Bayanların altın günlerinde yaptığı sohbetin farklı ve geniş kapsamlı olanlarını erkeklerin berberde yaptığını ve bu sohbetlerin geniş bir yelpaze içinde geçtiğini sizinle paylaşmıştım. Hele bizim mahallenin kıdemli berberi Hamdi’ de bu sohbetlerin hele siyasi sohbetlerin tadına doyum olmadığını yazmıştım. Galiba tıraş olmanın gereklilik olduğu ve aynı zamanda vakit kaybı olduğu düşünüldüğünden bu sohbetler koyu oluyor. Birde beklemenin vermiş olduğu bıkkınlık ve can sıkıntısı buna tuz biber oluyor.
Berberde ki sohbet bu zorunluluktan oluyor. Ya bizim meşhur emekliler parkına ve bazı camilerimizin avlularına ne demeli. Orada ne zorunluluk var. Faydalı ve güzel vakit geçirmek yerine maalesef zamanı öldürmek için beklenen yerler olmaktan öteye gitmiyor bu yerler.
Emekliler parkı dediğimiz alanda duran insanlara bakın birçoğu hayattan artık zevk almaz duruma gelmiş olanlar.
Elbet herkesi kastetmiyorum ama bir iş ortaya koymadan orada beklemek ne kadar doğru oluyor. Benim anlayışıma göre burada beklemek, boş boş oturup devlet kurup devlet yıkmak herkese zulüm gibi gelir. Hem orada zamanını öldüren insanlara zor gelir. Hem onlara orada rahat ettirmekle görevli yerel ve genel yöneticilerimize zor gelir.
Burada oturan insanların kesinlikle sosyolojik incelemelerin yapılması gerekir. Bu inceleme neticesine göre burada bulunan insanların daha etkin şekilde topluma katlamasının sağlanması gereklidir. Sanki kaçınılmaz sonlarını bekleyen insan görüntüsünden uzaklaştırmak şarttır.
Bazıları biz memnunuz diyecektir. Zira benimde o toplum içinde bulunan birinci derece yakınlarım var ve öyle diyorlar. Ama emekli müdür olan ağabeyim, eniştem gibi insanların daha 50 li yaşların başlarında buralarda tıkanıp kalması hiçte normal değil. Çalışma hayatlarındaki yöneticilik tecrübelerini bence aktif şekilde şimdilerde bir ilgili alan bularak değerlendirmelidir. Onların yaşında nice insanlar var aktif emeklilik yaşıyorlar. Bakın Emekliler cemiyeti başkanı Basri Keskin ağabeye. Hala hak arama peşinde ne güzel aktif çalışmalar yapıyor.
İlgili toplumdaki hemşerilerimiz tarımla bir dönem içli dışlı olan insanlar. Bölgemiz orman açısından zayıf bir bölge. Bu insanlarımızı ağaç dikme konusunda bilinçlendirip, servislerle ağaç dikmeye götürülebilir. Yemek ikramı yapılıp belki de üç beş kuruş harçlık verilerek bu insanların hem doğa ile iç içe olması sağlanır, hem aile bütçesine katkısı sağlanır, hem bölgemiz güzelleşir, hem bu insanlar orada gelip geçenlere bakarak vakt-i saatlerini ! beklemekten daha iyi işlerin içinde bulurlar kendilerini.
Emekliler parkında beklemekten daha verimli işlerle uğraşanlarda var. Mesela Fırınlı caminin cemaati arasında güzel bir uygulama var. Her gün belli yaşın üstündekiler kuran öğrenip birbirleri ile dini konularda sohbet ediyor. Sohbeti siyasete dökmeden sadece Allah rızası için bu faaliyeti yapan topluluğun lokomotifi tabi ki bu caminin imam ve müezzinidir.
Ancak elektronikçi nebi’den, eski imama, bakkalına kadar herkes zamanını hayırlı kullanma konusunda yarışıyor. Hele bir emekli polis Hamdi’miz var. Kırklı yaşlarda emekli olmuş ve birkaç yıllık emekli. Vaktini nasıl güzel ve hayırlı işler için kullanılması gerektiğinin adeta dersini veriyor. Cami cemaati ile içli dışlı olup onların derdine nasıl koştuğunu ve aktif emeklilik hayatını nasıl yaşadığını görmeniz lazım.
Bir köşede veya bir yerlerde hakkın vaki olmasını beklemek yerine üç günlük dünyada bir işe yaramın güzelliğini yaşamanız dileğiyle…
Selam ve dua ile…
Bu haber 3910 defa okunmuştur.
