Haberci71.com -  Kırıkkale Haberleri
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNAĞI İLETİŞİM

EN ÇOK OKUNANLAR

KAPTIRILAN DÜŞÜNCELER

Fazlı GÜVENTÜRK

12 Eylül 2013, 16:50

Fazlı GÜVENTÜRK

KAPTIRILAN DÜŞÜNCELER

            Bazen insan kendisini bazı şeylere öyle kaptırıyor ki adeta benliğimiz düşüncemiz kayboluyor. Bu yiten benlik içinde en yakınlarımız bile bazen elimizden kayıp gidiyor.

            Misafir olduğumuz bir ortamda balkonda aile içinde sohbet ederken bir çocuğun akşam nazmı ile yatsı namazı arasında sokakta yürüdüğünü gördük. Yaşı iki bile olmayan çocuğun sokakta ne aradığını sorgulamaya başlamışken bir kedinin yanına yaklaşması ile çocuk çığlığı attı.

            Hemen indik çocuğun yanına. Ne ismini biliyor ne orada ne gezdiğini anlatabiliyor. On yaşındaki yeğenimizin elinden tuttu bırakmıyor. Soruyoruz ama kim olduğunu, nereden geldiğini bilecek yaşta değil.

            Açık olan mahalle bakkalına gittik tanıma ihtimaline karşı. Tanımıyor. Yakınlarda mahalle aralarında düğünler var. Tahmin ediyoruz ki mahalle düğünlerinden birinden geldi.

            Şansa bırakmıyoruz ve polisten yardım istiyoruz. Kısa sürede çocuk şubeden bir ekip geldi. Anlattık durumu. Merkeze götürmek istediler memur arkadaşlar. Ama çocuğun arabaya binmesi mümkün değil. Sivil kıyafetli arkadaşlardan da korktu bizden de. Yeğenin elini bırakmıyor.

            Memur arkadaşlara bizim bekleyeceğimizi onların düğünlere gidip anons etmeleri sağlık verdik. Ama doğal olarak merkeze bildirildiğinden çocuğu bırakmak istemdiler.

            Bizde bindik arabaya ve düğünleri gezmeye başladık.

            Kimsenin eğlenceden geri kalacağı yok. Öyle çok havai fişek atılıyor ki çocuk tir tir titriyor. Düğünde anons ettirmeyi bile eğlencenin kesileceği endişesi ile kerhen yaptırdık.

            Gelen giden yok. Araçla yürüdük ve bir süre geçtikten sonra arabanın ardından bir adam koşarak geldi. Soluk soluğa kalan adamı görünce çocuk ağlayarak pencereden atıldı. Belli ki ismini söyleyemeyen çocuk babasını tanımıştı. Babası bir yandan çocuğa bir yandan ellerimize sarılıyor. Ardından annesi geldi. Oda ne diyeceğini şaşırıyor kucağına bastırdığı çocuğu sustururken.

            Bu elbet olağan şey. Olur. Çocuk bu oynar kaybolur düşer kalkar. Ama burada önemli olan nasıl bazı şeylere kendimizi kaptırdığımızdır.

            Düğünde öyle bir hava var ki ardı ardına havai fişekler atılıyor, saz davul sesi  öyle fazla ki inanın o an farkında değil kimse ama oradan ayrılınca kulakların nasıl zarar gördüğünü anlamak ancak o zaman belli oluyor.

            Sadece söz konusu düğün için söylemiyorum.genel anlamda o gün o çevrede olan tüm düğünler ve her zaman ki başka düğünler dahil. Mahallede hasta var mı? sayrı var mı? Rahatsız olan var mı? Düşünen yok. Benim günüm mutlu geçsin de gerisi çokta umurumda değil düşüncesi hâkim.

            Kendimizi kaptırdığımızda kimseyi düşünmüyoruz. Cenazesi olanı, morali bozuk olanı, hasta olanı, hülasa kimse bizim umurumuzda değil. Sadece o anın ve bizim eğlenmemiz.

            İşte o kadar kimseyi düşünmüyoruz ve kendimizi kaptırıyoruz ki çocuğumuzun bile yanımızda uzaklaştığını göremiyoruz. Karanlık sokaklarda kalmış, ağlamış, korkmuş o yaştaki çocuğun psikolojisi alt üst olmuş, travma geçirmiş pekte umurumuzda olmuyor maalesef.

            Ya o çocuk biraz daha uzaklaşsa bulunamasa veya Allah korsun art niyetli insan diye adlandırılan birilerinin eline geçse?

            Selam ve dua ile…

 

 

Bu haber 3164 defa okunmuştur.

Delicious  Facebook  FriendFeed  Twitter  Google  StubmleUpon  Digg  Netvibes  Reddit
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜ10 Ocak 2021

HABER ARA


Gelişmiş Arama

REKLAMLAR



 


RSS Kaynağı | Yazar Girişi | Yazarlık Başvurusu

Altyapı: MyDesign Haber Sistemi