TAMAM MÜDÜR BEY TAMAM
Bazı kimseler vardır perde ardındadır her zaman. Öne çıkmaz, kendilerini göstermez, yaptıkları bilinsin istemez, geride kalmayı tercih ederler. Kısaca eski tabirle deşifre olmayı sevmezler.
Hani bir hikâye vardır. Terör örgütü sözde komutanı örgüt üyelerine eğitim verirken askerlerin kaç sınıfta olduğunu anlatmak için hikâyeleştirmiş ve anlatmış. Bir sınıf asker vardır. Bunlar sizi gördüğünde sürekli ateş eder. Boşa mermi yakarlar. Bunlar acemi askerlerdir. Bekleyin mermileri bitince çıkarsınız ateş edersiniz. İkici sınıf askerler vardır. Bunlar tek tek ateş eder. Bunlar komandodur. Saklanın müsait olduğunda ortaya çıkar ateş edersiniz. Birde özel timler vardır. Karşılaşınca bir şey yapmayın. Onlar sizi arar bulur ve gereğini yaparlar.
İşte bu üçüncü kategoriye giren askerlere daha doğru ifade ile bunların hepsi Subay Astsubay ve bazıları liyakatli uzman erbaşlardır. Bunların lakapları “ seçilmiş bilinmeyenler” dir.
İşte dağların fatihleri gibi birde şehirlerin muzafferleri vardır. Onlarda kahraman polislerimizdir.
Geçen yıl bir yazı yazmıştım ve başarılarını anlatmıştım bazı polis memur, amir ve müdürleri hakkında. O zaman bir vesile ile aralarında bulunduğumda hakkında övgü ile bahsettiğim kahramanların nasıl burunlarının ucunun kızardığını gördüm. Utanmışlardı. Kendilerinden övgü ile söz edilmesinden ve başarılarının ortaya dökülmesinden rahatsızlık duymuşlardı.
O zaman bu mütevaziliklerinin çok fazla olduğunu söylemiş ve bazen başarıların ortaya dökülmesinin dosta güven vereceğini ama aynı zamanda düşmana veya art niyetliye de korku vereceğini belirtmiştim.
Ancak onlar inatla seçilmiş bilemeyenler olarak kalmaya devam etmeyi tercih ettiler. Bu konuda anlaşamıyoruz fedakâr kahramanlarla.
Tüm bunlar şundan yazıyorum ve belirtme ihtiyacı duyuyorum.
Polis haftası dolayısıyla bir dizi etkinlikler yapıldı tüm Türkiye’de olduğu gibi Kırıkkale’de de. Zaten başarılı olduğunu bildiğimiz polis teşkilatının faaliyetlerini bir kez daha yakından izleme fırsatı bulduk. Sadece bizler değil elbet, tüm sivil toplum, okullar ve resmi dairelerin yanı sıra vatandaşlarımızda ilgi ile izledi cefakâr meslektaşlarımın etkinliklerini.
Polis teşkilatının nasıl geliştiğini ve modern bir yapıya kavuştuğunu gözledik. Tabi bunda hemşeri içişleri bakanımızın katkısı çok büyük. Açılım gibi çok önemli sorunların yanı sıra teşkilatın güçlenmesi içinde ne çok çalıştığını gördük. Emniyet genel Müdürü hemşerimizde içişleri bakanına ayak uydurmuş ve bu modernizasyonda katkı sağlamıştır.
Tüm bunların yanı sıra Kırıkkale’de göreve başlayalı birkaç ay olan Emniyet Müdürü Kadri Kartal’ın şehre nasıl ayak uydurduğunu ve mülkü amirimiz Sayın Vali ile birlikte nasıl uyumla çalıştığını, nasıl kırk yıllık Kırıkkaleliden çok çaba sarf ettiğini gözlemledik. Gururlandık.
Birde… Diye devam edeceğim ama şimdiden görür gibi oluyorum emniyetteki müdür ve yardımcılarının burnunun ucunun kızardığını, utandıkalrını. Çünkü kendilerinden söz edilmesini istemiyorlar. Özellikle perde gerisinde kalmayı ve geride durmayı ama en güzel şekilde görev yapmayı istiyorlar. Tabiî ki yapılan yapılamayan her şeyden amir sorumludur ama sizinde emeğiniz var öyle değil mi?
Peki, müdürlerim ve müdür yardımcılarım. Sizi kırmıyorum, yazmıyorum isimlerinizi. Ama şu tiyatro oyununuz pek güzel olmuş be. Elinize sağlık. Ekip güzel, senaryo güzel, sunuş güzel. Emeği geçenler ! ve o emeği geçenlere destek olanlar ! Sizi bilen biliyor. Emin olun balıkta biliyor, halikta biliyor. Rabbim iki cihanınızı gül bahçesi yapsın.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4846 defa okunmuştur.