Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

ÖNCEKİNDEN DEVAM

Fazlı GÜVENTÜRK

30 Ekim 2013, 08:20

Fazlı GÜVENTÜRK

ÖNCEKİNDEN DEVAM

            Bir önceki yazımıza kaldığımız yerden devam edecek olursak ve bu sefer asker olmak veya asker çocuğu olmayı ele alacak olursak yine bir yazarın kelimelerinden anlatmak isteriz duyguları.

            Asker çocuğu olmak; Memleketinin olmaması demektir. (Nüfus cüzdanında yazar, kütük orda demekle yetinirsiniz) doğum yerinizin sizin için hiçbir şey ifade etmemesidir. (Tesadüfen o şehirden geçersiniz anneniz size "Bak oğlum-kızım sen
şu hastanede doğdun" der)

Ailenizdeki tüm bireylerin doğum yerinin farklı olması demektir. Ailedeki herkesin asker gibi yaşaması demektir. (Zira sizin yapacağınız bir hata “X şunu yapmış” şeklinde değil “Y Albayın oğlu-kızı Z Astsubayın çocuğu şunu yapmış” şeklinde konuşulacaktır)

 Her gittiğiniz şehirde bir önceki şehirle anılmanızdır. (İstanbul'dayken Marmarisli çocuk, Marmaris’teyken Ankaralı çocuk v.b.)  

Okul değiştirme rekorları kırmak demektir. (Üniversiteye giden 12 yıllık eğitim sürecinde 8 ayrı okulda okumak gibi) Tayin olunan şehirde yeni dostluklar, aşklar kazanıp sonra onları kayıtsız şartsız terk etmek ve gittiğiniz yerde bunları sıfırdan yapabilmek için yırtınmak demektir. (ki muhtemelen bunu başarıp “oh ne güzel ortamımı kurdum” dediğinizde, yeni bir tayin emri babanızın eline ulaşmıştır)

Okulun ilk günlerinden nefret etmek demektir. (Herkes birbirini tanımaktadır sizse benim gibi yeni bir var mı diye bakınıp ilk irtibatı onla kurmaya çabalarsınız.
Muhtemelen isminiz sınıf listesine yazılmamıştır. En alta kalemle
eklersiniz. Numaranızı da bilmiyorsunuzdur. İlk bir hafta böyle misafir
sanatçı gibi okula gidip gelirsiniz…)

Babanız emekli olana kadar evinizin size ait olmaması, oturacağınız evi seçememeniz, poster yapıştırırken bile “Demirbaşa zarar vermeyelim” kaygısı taşımak demektir.

Vatan sevgisini kitaplardan okuyarak değil, bizzat yaşayarak
öğrenmektir.

Askeri Operasyonlardan, görevlerden babanızın sağ dönüp dönmeyeceğini bilmeyerek uykusuz geceler geçirmek demektir.

Tüm bunlara rağmen dışarıdan bakan gözler Sizin kamplarda nasıl eğlendiğinizi Ordu evlerinde nasıl ucuza kola içtiğinizi Lojmanların devlete yük olduğunu Askeri araçlardan bedava istifade ettiğinizi Babanız maaşının ne kadar yüksek olduğunu Askerlik zamanımız geldiğinde babamızın size torpil yapacağını konuşurlar… Binlerce kez açıklamış olmanıza rağmen…

 Her şeye rağmen bizim tek yaşadığımız babamızın mesleğiyle gurur duymak ve mesai aracı lojmana girdiğinde, tek tip elbiseli insanlar arasından babamızı bulmaktı.
            Bir çocuğun bir asker çocuğunun bir polis çocuğunun gözünden durum buyken bir askerin bir polisin ruh halini siz düşünün. Kimse zorla asker veya polis yapmıyor polemiğine asla girmem. Evet bu kader ile ilgilidir. Rabbim öyle uygun gördüğünden polis veya asker olunuyor ve yine Rabbim öyle uygun gördüğünden o çocuklar bunu yaşıyor. Ancak şunu da belirtmek gerekiyor ki sivil ortamda bu kesim ile olağandışı şekilde uğraşılıyor. Olağan dışı diyorum zira bu asker ve polis kesiminden nerde biraz kanun dışına çıkan varsa onlar bulunuyor, cımbızla çekiliyor ve hain muamelesi yapılıyor. Sadece onlara değil onların eşlerine, çocuklarına, ailelerine de hain muamelesi yapılıyor. Burada biraz daha objektif olunmasını belirtmek istiyorum. Biraz daha insaflı olunmasını ve biraz daha insani yaklaşılmasını bekliyorum.

Selam ve dua ile…

 

Bu haber 3153 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi