UZAKTAKİ YAKINLIK
Hac/Umre bir sevdadır yüreklerde. Hac/Umre bir taddır damaklarda. Bir idealdir. Bir buluşmadır. Bir aşktır. Bir inkılaptır. Hac/Umre İslam binasının beş temel direğinden birisidir. Diyor Muammer DRAN. Öyle güzel bir anlatım ile Hac/Umre nin ne anlama geldiğini açıklamış ki onunla başlama gerekiyordu yazıya.
Hac/Umre mukaddes bir görevdir. Bu mukaddes görevi ifa için dünyanın dört bir ucundan aynı inancın sancılarında olan mü'minler gelirler. Renkleri, ırkları ayrı olsa da aynı amaca yönelik gönüller burada buluşurlar. Beş vakit yöneldikleri kıblegahlarına yolculuk ederler. Zaten gönülleri bir olan mü'minler, bu bahaneyle bedenlerini de birbiriyle buluşturmuş olurlar. Biri Çin'den gelmiştir, biri Hindistan'dan... Bir başkası diğer bir yerden... Nice zahmet ve telaş sonrası ulaşılmıştır buraya. Arınmak, yeniden doğmaktır idealleri. Geçmiş hayatlarına bir çizgi çekip yeni bir dünyaya, yeni bir hayata inkılap etmektir.
Hac/Umre "iman ettim" diyen herkesin gönlünde yer eden bir aşktır. Ramazan ayında bir televizyon kanalı akşamlan kameralarını Kabe'ye çevirince nicelerimiz en azından oranın havasını evimizde hissettik. Kendimizi ruhen oraya uçurduk. Onlar döndükçe biz de gönüllerimizle döndük.
Hac/Umre insana mahşerî andırır. Tıpkı Allah'ın huzuruna hesap vermek için fevc fevc dalga selinde yürüyen insanlar gibidir o izdiham. Hac/Umre Müslümanları bir arada görmenin gururunu yaşamaktır. Üstelik buraya gelen insanlar sınırlamayla gelebilenlerdir. İstediği halde gelemeyen milyonlar var. Kiminin maddi imkanı yok, kiminin sağlığı izin vermiyor. Hac’da birde kontenjan derdi var.
Hac/Umre'yle insanların üst üste oluşu birbirine cesaret veriyor. Keşke her işimizde bu beraberliklerimizi yakalayabilseydik.
İslam'ın ilk tohumunun saçıldığı mekânlardır oralar. Baktığı her yerde son elçinin hatıralarını yaşar Hac/Umre adayı zihninde O'nu hisseder O'na daha yakın görür kendisini.
Kabe bir sevdadır yüreklerde. İbrahim'in hatırası ve sevdasıdır O. Bizim sevdamız... Rasûlün sevdası... İlk vahiy merkeziydi burası. İslam burada yankısını bulmuştu. Hacer İsmail'e su ararken bu beşeri gayrete ilahi bir mükâfat olarak ZEMZEM suyu verilmişti. Fışkıran suyu görünce Hacer ZEM!.. ZEM!.. DUR!.. DUR!., diye bağırmış ama su durmamıştı. ARAFAT hiç bir duanın reddolunmadığı yerdir.
Yine özlemlerin giderildiği, ümmetin mensuplarının hasbıhal ettiği yer. Hac/Umre adayı kusur aramaz müminlerde. İnsanların rengini, tavırlarını mezhep farklılıklarını tenkit etmez. Bizim örfümüzde zaten Hac/Umreye gidip gelen insandan bir mükemmellik beklenir
Dikişsiz elbiseyle sanki dünyadan eli boş döneceğimiz anlatılır, hatırlatılır sessizce. Hac/Umre bir sabır sınavının verilmesidir. Hac/Umre da rütbeli rütbesiz aynı elbiseyi giyer. Tahsil, makam, mal varlığı hissedilmez hiç kimsede. Dillerde aynı dualar terennüm edilir. Ümmetin bir mensubu olduğunu idrak eder Hac/Umre adayı. Hac/Umre kardeşliğin pratiğe aktarılmasıdır.
Dedik ve inşallah bugün yani Çarşamba günü sabah kutsal yolculuğa çıkıyoruz. Pek çok şeyden arınmak, temizlenmek, tabiri caizse kilometreyi sıfırlamak amacıyla ve ramazanı Resullullah’ın yanında geçirmek amacıyla mübarek yerlerde geçirmek için yola çıkıyoruz.
Helalleşiyorum herkesle. Benim hakkım herkese helal olsun. İnşallah bende hakkı olanlarda helal eder.
Bayramdan sonra vatana gelmek amacıyla çıktığımız yolculukta dualar ediyoruz tüm dostlar ve devletimizin bekası için.
Selam ve dua ile…
Değerli kardeşim Fazlı,Allah gittiğin yollarda işlerini kolaylaştırsın ve yaptığın ibadetleri ettiğin duaları kabul etsin inşallah.güle güle git hayır dualarla dön.bizdende gittiğin mubarek kutsal ibadethanelere selam götürr.Allaha emanet ol.
AY-Haberci
Bu haber 4124 defa okunmuştur.