BEYNE TAKILAN KELEPÇE
Hayatımızda öyle olaylar oluyor ki biz bunları ancak yaşadıktan ve başımıza geldikten sonra idrak edebiliyoruz.
Derin bir sohbete katılımıyla bizleri neşesi ve samimi tavrı ile yönlendiren bir uzun yol şoförü arkadaşımızın anlattıkları bizlerin belki bildiği ve üzerinde durmadığı belki de bilmediği bir gerçeği hatırlattı.
Uzun yola çıkan şoförlerin pek çoğu yorgun ve uykusuz yol kat ediyor. Uluslar arası kurallara göre üç saat araç kullanıp bir saat dinlenecek ve toplam üç seanstan sonra yani toplam dokuz saatten sonra mutlaka on bir saat dinlenecek. On bir saati dinlenmeden geçiren birinin aracı kımıldatması bile mümkün değil. Zira artık çağımız teknoloji çağı her şey kontrol altında.
Oysa bizde öyle mi? Kesinlikle ben bu kontrolün sıkı şekilde yapıldığına inanmıyorum. Yola bizim şoför çıkacak üç saat gidecek bir saat dinlenecek ve ardından yola devam edecek öyle mi? Hele üç senansın ardından on bir saat dinlenecek öyle mi?
Her şeyden önce bizim atın ölümü arpadan olsun anlayışında şoförümüze ters gelir. Ardından çocuklarının başına biran önce dönmek isteyen kardeşimize ters bu dinlenme saati. Ama en çok patronlara ters bu iş. Patronlar bu sürüş süresine mümkün değil izin vermezler. Şoförlerin ben bu şartlar altında çalışırım demesi durumunda soluğu muhasebecinin odasında alması bir olur.
Uykusuzluk ve yorgunluk durumunda yola çıktıkları takdirde kendilerine ait aziz olan canın hebası, yok olması bir yana birde karşısındakine zarar olacak. Zarar canla olacak.
İnsanların bu durumda yani yorgunluk durumunda beyinlerine kelepçe vurulduğunu bilmeyenimiz yok. Yollarda trafik canavarını kendimiz oluşturuyoruz. Beyne kelepçe vurulan bir insan trafik canavarı olmaz da ne olur?
Bu nedenle patronların elemanlarını düşünmesi ondan ötesi sokakta bulunan yollarda bulunan tüm vatandaşı koruması kollaması için bu görev dağılımına dikkat etmeliler. Kendisinin ekstra görev vermesi bir yana mutlaka elemanlarını da kontrol ederek yasal sürüş sürelerinin dışına çıkamamasını sağlamalıdır.
Bu uzun süre görev yapma anlayışını gerçekleştirmek için güç verici veya enerji içeceği diye adlandırılan içecekleri kullananlar varsa ki kesin vardır al işte kazaya davetiye.
Bunların ötesinde birde vurdumduymaz bir insansa alkol veya alkole yakın maddeler kullanıyorsa yollara çıkmak Suriye’nin Şam ilinde parkta piknek yapmaktan daha tehlikeli hal almaz mı?
Beyine kelepçe vurulan şoförlerin dışında başka pek çok meslek grupları da var. Gereğinden fazla çalışma süresi iççinde çalıştırılan insanların kesinlikle verimli olması beklenemez.
Marketlerde çalıştırılan tezgâhtar ve kasiyerlerden tutun özel sektörün pek çok kademesinde aynı sorun vardır.
Uzun çalışma süresi ve uygun çalışma ortamı olmayan bir çalışanın kendisine hayrı olmadığı gibi kesinlikle işverene de hayırlı olması beklenmez. Hal böyle olunca hem süre anlamında hem verimli olma anlamında beynine kelepçe vurulanın da toluma faydası olmaz. Hadi faydayı bir kenara koyun kesinlikle biraz önceki örnekte olduğu gibi canla sonuçlanan zararı olur.
Uzun lafın kısası maliye veya trafik mutlak suretle gerekli kontrolü yapmalı ve gerektiğinde ağır cezayı vermeli. Zira belki kasiyerin hatası üç kuruş ile karşılanır ama kuruşla lirayla karşılanmayacak hataların canla karşılanacağı hatırdan çıkarılmamalıdır. Kimsenin canı daha az değerli değil.
Selam ve dua ile..
Bu haber 3249 defa okunmuştur.
