Arınmaya yolculuk 46 bölüm
Kalbi Mekke için Medine için yanıp tutuşan ve oralara ulaştığında 9 şiddetinde sarsılanlar için yazılmış, hem bir rehber olsun, hem yaşadıklarımızı anlatısın amaçlı bu yazılara vesile olanlardan Yaradan razı olsun..
Kabe hatim hacerül esved
Coşmuş seller yıkılmış bend
Buyur rabbim evet evet
Korkma yanında ben varım
&&&&&&&&&&&&&&&&
Mekke ruhun vatanı
Yüzbin peygamberi tanı
Unutulmaz binbir anı
Korkma yanında ben varım
&&&&&&&&&&&&&&
HEP NAMAZ HEP KURAN
İnanların beni anlayacağı, inançtan zayıf olanların ise dimağlarına taş bağlayıp ağırlaşacağı anlar Kâbe’den ağlayarak ayrılmak. Sevgiliden ayrılmak sevenin içini acıtır. Seven gözyaşı döker. Seven, sevdiğinden ayrılınca boğazı düğümlenir, ciğeri sızlar. Bu duyguları da ancak seven insan anlar.
İşte beynimizle değil vücudumuzla ayrıldık Kâbe yerinden ve bir başka güzelliğe geldik. Medine Resulullah’ın nefes aldığı, yaşadığı, dağına taşına baktığı Medine. Her yeri Resulullah dolu olan, dava arkadaşları dolu olan, ona sahip çıkanların dolu olduğu, onu görenlerin yaşadığı değer Medine.
Medine günlerimizde hızla eriyor.zaten bir şeyi çok istiyorsan elde edersin derler belki doğru edersin ama çabuk yitiyor güzellikler.Çabuk bitiyor güzel günler.
Medine’de kaldığımız her gün bir başka mucize olayla karşılaşıyoruz.dedim ya inanmayan buna tesadüf der,inanan için durum farklıdır.
Mekke’de tavafa ağırlık veriyorduk. Her fırsatta tavaf yapıyorduk. Çünkü biliyorduk ki Kâbe’den uzaklaşınca bu imkânımız yoktu. Sürekli tavaf yapma gayretinde olduk Mekke de. Medine de ise namaz ve kurana ağırlık veriliyor. İbadetleri yaparken dengelemeye çalışıyoruz.,Namaz ve kuran arasında.
Şükürler olsun namazı bol bol kılıyoruz. Kendi kıldığın özel kaza veya nafile namazların haricinde cemaat ile namazlar var. Sabah namazı ile başlıyoruz. Sabah namazının arından dinlenme fırsatı oluyor. Yaklaşık 4–5 saat dinleniyorsunuz.
Öğle namazı için biraz iç kısımlarda namaz kılayım düşüncesinden erken gidiyorsunuz. Öğle namazını müteakip ya selamlama veya cennet bahçesinde iki rekat namaz için kalabalığı bekliyorsunuz. Bu bekleyiş bir başka tatlı geçiyor. Oturup kuran okuyorsunuz
İkindi ezanına kadar. İkindi namazını kıldıktan sonra sohbet, dinlenme, biraz dolaşma belki kuran okuma iftar saati yaklaşırken insanların hayırda yarıştıklarına şahit oluyorsunuz. İftar sofralarının hazırlanmasını, yardım yapan, iftar yemeği ikramında bulunan gönüllü insanların nasıl kendi sofralarına oturtmak için adeta yalvardıklarına şahit oluyorsunuz.
On binlerin belki yüz binlerin aynı ada nasıl iftar yaptığına şahit oluyorsunuz. Akşam ezanı ile birlikte yapılan ve her türlü nimetin olduğu sofralar beş dakikada toplanıyor. Sofralarda artanlar hemen toplanıp, boşlar koca koca torbalara atılıyor. Namaz kılıyorsunuz.
Akşam namazı.aslında gerçekten abartısız yeten, iftar sofrası devamı için otele gidip çay ve geri kalan nefsi beslenme işini hallediyorsunuz.
Yatsı ve teravih için tekrar geliyorsunuz Ravza’ya. Yatsı namazı ile teravih arasında her namazın ardından olduğu gibi cenaze namazı kılıyorsunuz. Sonra hatim ile kılınan teravih namazı başlıyor. Yaklaşık iki saat sürüyor. Yirmi rekâtlık ruhun yüklemesinden sonra bir, bir buçuk saatlik dinlenme zamanı. İster selamlama, ister cennet bahçesinde namaz, ister toplanan arkadaşlarla sohbet.
Sıra teheccüd (gece namazında) iki saat süren teheccüd namazı on rekat kılınıyor. O da hatimle ve namazın tadını çıkararak kılınıyor. Benim gibi hızlı namaz kılanlara namazın nasıl kılınacağını anlatıyor. uzun uzun okuyarak, uzun uzun rüku yaparak, secdede uzun süre kalarak namaz kılmayı anlatıyor.
Namazın ardından ortalama 15 dakika bazen fazla süren bir dua yapılıyor. Bu dua vitir namazının son rekâtında ayakta oluyor. Gözyaşlarını yiğit olan tutsun da görün. Mümkün değil.”âmin” derken başlıyor gözyaşları.
Teheccüd namazından sonra sahur için gidiyorsunuz. çay kahve derken sabahın ilk ezanı okunuyor. tekrar Ravza da Resulullah’ın mekanındasınız. Namaz kılarak, kuran okuyarak bekliyorsunuz sabah namazını.
Tekrar sabah namazı ve ardından cennet-ül baki mezarlığını ziyaret.işte bu tempoda ibadet yüklemesi yapıyoruz şükürler olsun.
PEYGAMBERİMİZİN KIZLARININ KABİRLERİ
Giriş kapısının tam karşısındaki üç kabirdir.
1- Hz. Zeynep (r.anhâ) Peygamberimizin Hz. Hatice’den doğan ilk kız çocuklarıdır. Hz. Hatice ile beraber iman etmişti. Teyzesinin oğlu Ebûl as bin Rebi ile evlenmişti. Kocası Hicret etmesine izin vermemişti. Kocası Bedir savaşında müşriklerin safındaydı ve esir düşmüştü. Efendimiz onu fidyesiz serbest bırakınca Mekke’ye döndü ve kendisine yapılan iyiliğe karşılık Hz. Zeyneb’i, Zeyd Bin Harise ile Medine’ye gönderdi. Hicret esnasında Mekkeli müşrikler onu deveden düşürüp karnındaki çocuğun ölmesine sebep oldular. Hz. Zeynep akan kan sebebiyle hastalandı. Vefatına kadar hastalığından kurtulamadı.
Hicretin 7. senesi kocası da gelip Müslüman olmuştu. Peygamberimiz nikâhlarını İslam üzerine yeniden kıydı. Hz Zeynep hicretin 8. yılında vefat etti. Cenazesini Peygamberimizin eşleri yıkadılar. Efendimiz elbisesini çıkarıp onunla kefenletti. Cenaze namazını Efendimiz kıldırdı
2- Hz. Rukiyye (r. anhâ) Peygamberimiz 33 yaşında iken Hz. Hatice’den doğan ikinci kızıdır. Hz. Hatice’yle beraber Müslüman olmuştur. Ebû Leheb’in oğlu Utbe ile evliydi. Utbe babasının zorlaması ile Rukiyye’yi boşamıştı. Daha sonra Hz. Osman’la evlendi. Hz. Osman’la Habeşistan’a hicret ettiler. Hicretten sonra Bedir seferi sırasında hastalandı. Hz. Osman Peygamberimizin emriyle Medine’de kalmış, Bedir’e iştirak edememişti. Hz. Rukiye Medine’de vefat etti. Cenazesini Ümmü Eymen yıkadı. Hz. Osman namazını kıldırdı.
3- Hz. Ümmü Gülsüm (r.anhâ) Peygamber Efendimizin Hz. Fatıma’dan bir önceki büyük kızıdır. Annesi Hz. Hatice ile beraber Müslüman olmuştu. Efendimize Peygamberlik görevi verilmeden önce Ebû Leheb’in oğlu Uteybe ile nişanlıydı. Uteybe evlenmeden nişanı bozdu. Efendimizin Medine’ye hicretiyle Ümmü Gülsüm de Medine’ye gelmişti. Hanımı Rukiye vefat edince Hz. Osman çok üzülmüştü. Cebrail (a.s.)’in bildirmesiyle hicretin 3. yılında Hz. Osman ve Ümmü Gülsüm nikâhlandılar. Hicri 9. yılda vefat etti. Cenaze namazını Peygamber Efendimiz kıldırdı.
Yazının devamı bir sonraki gün
Bu haber 4091 defa okunmuştur.