TEPKİNİN BİRİ BİNİ OLMAZ
Önceki gün barışa, sevgiye, kardeşliğe, birlikte yaşama arzusuna, güvenliğe konulan bomba onlarca insanın canına kastetti. Allahtan ölen olmadı tek teselli bu olsa gerek.
Taksimde patlayan bombanın kime hizmet ettiğini iyi irdelemek lazım diye düşünüyorum.
Bölücü terör örgütü üslenmedi bu barışa konulan bombayı. Henüz biz yaptık diyen de olmadı. Gerçi bir terör örgütü çıkıp “ ben koydum, ben patlattım, ben yaptım” dese ne olur demese ne olur?
Ülke bölücü terör örgütünün eylemsizlik kararını tartışıp, iyi şeyler olacak, akan kan duracak, şehit haberleri yürekleri dağlamayacak, anneler evlatlarını yine askere gönderirken kınaları ağlayarak değil gurur ve sevinç ile yakacak derken olan bu olaydan kim nasıl nemalanır.
Terör örgütü ile elbette pazarlık yapılmaz. Elbette içimize ateş düşürenlerle oturup bir masanın iki tarafında “bunu bitirin de size şunu sağlayalım” denmez. Ancak dünya da bu güne kadar acı yaşatan tüm terör örgütünün de bir bitiş öyküsü vardır. Bir türlü bitmiş. Evet, geride tarifi imkânsız acılar yaşatmış ama bir türlü nihayete ermiş.
Dünya terör örgütlerini incelediğimizde isteklerini alan da olmuş alamayıp kaybolup gidenlerde.
Biz bir türlü bunun üstesinden geleceğiz. Zira biz dünkü devlet değiliz. Bizim yıllarca süren ve gerçekten övünülesi bir yedi kıtaya hükmetmiş bir devlet geleneğimiz var.
Bu örgüt bitecek. Biterken elbet geride namını yürütecek izler bırakmak isteyecektir.
Her terör örgütü içerisinde ılımlıları varken ciddi radikal düşüncede olanları da vardır. İşte bu radikalleri ılımlı yapmakta devlet ne kadar başarılı olursa o kadar çabuk bitirilir.
Bir çoklarının ilk yorumlarda hemen söylediği sivil hedeflere yönelik eylemler kabul edilemez serzenişi de yersizdir. Çünkü sivil hedefler kadar güvenlik güçlerinin de yaşama hakları vardır. İnsan hakları birlerine farklı diğerine daha farklı işlemez ve işlememeli. Ancak hep söylüyorum ya Allah dostunda hayırlısını versin düşmanında hayırlısını versin. Mert olan düşman dosttan daha yeğdir.
Bu nedenle kendini karşısındaki gibi savunmaktan yoksun insanlara karşı yapılan bu saldırı daha çok acıtıyor. Hani bazı aklı evvellerin polisin bir copuna maruz kalanları desteklemek için orantısız güçten söz ederler. İşte buda orantısız güçtür.
Sivil olsun asker olsun veya emniyetin güzide insanları için olsun yapılan saldırılarda tek vücut olmakta fayda var. Basının haber alma ve haberleştirme görevi vardır. Ancak bunu yaparken onların yani bu işi yapan örgütlerin tuzağına düşmemek lazımdır. Bunlar psikolojik bir baskı unsuru olarak kullandıkları ve halkı tedirgin etme amaçlı bu eylemlerinin basında yer almasını isterler. Bunun çeşitli nedenleri vardır. Kendi reklamlarını yapmaktan tutunda gelecek turistlerin ülkeyi tercih etmemesine kadar, dünya ülkeleri arasında baskı kurmaya ve “bize destek olmazsanız sizinde kalbinizde bomba patlar” savını işlemeye kadar çeşitli nedenleri vardır.
İşte tüm bunlar için ve bölücülerin ekmeğine yağ sürmemek için tek vücut olmaya devam etmeliyiz. Basınımızda kime ne şekilde hizmet ettiğini iyi anlamlıdır. Açın bakın yazılı basına kim ne kadar reklam yapmış görün ve tepki gösterin. Tepkinizi görsel basına da yansıtın. Hepimizin evinde internet var. Haberleri izlerken yazın, eleştirin, tepki verin. Yapmayın bunu deyin. Biz güçlüyüz. Bizden başka güçlü yok deyin. Hele bu terör örgütü ise hiç değil deyin ve ona göre yayın yapmasını sağlayın. Sadece benim dememle olmaz demeyin. Bir tepki bir tepkidir.
Selam ve dua ile…
Bu haber 3957 defa okunmuştur.
