DAHA MÜREFFEH YAŞAMAK
Geçenlerde yine burada başka bir kardeşim hayal kurmanın ehemmiyetini yazdı.
Yazısının da pek çok konuya farklı alanlardan değindi. Bende bir başka açıdan hayal kurmanın veya başka bir değimle içimizdeki özlemin nerelere ulaştığına değineyim dedim.
Yazar diyor ki ; Her şeyi daha güzel bir gelecek kurmak için konuşmak. Daha müreffeh, daha sağlıklı yarınları birlikte güvenle inşa etmek. Daha yaşanır bir dünyada dünya ve ahret saadetini oluşturmak için gayret sarf etmek.
İşte bu noktada hepimiz görevli olduğumuzun bilincinde olmalıyız. Her birimiz elimizden ne geliyorsa onu hiç aksatmadan yapma yoluna gitmeliyiz. Bu noktada engin fikirli, geleceğe umutla bakan bireylere olan ihtiyaç aşikâr. Statükocu olmak yerine, var olanı kutsamak yerine daha güzele nasıl varılır endişesiyle hareket eden donanımlı bireyler oluşturmak önemli. Aksi halde bir kısır döngü alır başını gider. Zaman kaybedilir, yıllar heder olur. Büyük bir enerji, verim elde edilmeden harcanmış olur.
Büyük hedeflere doğru koşarken aklı selimi hakim kılmak çok önemli. Galeyana gelmemek, dolduruşa getirilmemek. Ana gayeden ayrılmadan, küfrün gündem belirlemesine izin vermeden kendi gündemini, toplumdan soyutlanmadan oluşturabilmek.
İnsan nasıl hayal kurmaz veya nasıl istemez daha rahat bir ortamda yaşamayı. Ama bu rahatlık sadece maddi anlamda değil. Her alanda rahat olmak.
İşte bu rahatlığı sağlamak için insanın belki bazı alanlarda daha kısıtlı olmak kaydıyla pek çok alanda sınırsız hayal kurması gerekmez mi?
Elbette sadece hayal etmekle de olmaz.
Örneğin pek çoğumuzun pek yapmadığı aylık veya yıllık periyotlarla doktor kontrolünden geçmiş olmamız sağlığımızı tehdit eden hastalıklarla daha erken teşhis ile baş etmemizi sağlamaz mı? Yani bunun için sağlıklı bir hayat için hayal kurmanın ötesinde tedbir de almak gerekir değil mi?
Yada saklar isek samanı, zamanının geleceğini hayal edip düşünmenin ötesinde maddi yönden zamanı gelince hayıflanmak yerine tedbirimizi önceden almış olmaz mıyız?
Herkesle dost olma hayali elbette kurmak ve kimse ile kötü olmama konusunu düşünmeliyiz. Ama onun içinde en azından iyi insan olma gailesini gütmek ve iyi insan olmaya çalışmak gerekmez mi?
Devletlerarası ilişkiler de bence aynen böyledir. Elbette biliyorum uluslar arası ilişkilerde yani devletlerarasında ebedi dostluklar zor olur. Hatta olmaz. Çıkarlar çakışana kadar savaş olmaz en azından hırgür olmaz. Ancak bu çıkarları da aynı seviyede tutmak için hayalin ötesine geçmek gerekir.
Özellikle ülkemiz için bunu ele alırsak daha barış zamanında en azından komşularımız topraklarında yaşayan soydaşlarımız ile iyi ilişkileri devam ettirmemiz gerekiyor. Bunu binlerce kilometre uzaklardan gelip yanı başımızda tesis etmeye çalışan bu kadar ülke varken bizim sağlamamız kesinlikle hayal olmamalı.
Hülasa şunu demeye çalışıyorum.
Her alanda olduğu gibi uluslar arası konuda da daha müreffeh bir ortamda yaşamamız için barış zamanından başlamak üzere hayallerimizi sınırsız tutup, bu hayalleri gerçekleştirmek için bir şeyler yapmak gerekiyor. Aksi halde kendini süper güç veya süper güce yakın görenler bizim barış hayalimizi de iyi insan iyi ülke olma düşüncemizi de bertaraf eder farkında bile olmayız.
Sınırsız hayal kuralım ama hayali gerçekleştirmek içinde bir şeyler yapalım.
Selam ve dua ile…
Bu haber 2354 defa okunmuştur.
