Eylül Kadınları
Her yıl yaz bittiğinde kafam önde gezerim Ankara’da.Otobüse binerken, gözlerimi kaçıramam gayri ihtiyari.Kızılay semti mahşerde bir gün gibi.Allı pullu kadınlara acırım.O ne anlayıştır Allahım.
Tatilden dönen kadınlarda bir zavallılık.Yanan tenlerine uygun siyah ve portakal rengi giysiler,streç vucuda yapışmış pantolonlar ve dekoltenin en üst sınırında elbiseler.
Hayır,bu elbise değil gecelik veya dantelli iç çamaşırının mutlak göğüslerin çatalına kadar dışarıya fırlamış duruşlarına bakmalısınız. Güneşten yanan omuzlarda südyenin askıları,bel ile pantolan arasından görünen kilotun dantelleri ve modeli sıradan artık.Bazen kilot görünmezse badi’nin altından kilotun iplerinin rengi.Giydiği tişörtün belde açık bırakılması aslında göbeğin çatlak veya selülütlü olmadığının bir göstergesi sanki.Bazen pirsing* hep neden göbekteki delikte düşünmüşümdür.
Tam kalçanın ortasıda sırta doğru,kolda veya göbekteki dövme desenleri ejderha,çiçek,kelebek,yılan ve daha birçok şekil hint kınasından yeşil ve kırmızı uçuk renkten.
Tişört bel ile kilot arasında bazende kilotun ipleri dışarıda.Göğüste memelerin kaç santim olduğunu, iri mi küçük mü olduğunu göz kararı ölçebilirsiniz.
Gepegenç kızlar,orta yaşlı kadınlar hatta yaşlı kadınlar eğer “Ben tatilde bakın nasıl yandım?”demek isterlerse adeta vucutları dile gelmiş konuşuyor.
Bu satırları 2009 Ramazanın son Cuma günü yazıyorum.Yarın Kızılay’a indiğimde Mithatpaşa caddesinden geçip Kocatepe’ye Cuma namazına aynı yoldan gideceğim ve aynı manzara kışa kadar sürecek.
Belki gerici bunlar denecek.Yobaz ve dinci yakıştırmaları söylenecek.Hayır ben gerici değilim.Son derece de modern ve asker kökenliyim.Atatürk’ün hemen hemen her kitabını okumuş bir insanım.Kıyafet devrimine de inanan,başörtüsüne ne kadar tepki vermişsem bir o kadar da yukarıdaki Eylül kadınlarını eleştiren bir insanım.Kadın kimliği bu olmamalı.Bacım sen şaşırdın mı yoksa aklından zorun mu var.Şimdi biraz da sen beni dinle bakalım.
Eğer bir fahişe isen ve sokakta bir erkek arıyorsan bence Tişörtüne de telefon numaranı yazdır, sana ulaşmak kolay olsun.Hayır bedenini teşhir edip bundan zevk alıyorsan bilesin ki kanserden göğsün alıdığında da bu yaptıklarının vebalini ödüyorsun demektir.Namuslu bir kadınsan bu yaptığını Bentderesindekiler yapmaz.Bunların hiçbiri değilsen kimsin?
Türk kadını kim?Tarzı, edası duruşu nedir bize de söyleyin.Bir Allah kulu bana da söylesin siz kimsiniz ve nereden geldiniz.Yoksa cehennem kayıkçıları aramızda mı dolaşmakta?
Sokakta saldırmaya hazır halde binlerce sapık varken bu ne cesaret?
Yoksa siz aklınızı mı kaçırdınız ey kadınlar.Kendinize gelin.
Seksi olduğunuzu düşünüyorsanız hiç endişelenmeyin hiçbir onurlu erkek sizin gibi bir teşhirciyi istemez.Çünkü kendisinden önce binlerce gözle zina yapan kadının nefret kokusu bir kilometre öteden mide bulandırır.
O, doğmamış çocuklarının anasını temiz ve utanç duygulu kadınlardan seçer.Asil Türk kadını elleri bir değil bin kere öpülesi, haya sahibi ,ar damarı çatlamamış, yiğit ve gerçek kadındır.Naylon ve sanal değildir.
Asil ejdadımızı da bu analar doğurmuştur.
İşin manevi ve dini yönünü söylemek bana düşmez.El haya vel iman.
Ankara eylül kadınları veya kızları kendinize gelin.


*Vikipedi
*Pirsing (İngilizce: piercing) cildin ve altındaki yağ tabakasının ya da kıkırdağın delinmesi ve takı ya da iğne takılması usulü ile gerçekleştirilen vücut süsleme sanatı. Bu şekilde takılan takılara da pirsing denir. Pirsing çoğunlukla kişisel bir kendini ifade yöntemi olarak kullanılır