SIÇRAYAMAYACAKLAR
Yerel yönetimlere destek olmak, proje üretmek, olabilecek sorunları önceden tespit ederek bertaraf etmek ve böylece yerel yöneticilere hareket alanlarında sıkıntısız ve kanuni yoları açmak amacıyla düzenlenen ve birkaç gün süren derslerin neticesinde en önemli konulardan biri “yöneticinin halkın içinde olması ve onların derdini yakından görmesi” konusu olmuştur.
Uzun zamandır ve özellikle seçim ve referandum süresince yani siyasetin hareketlendiği zamanlarda daha sık söylediğim hatırlanacaktır.
Siyasi eğer halkla birlikte değilse bugün olmasa da yarın kesinlikle hüsrana uğrayacaktır. Ardında büyük siyasi güç yani ulusal anlamda parti lideri olsa dahi bu erk bir süre sonra yerelde bitecektir.
Demek ki aklın yolu bir oluyor.
Bizim söylediklerimiz biz siyasetin S’sini bilmeden söylenmiş, ortaya konulmuş ve kitaplara girmiş. Sonrada bizler bu iş nasıl olur dediğimizde bu işin doğrusunu düşünmüşüz. Sanmayın sadece kendime pay çıkarıyorum. Yok, öyle değil. Benim etrafımda siyaset yapan tüm arkadaşlarımda benim gibi düşünüyor.
Vücut dili eğitimini alanlarınız vardır. İnsanlara yüksekten bakan, yani yukarıdan aşağı bakan insan makbul değildir. Aşağıdan yani gözünün üstü ile bakanda iyi değildir. İnsanlara karşıdan ve gözlerinin içine bakarak samimi olan insandır makbul olan.
Yine vücut dilinin bir bölümünde temas çok önemlidir der. İnsanlarla iletişime geçmek için toka yaparak başlamak buzların eriyerek samimiyetin bir ölçüsü kabul edilmiştir. Elini sıkmaktan bile imtina eden bir siyasi yarın bu seçmeninden hangi yüzle oy isteyecek.
Kırıkkale siyasetinde önde gelenlerin bazılarının samimiyetsiz olduğunu görmek için çok dereceli gözlük takmaya gerek yok. Seçmenin tanımadığı, onunda seçmeni tanımadığı siyaset ne kadar uzun soluklu olur. İşte geldi seçim çattı. Yukarıdan baktığınız insanlar şimdi size he halde pamuk şekeri eşliğinde oy zarflarını uzatmayacaktır. Siyaside insandır belki unutmuştur, belki dalmıştır, belki görmemiştir diye düşünüyorum. Ama katıldığı bir toplantıda il genel ve belediye meclis üyelerinin ve il yönetimin elini sıkmayı unutan bir siyasi büyüğe Kırıkkale’nin yakından tanıdığı Ziya dayının tepkisi gibi yüksek sesle tepkiyi göze almalı unutan siyasiler.
Seçmenin elini tutan, onunla temas etkileşimi yapan, gözlerine aynı seviyeden bakan ve tebessüm ile bakabilen seçmen başarılı olur. Ardında da önünden de sitayişle söz edilir.
Görüşmemizde Kırıkkale Belediye Başkanı Veli korkmaz günde ortalama yüze yakın vatandaşla görüşme yaptığını söyledi. Bu müthiş bir şey. Bunun en basit getirisi yani siyaseti bir yana koyduğumuzda en güzel getirisi şehre katkı sağlamaktır. Şehrin yönetimine halkı katma arzusudur. Yönetime katılan halkın şehrin derdi ile dertlenmesi demektir. Bu vatandaşın proje üretmesi demektir. Ürettiği bu proje ile şehre bir şeyler yapma çabası demektir.
İşte artık bilgisayar çağının getirdiği siyasi anlayış bunu gerektiriyor. Artık insanların arzuladığı siyasi anlayış halkın içinde ve halkın yönetime katıldığı enteraktif bir anlayıştır. Sırça saraylardan yönetme devri bitmiştir.
Göreceksiniz başarılı olan siyasetçi kendini dev aynasında görmeyen olacaktır. Bir defa sıçraması bir şey ifade etmez. İkinciyi üçüncüyü sıçrayamayacaktır. O devir kapandı.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4246 defa okunmuştur.
