| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
Makine Kimya ve Gözyaşları18 Haziran 2010, 02:18 Makine Kimya ve Gözyaşları
Çocukluğumda; Kırıkkale’de insanlar sel gibi akarak Tren Garı’nın arasından ve ağaçlı yollardan fabrikalara giderdi.Allah’ım! O ne müthiş çalışmaydı. Akşam cadde ve sokaklar işyerleri insanlarla dolardı. Manifaturacılar, ayakkabıcılar ve beyaz eşya satıcıları fabrika işçilerine mal satmak için kapı önlerinde beklerdi. Evlenecek kızlar, damat adaylarını MKE’de çalışan işçilerden seçerdi. Kısacası bir bereket vardı. Sokakta çay içmek, boş laf etmek mümkün değildi. Yorulan işçiler evlerine acele dönerlerdi, çünkü sabah erkenden hayat başlardı. Saat 08.00’da sokaklarda kimse olmazdı. Kırıkkale; asıl yerlilerden değil, fabrikalara dışarıdan çalışmaya gelen diğer kentlerin adeta armonisinden oluşmuştu.Başmühendisler, kültürlü insanlar, hatta Alman ve yabancı uzmanlar vardı komşularımızdan. Fabrikalar sinemasına tiyatrolar gelirdi. En yeni vizyondaki filmleri seyrederdiniz. İlk çıkan moda elbiseler bu kentte giyilirdi. Hep hitap tarzları “Bey, müdürüm, şefim, hanımefendi” idi.Demek ki kent kültürünü Makine Kimya Endüstrisi Kurumu yaratmıştı. Yıllarca da öyle devam etti. Başka bir deyişle MKE küçüldü, Kırıkkale de küçüldü.Bir efsane Kırıkkale spor vardı. Birinci ligde sahaları o büyük takımlara zindan etmişti. Seyircileri stat almaz bazen dışarıda maçlar izlenir, Kale tepe ve etraftaki yüksek yapılar, ağaçlar seyircilerle dolardı. Sporun da arkasında MKE vardı.Çiklet satardım garda, kendi aracımızda muavinlik yapar sabah okula gitmeden fabrikalara işçi taşır, aldığım paraları anneme teslim ederdim. Cezaevindeki babama hafta sonları giderdim. Keskin cezaevi’ni,daha sonra da nakledildiği Elmadağ cezaevini çocukluğumda tanıdım.Tınaz ilkokulu öğretmenleri Mehmet Işıtan, Varlıoğlu İle 3 değerli öğretmen rahmetliler babamın aracında öldüler.Çocukluğum acılarla geçti. Çankırı’ya Askeri mektebe girdiğimde 14 yaşındaydım. Tüfeğe süngü taktığımda benden 10 santim büyük olurdu.Geçenlerde ziyaret ettim. MKE Kurumunun, barut kokuları ile gözyaşlarım birbirine karıştı.Yemin ederim bu makine kimya dünyaya meydan okur. Konusunun duayeni olmuş müdürleri, uzman personeli, arge daireleri ve modern yapısı ile gururlandım.Yabancıları ülkemize sokarak kendi kurumlarımızın önünü tıkayanlar, dumanı tütmeyen fabrikamızla unutmayınız ki sizde yok olursunuz.Başta sendikalara, modern teknolojiye yenik düştü bu koca dev.Silahlar İsrail’den alındı. Askeri antlaşmalar İsrail ile yapıldı.Mühimmat Bosna’dan alındı. İhalelerde firma gibi muamele gördü MKE.Hatırlarsanız o büyük patlamada enkazı kaldırmaya İsrail geldi ve dünyanın parasını istediler.Alnından öpülesi MKE çalışanları ve heykeli dikilecek mühendisleri ile çok ucuza bu enkaz kaldırıldı.Allah’ını seven varsa o; mükâfatlanmamış kahramanlara madalya vermeliydi. Takdir edilmediler.Silah, İmla, Fesih çalışanları çalışmıyor, adeta tezgâh başında ve üzerlerine astığı BAYRAK aşkına çalışıyor. Çalışmak adeta ibadet olmuş bu fabrikalarda.Zamanında siyasi rantlarla; MKE fabrikasından borular alınmayarak ithal edildi. Bu kalitesiz boruları Bakü-Tiflis-Ceyhan hattına döşeyenleri araştırın. Eğer Kırıkkale’den alınsaydı bugün büyüyecek ve satış aşamasına gelmeyecekti.Ya Rafineriye ne demeli, Helal olsun satanlara.Makine kimya bir firma değildir. O milli geleceğimiz, kurtuluşumuz, istikbalimizdir. Taşın altına elini koymayanlar unutmasın ki gemi batınca onlar da sulara gömülürler.Kırıkkale’de yaşayan ve Allah’ını seven herkes makine kimyaya sahip çıkmalı.Bizim yaşam kaynağımız hayat damarımız bu kurumdur.Atamızın mirasıdır… Emanetidir… Bu haber 3737 defa okunmuştur.
|
HABER ARAGALERİSON YORUMLANANLAR Kırıkkale Linkler
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |