Uzun bir maratonun son düzlüğüne de koşarak tüm Ülkem gibi bizde seçimi sonuçlandırdık ve bizler adına belediyede görev yapacak Belediye Başkanı ve Belediye Meclis üyeleri ile İl genel meclis üyelerimizi seçtik. Elbette bu arada demokratik yarışta Muhtarlarımızı da seçerek bir beş yıllık süreçte bizim temsilcimiz olması için görevlendirdik.
Aylar öncesinden başlayan bir koşturmada artık takatlerin kesildiği anlarda birbirlerini motive eden bir ekip ile çıkılan yolda tüm partilerin adayları ve değerli muhtar adaylarımız elinden geleni yaptı. Ancak elbette her yarışın bir galibi olacağından biri seçildi.
Öncelikle seçilen yeni yöneticilere hayırlı olsun. İnşallah oy talep ederken göstermiş oldukları sevecenliği ve sempatiyi yönetimde de sergilerler. İnşallah verilmiş olan sözler yerine getirilir. İnşallah ucube ve gerçekçi vaat verilmemiştir. Zira seçmen şimdi isteyecek onu. İnşallah halka inen halkın içinden biri olarak yönetir tüm idareciler. İnşallah bakkal, manav, ayakkabıcı, mağazacı, sarrafı, tamirciyi, velhasıl tüm esnafın ziyaretleri devam eder. İnşallah evleri dolaşıp kendilerini anlatan parti gönüllüleri o ziyaretleri sürdürür. İnşallah gezilen, sorunları ile ilgilenen tüm insanların derdine çare olma koşturması şimdide devam eder. İnşallah seçmenlerden istene hayırduaların istenmesine devam edilir.
Böyle olursa, yatırımlar boşa yapılıp, halkın parası yine dikkatli şekilde harcanırsa, hizmet anlayışı yine ibadet anlayışına dönerse, Rabbimin nasip etmesi durumunda ömür çabuk geçiyor önümüzde beş yıl sonra başı dik bir dönem daha talep edilir. Kırıkkale Belediye Başkanlığını ikinci kez kazanan Veli Korkmaz gibi birçok meclise seçilen yöneticilerimiz ve muhtarlarımız var. Yukarıda yazdığım anlayışla görev yapmaları durumunda tekrar oy isterken yüzleri olur. Yoksa tekrar seçilmek hayal olarak kalır.
Halk tarafından sevilen insanlar görüyoruz ki tek başlarına çok şey başarıyor. Arkasında ciddi bir parti desteği olmadan ikinci duruma gelen Mahir Yılmaz bunun en güzel örneği.
İhsan Kayalak, Kemal Albayrak; Sahir Koçak gibi diğer liderlerinde arkalarında kişisel sevgi duyan oylarının olduğu muhakkaktır.
Vatandaş değerlendiriyor. Hem öyle birilerinin anlamakta zorlanacağı adar değerlendiriyor. Kapısına oy için vardığında bazen gözlerinden anlıyorsunuz ne demek istediğini. Bazen kelimelerine yansıyor tepkisi. Bazen de sandık önüne gelince gereğini yapıyor. Seçilenlerin buna dikkat etmesi gerekiyor. “Halka rağmen” bir şeyin olmayacağını anlamayan artık sadece birkaç darbe yanlısı birkaç hayalperest kaldı. Halk ile içi içe olmanın zamanıdır şimdi.
Demokratik yarışta takip ettiğimiz gerçekten birbirinden değerli adayların bu memlekete yapacak daha çok hizmetleri olacak. Bu görev anlayışını ve gerçekleşebilirliği olan ciddi projelerini her platformda dile getirmeli ve mevcut yönetimle paylaşmalılar. O projeleri de mevcut yönetim canla başla kabul etmeli. Elbette amaç hizmetse.
Seçimin anlayış içinde geçmesi ayrıca güzledi. Partilerinin başarısı için didinen insanların samimi duygularla birbirlerini selamlamaları bu anlayışın ilk adımıydı.
Sonuç olarak bu yarıştan tüm adayların ders çıkarması gerekiyor. Kimi daha çok halkın içinde olması gerektiğini anlamış olmalı, kimi daha çok çalışması gerektiğini, kimi parti desteğinin önemini anlamış olmalıdır.
Seçilenlere hayırlı olmasını kaybedenlere bunun yarış olduğunu ve inşallah daha çok hayırlı seçimlerin onları beklediğini söylemek isteriz.