BİZİM REVİZYON
Çok yüksek oy oranları alarak tek başına iktidara gelen AK Partinin yıllardır bakanlığını yapan bazı isimlerin yerel seçimler sonrasında yapılacağı duyurulan revizyonla kadro dışı kalması ülke gündemini belirlemeye devam ediyor.
Mardin’de yapılan katliamda 45 köylü kadın ve çocuğun ölmesi bile haberlerin ilk sıralarında yer almazken veya iki Tümgeneralin istifa etmiş olmaları haberlerde yer bulamazken revizyon haberleri oldukça yere sahip oldu. Ekranlar bol çiçekli devir teslim törenlerini veya heyecandan elleri titreyerek ilk Bakanlar Kurulu toplantısına katılan bakanları gösterdi.
Bazılarının Gül hükümetinden kalma olduğu Bakanların yorulmaları ve nefes almaları için gerekli olan bu değişiklikte insanları mutlu etmek yine olmadı. Herkesin aynı anda mutlu olması da beklenemez zaten.
Revizyonun duygusal yanını bir yana bırakacak olursak taze kanla yola devam etmek her zaman faydalı olacaktır. Bunu yaparken elbette görevi bırakanları küstürmeden kalbini kırmadan ve tecrübesinden faydalanmak esas olacaktır. Sonuçta devlette devamlılık esastır.
İçlerinde görevlerini çok iyi yapan adeta kendilerini bu işe vakfedip, gecelerini gündüzlerine katarak çalışanlar elbette oldu. Ailelerini çocuklarını bile ikinci plana atıp hayatlarının önemli bölümünü bu işe veren de oldu. Ama hiçbir görevin ve makamın baki olmadığı gibi Bakanlıkta baki kalmadı.
Bakanlıklar içinde yapılan bu revizyonun ikinci beş yıllık dönemde göreve gelen Kırıkkale Belediyesi içerisinde de yapılması zorunluluğu olduğunu hep birlikte gördük. Bir kısmı yapıldı tabi ki. Uygunluğu uygun olmadığı konusunda fikir yürütmemiz pek uygun olmayacak. Bir fikrimiz elbette var. Bir düşüncemiz, kendimizce bir tespitimiz tabiî ki var. Ama bu tespiti şimdilerde müdürlük görevlerinden ayrılan veya yer değiştiren yada yeni atanalar için yapmayalım. Nedenine gelince; yeni atananlara şans verip görmek lazım. Çalışmalarını izlemek lazım. Belediye başkanlığı çalışmalarına nasıl bir katkı sağlayacağını ne derece verimli olacağını incelemek görmek ve öyle tenkit veya takdir etmek lazım.
Görevden ayrılanlar şimdilerde hassas olur. O arkadaşların kendilerini test etmesi gerekiyor. Görevden alınmayı hak edip etmediklerini iyi düşünmeleri gerekiyor. Bu fırsatın tekrar ele geçmesi durumunda muhtemel yapacakları hataları tekrar etmeme konusunda kendileri ile yüzleşmeleri gerekiyor.
Tüm bunların yanında halen görevde bulunup kesinlikle görevden el çektirilmesi gereken müdürlerde var. Başarısız olmalarının yanında siyasi ihanet içinde olanların bulunduğunu herkes biliyor. Tabi belediye siyasi düşünceye göre yönetilmeyecek. Her düşünce ve inançtan insanın bulunması en doğal olanı. Zaten başka türlü düşünmek yanlış olur.
Ancak olayı birde şöyle değerlendirmek gerekiyor.
Liderine inancı tam olmayan bir eleman ne kadar faydalı olabilir. Bir müdür veya herhangi bir eleman Başkana inanmıyor onun icraatlarına destek vermiyorsa ne kadar başarı getirir. Astlarına nasıl layığı ile iş yaptırıp halka ve belediyeye hizmette atılım yapabilir.
Demek ki bakanlıklarda yapılan revizyonun bizim Belediye müdürlerimizde de yapılması zorunluluğu vardır. Başarılı olan ve Başkana destek verenlerin ise kesinlikle çeşitli şekillerde ödüllendirilmesi gerekiyor.
Ödül ve cezanın aynı düzeyde olduğu bir işyeri başarıyı yakalar. Öyle değil mi?
Selam ve dua ile…
Bu haber 3980 defa okunmuştur.