| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
Ölürse tenler ölür canlar ölesi değil06 Nisan 2009, 09:34 'Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur' diyen Başbuğ Alparslan Türkeş 4 Nisan 1997 tarihinde hakkın rahmetine kavuştu. Fani vücudu her nefis gibi ölümü tattı. Aramızdan ayrıldı, fakat, fikirleri ve düşünceleri kıyamete kadar bütün Türklüğün ve insanlığın yoluna ışık saçacaktır. O, koca çınar, sonunda devrildi. O, Eşi zor bulunur bir ideal adamıydı. O 1944 Milliyetçilik Olayı'nın tutuklusu oldu. 1960 İhtilâli ile başlayan kudretli albayın yükselişi, Hindistan'daki sürgün hayatı ile noktalandı. 1980 İhtilâli ile bir başka darbe daha yedi. Fikirleri yüzünden yeniden tutuklandı. Büyük sıkıntılar çekti. Hiçbir zaman yılmadı, yıkılmadı. Hep aynı fikirlerle geleceğe doğru yürüdü. Geçen zaman, Türkeş'in haklılığını gösterdi. 1944 ve 1980'de tutukluluğuna yol açan "Turancılık" fikirler, bugün bir övünç kaynağı olup artık herkes gözünü Orta Asya Türk cumhuriyetlerine çevirdi.
O ülküsünde çelik, insanî ilişkilerinde ipek karışımı bir insandı. O gerçek, katıksız bir dava adamıydı. Bu yüzden ona "Başbuğ" dedik.
"Bozkurtları", onun yolunda canlarını ortaya koymuşlardı. Tabiî ki, son yolculuğunda "Başbuğ"larını yalnız bırakmayacaklardı. Artık Türkeş yoktu. Türkeş ebediyete uğurlandı. Ancak arkasında çok büyük bir eser bıraktı. O eser, Türkiye'nin her yerine dağılmış milyonlarca Türk milliyetçisiydi. Bilge lider Başbuğ’u Yüce Türk Milletine hediye eden Rabbime Şükranlarımı sunarım. Bize, Türklük şuur ve gururu, İslâm ahlak ve faziletini, aşılayan rahmetli bilge lider Başbuğ Alparslan Türkeş'e Rahmetler dilerim. Mensubu olduğum Türk Dünyasına tekrar tekrar baş sağlığı dilerim. Başbuğ’umunda dediği gibi bizler her birimiz bayrağız ve bayrağı yere düşürmeyeceğiz, lekelemeyeceğiz, kirletmeyeceğiz.. Çünkü muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur. Bu haber 3827 defa okunmuştur.
|
HABER ARAGALERİSON YORUMLANANLAR Kırıkkale Linkler
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |