EN AZINDAN ÖLÜRÜZ
Ulus olmanın çeşitli unsurları vardır. Dil birliği, din birliği, ülkü birliği, tarih birliği, ortak bir otorite altında yaşama birliği gibi unsurlar vardır. Bu unsurların hepsi bir öncekiden değerlidir.
Demokratik açılım diye, içeriğini tam olarak bilmediğimiz bir paket ile yola çıkılmış durumda. İçeriği inşallah güzel ve gerçekten kimseyi kırmadan kimsenin gururuna ve milli hassasiyetlerine dokunmadan doldurulur. Özellikle şehit aileleri olmak üzere ülke için canını, kanını feda etmiş gazilerimizi ve yıllarca kahpe terör ile savaşmış insanlarımızı ve onların yollarını gözleyen ailelerini ve içi terörden yanmış her Ülke evladını rencide etmeden doldurulur.
Söz konusu açılım paketinin kendimizce olması gerekenlerini yazıp duruyoruz. Belki balık bilmezde halik bilir.
Teşbihte hata olmasın hani karınca misali. Belki sesimizi duyuramayız ama en azından bu uğurda ölürüz.
Bir zafer haftasındayız. Zafer haftası etkinlikler bu yıl bir başka güzel yapılmış. Genelkurmay güzel hazırlık yapmış. Karacısı, denizcisi, havacısı, jandarması bir başka anlatılmış hele özel birliklerin yapmış olduğu hareketlerin yansıtılması, dostun gurur ve sevinçten, düşmanın üzüntüden gözünü yaşartıyor.
Törenlerin içinde olmak ayrı bir gurur veriyor. O anma faaliyetlerinin bir parçası olup, sizi gururla izleyen halkın gözlerine bakarak geçmek bir başka mutlu ediyor insanı. Helikopterden ip merdivenle sarkıp, üzüm salkımı yaptığınızda tribünlerin üzerinden geçerken o insanların size imrenerek ve sevinçle el salladığını, sesini duyurmak için bağırdığını görüyorsunuz. Büyük şehirde onlarca tekrarın ardında yapılan bu hareket ve geçit töreninin yorgunluğu o gurur alkışları ile bitiveriyor.
Törene katılan askerleri izlemek ayrı bir gurur. İşte bu yüzden çocuklarımıza o tarihi anları anlatmak ve kahraman ordumuzu göstermek için tutup ellerinden tören alanına koşmamız gerekiyor. Bir küçük bayrak alıp o minik ellerine vererek çocuklarımızın o manevi hazzı duymalarını sağlamalıyız.
Bizim tarihimizde öyle bir hafta ki bu haftanın yaşandığı tarih, anlatmaya kelimler kifayetsiz kalır.
Bu tarihi anlamak için Akdeniz bölgesine kumsalda yatmak, denize girmek için tatile giderken, Polatlı’da mola vermeniz lazım. Afyon’da mola vermeniz lazım. Sucuk döner yemek için değil ama. Kocatepe’ye çıkmanız lazım. Dua tepeye çıkmanız lazım. O anların yaşandığı yerlerde gezmeniz lazım. Oluşturulan müzeyi ziyaret edip kullanılan silahları yakından görmeniz lazım.
Bir süre görev yaptığım birliğin konuşlanma yeri şiddetli çarpışmaların yaşandığı ve düşmanın bir alayının karargâh kurduğu arazi üzerindeydi. O şehitlerin olduğu bölgede kalmayı rabbim nasip etti. O yiğitlerin nasıl yokluğa karşı, kendinden modernize orduya karşı, mermisizliğe, silahsızlığa, aşsızlığa karşı, doğa şartlarına karşı nasıl savaştığını ve düşmanı o bölgeden söküp attığını anlamak nasip oldu.
İşte bu nedenle diyorum ve yırtınıyorum. Aman taviz vermeyin. Taviz vermeden, güzel yurdumuzun bölünme sürecine girmesini engelleyerek, o şehitlerimizin kemiklerini sızlatıcı hareketlerden kaçınarak yapın açılımı. Yoksa o şehitlerimizi ruhu affetmez bizi.
Biz büyük milletiz. İyi ki rabbim bizi Türk yaratmış. Hamd olsun. Kendimizden gurur duyuyoruz. Tarihimden gurur duyuyoruz. Bu gururumuzu gelecek nesillere aktarmaya da devam edeceğiz. Kimseye verilecek bir karış toprağımı ve. Allah’tan başkasına verilecek hesabımız yok şükürler olsun.
Zafer haftanız kutlu olsun yüce ulusumun necip milleti.
Selam ve dua ile…