları külliyen tepetaklak etmezse, o zaman diyecek bir şey yok demektir.
Türk Milleti işit: Başına getireceğin insanların cevheri aslisine her zaman dikkat et. Ki ocağın dağılmasın. 18.02.2013
Behiç Çelik eski Kırıkkale Valisi ve MHP eski millet vekili
Bu haber 2687 defa okunmuştur.
