| ||||||||||
EN ÇOK OKUNANLAR |
AMAZONLAR TÜRK TÜR08 Ağustos 2011, 09:41 AMAZONLAR TÜRK’TÜR… Amazonlar Türk müydü? Amazonlar, Grek, Roma/Latin kaynaklarına göre Doğu Karadeniz yöresinden geçip, Terme Çayı havzası ve çevresinde yaşamışlardır. Av ve Savaş gibi erkeğe özgü faaliyetleri kendilerine uğraş kabul etmiş bir kadın topluluğudur. Amazon, “kadın savaşçı” ve A-mazos da “göğüssüz” demektir. Tıbbın kurucusu olan ve aynı zamanda araştırmalarıyla tanınan Hipokrat’ta İskitlerin Türk olduğunu ifade eder. Amazonların İskit olduğunu anlamak içinde meşhur hekim Hipokrat’ın İskit kadınları hakkında: “İskit kadınları çok iyi ata binerler ve ok-yay kullanırlar. Kız kaldıkları sürece ata biner, savaşır ve avlanırlar. Üç düşman askeri öldürmedikçe de evlenemezler. Evlendikten sonra ise ata binmez ve silah kullanamazlar. Kadınların sağ memesi yoktur. Çünkü kızlar daha küçükken bakır bir alet kızdırılarak sağ göğüsleri dağlanır. Böylece sağ meme büyümez ve bedenin tüm gücü sağ kola ve omuza gider “diye yazmaktadır. Tarihin babası Herodot, “Herodot Tarihi’ adlı eserinde İskitleri (Sakaları) Türk olarak niteler. Eski yunan mitolojisine göre ise Amazonlar savaş tanrısı Ares ve Afrodit’in çocuklarıdır. Başlarında bir erkek olmadan bir Kraliçe tarafından yönetilirdi. Yılda bir kez soylarının devamını sağlamak için komşuları olan Gargar erkekleri ile birlikte olurlar ve doğan erkek çocukları da öldürürler veya babalarına gönderirlerdi. Efsanelere göre Amazonlar, Ege Adalarına, Libya’ya ve Yunanistan’a kadar ilerlemişlerdi. Amazonlar, Smyrna (İzmir), başta olmak üzere birçok şehrin ve Efes’teki Artemis kültürünün de kurucusu sayılarlar. Efes’i zapt eden Amazon kraliçesinin adının da Smyrna olması manidardır. Amazonların çok iyi ata binmeleri, o dönemde atı arabaya koşarak kullanmaları da Yunanlıları çok şaşırtmıştı. Amazonların öne çıkan kraliçeleri arasında Truva Savaşlarında istilacı yunanlılarla savaşan Penthesilea ve kardeşi Hippolyta sayılabilir. Amazon adı günümüzde de“kadın savaşçı” anlamında kullanılmaktadır. Tarihçi Herodot’ta da bir Amazon efsanesi yer alır. Ona göre, Amazonlar yunanlılar ile savaşmış ve yenilmişler, esir Amazonlar gemilerle götürülürken gemileri ele geçirip Kırım’a çıkmışlardır. Zira Kırım İskit bölgesidir. Burada İskitlerle evlenerek kaynaşmışlar ve daha sonra savaşçı ruhlarını koruyabilenler ayrılmışlardı ve dilleri de İskitçeydi. Kurt şeklinde ve kurt postundan başlık ve elbise giyiyorlardı. Sarmat Efsanelerine göre: Sarmatlar İskit erkekleri ile Amazon kadınlarından olan bir kavimdir. Kafkasya denilen bölge, yani Hazar Denizi’nin batısı, Karadeniz’in kuzeyini içine alan bölge uçsuz bucaksız bir steptir. Burası Orta Asya’dan göç eden Türk halklarının geçiş bölgesidir. Bölgeden Anadolu’ya geçen Türk kabileleri de vardır. Bu bölgeye tarihsel olarak Deşt-i Kıpçak denilir, yani Kıpçak yurdudur. Kıpçaklar ise bilindiği gibi bir Türk boyudur ve fiziki özellikleri sarı saçlı-renkli gözlü olmalarıdır Araştırmacı Jeannie Kimball Davis, Karadeniz’in kuzeyinde bir kurganda kazı yapıldığında ilginç bir gerçekle karşılaşır. Ölülerin büyük çoğunluğu kadındır. Kadınların çizmeleri ve okları kurgandadır. Anlaşılan bunlar Amazon kadınlarının mezarlarıdır. Çünkü efsanevi Amazon kadınları bu bölgede yaşamıştır. Herodot’a göre bunlar İskit kadınlarıdır. Amasyalı Strabon da aynı bilgiyi vermektedir. Daha ilginç olan Amazonların ilk kez izi bulunmuş ve efsane doğrulanmıştır. Kurganlardan çıkan kemiklere DNA testi uygulanır ve kadın oldukları kesinleşir. Yine bu kadınların Sarı saç geni taşıdıkları da belirlenir. Araştırmacı Davis, Moğolistan yakınlarında bir Kazak “yurt”unda çalışmalarına devam eder. Davis, burada dinlenirken at üstünde bir kız çocuğunun geldiğini görür. Bu kızın özelliği sarı saçlı ve mavi gözlü olmasıdır. Kızın adı Meryemgül’dür. Meryemgül ve annesinden DNA örneği alınır. Sonuçlar gelir ve Meryemgül’ün DNA’sı ile Amazon kadınlarının kurganından çıkan DNA’lar % 99’9 aynıdır. Yani Meryemgül, Amazon kadınlarının 2500 yıl sonraki torunudur ve bilim bunu söylemektedir. Zaten İskitlerde kadın çok önemli idi ve Tomris’te İskit (Saka)- Masseget İmparatoriçesiydi. Herodot, Tarihinde şöyle yazar: “Massgetler, kocasının ölümünden sonra tahta geçmiş Tomris adında bir kraliçe’nin emrinde bulunuyorlardı. Pers kralı Kyros elçi göndererek kendisiyle evlenmek istediğini söyledi. Tomris, biliyordu ki Kyros’un asıl amacı Masseget krallığı idi. Kyros, Masgetler üzerine sefer düzenler. Persler, geçici başarılar elde eder ve Tomris’in oğlu Spargapises’i esir alırlar. Tomris, Kyros’dan oğlunu serbest bırakmasını ve ülkesinden çekip gitmesini ister. Tomris’in oğlu serbest kaldığı an kendini öldürür çünkü bir Türk asla esir yaşayamaz. Ertesi gün savaş başlar ve Perslerin tamamı kılıçtan geçirilir. Kraliçe Tomris, Kyros’un kesik başını alır ve kan dolu tuluma sokar ve şu tarihi sözleri söyler. “Canım sağ ve savaştan zaferle çıktım, sen hileyle oğlumu yakaladın, sen beni öldürdün. Ama önceden de sana söylediğim gibi benim elimle kana doyuyorsun” Sevgili dostlarım, Kafkas halkları Türklerdir. Massegetler, bizde “Saka” Batılılarca İskit denilen Türklerin büyük bir kolu, Kafkasya’nın hâkimi, Deşt-i Kıpçak’ın sahibi, aynı zamanda Gobi Çölü’ne kadar Asya’nın yerli halkıdır. Kafkasya binlerce yıllık Türk yurdudur. Yıllardır “Çerkez güzeli”, “Gürcü güzeli” denilen, güçlü ırk denilen Kafkas ırkı, İskitlerden yani Türklerin Kıpçak kolundan başkaları değildir. (Kaynakça: Herodot, Herodot Tarihi, Murat Adji, Kıpçaklar, Turan Dağlıoğlu ve Gökçe Fırat Amazonlar) Bu haber 4977 defa okunmuştur.
|
HABER ARAGALERİSON YORUMLANANLAR Kırıkkale Linkler
|
||||||||
Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |