ETKİSİZ ELEMANLAR
İsmini de söylediler ama bilmiyorum burada zikretmek ne kadar doğru olur. Bu nedenle söylemekten imtina ettim.
Kendinden değil de etrafından pirim yaparak meclise gelen milletvekilinin birisi seçildiği günden beri sadece önergelere ve oylamalara kolunu kaldırıp, evet veya seçildiği partinin istemediği durumlarda yine elini kaldırıp “hayır” oyunu kullanıyormuş. Mecliste ne bir önerge vermiş nede bir önerge hakkında olumlu veya olumsuz elini kaldırıp görüş bildirmiş.
Kıbrıs ile ilgili müzakereler oluyormuş. Tüm milletvekilleri hararetli bir tartışma içindeymiş. Kimi olumlu kimi olumsuz görüşler belirtiyor, savaşa girip girmeme konusu hararetle tartışılıyormuş. Bizimki yine sessiz ama yerinde de duramıyor bir hali varmış. Artık rahatsızlığı demek ki hat safhaya ulaşmış ve elini kaldırmış. Meclis başkanı bunun elini kaldırdığında şaşırmış ve tüm milletvekillerine “ bir dakika bir dakika” demiş.
“Sayın vekilimiz ilk defa söz istiyor bu nedenle herkesin söz hakkını alarak sayın vekilimize söz hakkı veriyorum” demiş. Vekil sallanarak gelmiş kürsüye. Mikrofonu bir iki üfledikten sonra herkes pür dikkat dinlerken “sayın başkan” demiş “içeri çok sıcak oldu. Camları açtırsanız nasıl olur” ve mikrofonu kapatıp yine salınarak yerine geçmiş.
Maalesef her toplumda etkisiz elemanlar var. Bu elemanlar bulundukları ortama ne bir şey katarlar. Nede olumlu olumsuz fikir verirler. Ama görev alanlarının dışına çıkınca adeta aslan kesilirler ve vurup kırıp bir hükümet kurup bir hükümet yıkarlar.
Hani böylelerine sokak siyasetçisi derler. Yanlış anlaşılmasın sokakta halkla birlikte olduklarından değil yanlış anlaşılmasın. Sokakta sadece konuşup bir iş yapmadıklarından böyle derler.
Hani çok bildiğini sanan ama bir şey bilmez ukala adam yanındakine baklava ikram ediyormuş. Adam gayet kültürlü bir şekilde “ teşekkür ederim efendim bende şeker var” diye ikramı geri çevirir. Bizim çok bildik hemen taarruza geçer. “olsun olsun onu da yeriz sen ye baklavayı şimdi”.
Biz “şekerimiz var komaya gireceğiz” dedikçe biz baklava yedirmeye çalışan toplum önderi olması gereken insanların çoğaldığını görmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu insanlar bilinçsizce diretiyor. Ama mevkilerinde değil. Makamlarında değil. Yani bir şeylere müdahale edebileceği yerde değil. Belki o olumsuzlukları düzeltebileceği yerde, makamda konuşmuyor bu insanlar. Orada süt dökmüş kedi gibi duruyor. Parmağını kaldırıp, neler oluyor diye sormuyor. Bir teklif verip beğenmediğini belirtmiyor.
Kürsüye çıkıp avazının çıktığı kadar, boğazının yandığı bağırıp hata yapıyorsunuz diye sormak yerine gıkını çıkarmadan yerine çivilenenlerin bir yerlere çıkıp gereksiz robanda ile halkın kafasını karıştırmaya hakkı yok diye düşünüyorum.
Önümüzde referandum var. Hemen ardından seçim sürecine girilecek. Bulundukları yerde yapması gereken muhalefette sesini çıkarmayıp gereksiz yerde pencere açtırmaya çalışıp baklava ikram edenlere karşı uyanık olmamız gerektiğini hatırlatıyorum âcizane.
Selam ve dua ile…
Bu haber 5376 defa okunmuştur.
