ÇOCUK(mu) KANDIRIYOR
Hikâyeyi bilirisiniz. Kendini uyanık sanan berber dışarıda oynayan çocukla dalga geçmek ve etrafındakilere hava atmak için çocuğu çağırır. Bir eline 1 lira diğerine beş lira alır ve çocuğa hangisini isterse almasını söyler. Çocuk bir lirayı alır ve oynamaya devam eder. Berberde çocuğun ne kadar aptal olduğunu söyler ve güler. Bunu gören biri neden beş lirayı almadığını çocuğa sorar. Çocuk; O zaman der. Bir daha çağırmaz ki.
Bizim aklıevvel bazı yöneticilerimizde tıpkı uyanık berber rolü oynuyor. Yapış oldukları işte, vatandaşa vermiş oldukları hizmette bir eline beş, diğerine bir lirayı alıp çocuk kandırıyor.
Seçilmiş ve atanmışların görev yaptığı birçok yerde birilerinin hakkı olan para har vurup harman savruluyor. Devletin parası veya vatandaştan bin bir zahmetle toplanan paraların direk olmasa bile dolaylı yollardan birilerine sunulduğunu görmek üzüntü veriyor. Her ne kadar bu sunuşun art niyetle yapılmadığını söylesek bile en azından hata ile yapıldığını söylemekte hiçbir mahsur görmüyoruz.
Tasarruf tedbirlerini hayatımızda uyguladığımız, kendi yaşamımıza yansıttığımız kadar devletin kesesine de yansıtmadıkça doğru hareket edilmediğini bilmek gerekiyor.
Bazen müdürlüklerin kapısında bekleyen lüks araçların yakıtları ile gündeme geliyor bu tasarrufsuzluk. Bazen kâğıt israfı, bazen döşeme demirbaş ile çıkıyor karşımıza.
İşte bu israfın ve harcamanın içinde kendini uyanık berber sananlar, yapmış oldukları hatalı hareketlerle elbette kendi paralarına zarar ve vermiyorlar. Zararları kamuya ait olanlara dokunuyor.
Kamu görevi yapan ve yetkili durumda olan bazı amirlerin kurumları ile ilgili ödemiş oldukları avukat paraları gerçek ödemelerden fala tutar olduğunu bilmeyenimiz kalmadı.
Diyoruz ya bu yapılan hovardalığın bedeli kamu yöneticilerinin cebinden çıkmıyor. Bu nedenle tasarruf tedbirlerine azami riayet şart görünüyor.
Güzel yurdumun güzide yöneticilerini devlet harcamalarında daha bir dikkat etmeye davet etmemiz hiçte ukalalık sayılmamalı diye düşünüyorum. Her yönetici birimi ile ilgili bu tedbirler uymalı. Bu hem iyi yöneticiliğin hemde kul hakkı yememenin bir gereği değimlidir?
Kırıkkale’ye geldiği günden bu yana içimizden biri olduğu izlenimi veren sayın Vali ve seçilmiş ve hizmete devam eden sayın Belediye başkanının bu konuya herkesten daha dikkatli davranma zorunluluğu ver. Çünkü bir birim müdürü kendi sorumluluğundaki ile uğraşırken onlar daha büyük alanlara tahakküm ediyorlar.
Gerek emri altındakileri denetlemeleri gerekse kendi emri altındaki personelin yaptıklarını denetlemek zorunda olan bu insanların yapılan harcama alanları daha geniştir. İçlerindeki iman ve Allah korkusunu hayatlarına adapte eden bu insanların devlet malını kullanmada da dikkatli olacaklarını düşünüyoruz.
Binaenaleyh saf çocuğu kandıran kendini uyanık sanan berber durumuna düşmeden attıkları her imzanın ardında kamunun zararı var mı yok mu iyi irdelemeleri lazım.
Avukatları zengin etmeden önceden önlem alınarak zaten ödeneceği belli olan harcamalara birde avukat parasını ekleyerek ödemenin berber durumuna düşüreceği kaçınılmaz değil midir?
Yine ben az söylüyorum, anlaması gerekenler çok anlasın.
Selam ve dua ile…
