MEMUR

30 Mayıs 2012, 08:26

MEMUR,

Randevu isteğiniz,sık sık şu sözlerle kesilir.”Başkan toplantıda,kurum dışında,yurtdışında,size dönelim.”O masaya gelene kadar kim bilir kaç ele etek öpmüştür.Masasındaki bilgisayarda sosyal paylaşım sitesi genelde açıktır.Sekreterin de sekreteri var.Şoför,çaycı,güvenlik görevlisi hazır kapıda beklemekte.Avrupa’da randevu saati onların namusudur.Ölüm olsa dönmezler.Makam aracı sadece bizim ülkemizde,önde eskort,trafik polisi ve daha niceleri.Bu manzaraları asla yurtdışında göremezsiniz.Belçika’da senatör bisikletle işe gider.Hanımlarına tahsis edilen devlet araçları,hizmetliler.Sekreter; o makam sahibinin, eğer eşi değilse bir metresi havasında.Tavır ve edasından özel bağlantılar olduğunu kolayca anlarsınız.,Gereksiz telefonlar,Gereksiz adamlar,Gereksiz masraflar,Hesap soran yok,denetleyen yok,Bazı kollar bileziklerle,bazı bilezikler de kollarla övünüyor.Bir yabancı arkadaşım şöyle demişti,“Sizde bir masaya oturanı tanımak çok zor.Adeta saldıracak bir aslan gibi.Konuştuğunda mangalda kül bırakmıyor,ancak uygulamalara baktığınızda kendinden başkasını düşünmüyor.Odasında astığı yazı ve resimlerdeki büyük şahsiyetlerin en ufak bir prensibi onda görünmüyor.Keşke asansöre binerken buyur ettiğiniz kadar,trafikte de birbirinize saygılı olsanız.Masaları çocuğunun yaptığı resimler süslerken,onun kursağından geçen haram lokmayı düşünmüyor.Görev yapması gereken zamanı şahsi işleriyle geçirirken,eve götürdüğü paranın haram içine battığını düşünmüyor.Cuma günleri namaza koşuyor.Ancak bir hafta çalıştığında aldığı parayı hak edecek en ufak bir çalışma yapmadan haftayı tamamlamış oluyor.Hak ararken, kendi aldığı parayı hak edip etmediğini hiç sorgulamıyor.İşgal ettiği “tüyü bitmemiş öksüzün hakkı olan” işini kendi şahsi işlerine kullanıyor.Gerekirse rüşveti gözünü kırpmadan alabiliyor.Sonra işi basına düşüyor.Şikayet ediyor.Rüzgar eken fırtına biçiyor,Çocuklarının kendisine itaat etmediğinden dert yanıyor.Hanımından ayrılıyor,Hacizlerle uğraşıyor.Bunlara nelerin sebep olduğunu düşünmüyor.Kısacası hayır etmiyor beyler,Hayır etmiyor..Sana emanet edilen devlet malının,Aslında Kabe malı olduğunu,Oturduğun masanın Çanakkale’de sular içindeki siperlerde üzüm hoşafı ve buğday çorbası ile yarı aç şehit olan dedenden emanet olduğunu unutmamalısın.Azarladığın ve işini yapmadığın vatandaşa gelince;O hakkını mutlaka alır.Ahiret de de dünyada daBu Aziz Vatan gemisi battığında sen ve çocukların da içinde olacaksın.

Bu haber 3201 defa okunmuştur.