TAKVİYELİ AKPARTİ
Artık bunu herkes biliyor. Siyasi partilerde tıpkı canlılar gibi doğuyor, gelişip büyüyor ve nihayetinde ne kadar yaşarsa yaşasın bir gün hakkın rahmetine kavuşuyor.
Tarihin tozlanmış arşivi eski insanlar olduğu kadar demokraside yitip giden partilerle doludur.
Siyasi partilerin doğumu normal süreçte devam ederek oluyor bazen, bazense doğum sezaryenle oluyor. Yani doğumuna dış güçler yardımcı oluyor ve normalden bazen hızlandırıyor bazen zamanı gelmiş bile olsa daha farklı yöntem uygulayarak oluyor partilerin doğumu.
Bazen meşhur ve gündem tabiri ile kürtaj oluyor. Daha doğum aşamasına gelmeden önü kesiliyor. Bazen lider adayına müdahale ediliyor bazen alt kadrolarına müdahale ediliyor ve doğması engelleniyor.
Doğduktan sonra da rahat bırakılmıyor. Bazıları el bebek gül bebek büyütülüyor. Mamalar ile besleniyor. En kaliteli besinler ile beslenip, büyüyüp inin açılması için sivil toplum kuruluşlarından, bürokrasiden, basından destek alıp serpilip gelişirken, bazıları söz konusu desteklerden nasiplenemediği ve sadece un çorbası ile beslendiğinden cılız kalıyor.
Ya kısa sürede ileride petrol olmak üzere toprağa karışıp gidiyor veya hayata tutunmak için el açıp yardım istiyor ve sürekli birilerinden yardım dilenen ve onların himmeti ile ayakta duruyor oluyor.
Tabi bu farklı durumda olan partilerin yaşamsal bu farklılıkları, kendilerine destek olanların mahallede kavga edildiğinde talepleri doğrultusunda korumacılığını yapma görevini de üslenmesine yol açıyor. Kendilerine omuz verenlerin hasımlarına onlardan önce ve daha sert şekilde karşılık verme mecburiyetini de beraberinde getiriyor.
Yani kısaca destek olmadan engellerle dolu dünyada yaşaması zor olan canlılar gibi partilerde birilerine diyet borcu ile yaşıyor. Kim ne derse desin aksini düşünmek hayalcilik olur.
Elbet doğup büyümenin olgunlaşmanın ve çok verimli olmanın ardından hak vaki olacaktır. Ama bugün ama yarın olacaktır. Kimsenin dünyaya kazık çakamayacağı gibi siyasi partilerde bitecektir zamanı geldiğinde. Kimi az ömürlü olur kimi çok ömürlü. Ama hepsi ölümlü olur.
İşte bu olgunluğun zirvesini yaşayan Akparti ülke genelinde birikimi ile güzel işler yapıyor. Hemen eleştirmek kolay, ama gerçekçi olmakta gerekiyor. Beni kesinlikle siyasi görüşünün reklamını yapıyor görmeyin. Zaman içindeki yazılarımıza bakarsanız, kim hata yaptıysa veya kafamıza yatmayan bir şey olmuşsa paylaştık fikirlerimizi sizle. Eğer güzel işler yapmasa halkın yüzde ellisi teveccüh göstermezdi.
İşte bu olgunluk dönemini yaşayan Akparti’ye iki takviye geliyor. Biri Has parti Genel başkanı Kurtulmuş, diğeri Demokrat parti eski başkanı Soylu. Bu iki takviye ile Akparti doping ilacı yutmuş gibi olur herhalde. Zaten ciddi bir destek ile ivme kazanmış haline birde bu iki insan eklenince koşuya hız verir Akparti.
İki lideri de kamuoyu biliyor. Değerli ve birikimli. Kırıkkale’ye de defaten geldiler, konferanslar verdiler, toplantılar yaptılar. Vatansever, vizyonları ve doğru bildiklerini söyler olarak biliniyorlar. Elbet olumsuz düşünüp, dün nerdeydiler diyenlerde çıkacak ama vatan için milleti için devlet için hayırlı olacaksa o zaman birlikte olmak güç veriri diye değerlendiriyorum.
Selam ve dua ile…
Bu haber 3695 defa okunmuştur.