İSTİHBARAT OYUNLARI İstihbarat dediğimizde o kadar çok şey akla gelir ki galiba hayatın her alanından her şekilde örnekle istihbarat anlatılabilir. Kimine göre eşi tarafından aldatılan kişinin aldatan eşin peşine dedektif katmasından tutun, hangi markette bu hafta ne uzcu fiyata satılacak bilgisinin araştırılmasına kadar gidin. Yada rakip şirketin cirosunun hesabından tutun da bu yıl ne kadar sermaye artırımına gideceğine kadar uzanın. Veya rakip siyasi partinin önümüzdeki seçimlerde izleyeceği yolun hesabında alında seçim vaatlerine konu olan mali kaynağın nereden temin yoluna gideceğine kadar uzanın. O kadar ki komşunuzun yeni aldığı arabanın parasını nasıl kazandığının araştırılması bile dedikodu ile birlikte bir çeşit adı konmamış veya adı farklı olan istihbarattır. Devletler bu istihbaratı resmi yaparlar. Yani resmi bir kuruluş çerçevesinde istihbarat yapılır. Öyle ki bazen devlet içinde bile birden fazla istihbarat ağı kurulmuş olabilir. Tıpkı bizim ülkemizde bir zamanlar olduğu gibi. Milli istihbarat varken birde polisin istihbaratı vardı. Birde askerin istihbaratı vardı ki bu bile kendi arasında jandarma veya özel Kuvvet veya bir yere konuşlanmış askeri birliğin kendi imkanları ile kurumuş olduğu birimdi. Bunlar şimdi de kısmen olmasına rağmen bir çatı altında birleştirip, istihbaratın tek elde toplanarak doğru ve hızlı karar alınması için çaba sarf ediliyor. Tamamen birleşti mi elbette hayır. Bazen değil genellikle ülkeler arası istihbarat ülkelerin gelecekteki stratejilerini belirler. Doğru olanda insanlığın var oluşundan beri budur ve olmalıdır. İşte bu istihbarat ile bazen ülkeler öyle adımlar atarlar ki aklın sınırları zorlanır. Olmaz böyle şey dediğimiz şeylerde olur. Bin ladin’e bağlanan Amerika da ki ikiz kule saldırılarında yüzlerce kişi öldü. Ancak hala hafızalarda bu işin Ortadoğu’da operasyonlar yapmak amacı ile zemin oluşturmak gayretine olan Amerika’nın bir istihbarat oyunu olduğu durmaktadır. Fransa saldırısında yüzden fazla kişi öldü. Hemen ardından Fransa’da akıl alamaz bir birliktelik oldu ve DAEŞ veya IŞID adı altında ki terör örgütüne karşı top yekun bir harekat başladı. Hiç bir Fransız bizim oralarda ne işimiz var bizim mali kaynağımız oralara aktarılıyor diye sorgulamadı. İstihbarat algı operasyonu için de yapılabilir ve her iki örnekte tam da buna uyar durumdadır. Yani önce bir patlama veya bir olay olur ardından devletler yapması gerekeni yapar ve bu algı ile vatandaşı bunu sorgulamaz. Ben ne Amerika ne Fransa bu işi kendisi yaptı demiyorum. Ama insan aklı işte düşünüyor. Avrupa da nasıl bir İslam düşmanlığının fokurdadığını görmemek imkansız. Bu İslam düşmanlığı tam da Suriye gibi ülkelerinden kaçmak zorunda olan mültecilerin sığınmacı olarak kabulü ile ilgili kamuoyu oluşturulduğunda olması ayrıca manidar değil midir? Bunlar gelmesin diyemeyenlerin, sınırlarına tel çitleri çekerken insani duygularını yitirmeyen bazıları tarafından eleştirildiği ve gazeteci kisvesi altında çelme takıp yere yuvarlayanların bu yolla bu akını sığınmacıların önünü kesmek için bir oyun olduğunu düşünmenin galiba su götürür tarafı vardır değil mi? Ülkeler istihbarat oyunu oynar ve bu oyun ile gelecek şekillenir. Bende bu oyunları görüyor ve acaba diyorum? Acaba… Selam ve dua ile…
KIRIKKALEDE TARİH YAZAN ÜÇLÜKARABAG BİZİMDİR.30 AĞUSTOSNe hallere geldikGÜL YETİŞTİREN ADAMŞUNLARI YAPTIKTAN SONRA HİÇBİR HASTALIĞINIZ KALMAZ.HARAMBAĞIMLILIK SEMİNERİOĞUZLAR KİMDİR?ER MEKTUBU GÖRÜLMÜŞTÜRALLAH TAN DOĞRU ŞEKİLDE KORKMAKGARİP BİR ŞEHİRGENEL SAĞLIK SİGORTASIBizim Köyün Valisi .Ey Türk, Titre ve kendine dön!YEŞİLVADİDE BİR ÇARDAK ve BARIŞ'IN GEMİSİ10 Ocak 202113 Ekim 202030 Ağustos 202005 Haziran 202015 Mart 202029 Ocak 202029 Ocak 202010 Mart 201913 Şubat 201901 Temmuz 201711 Eylül 201514 Mayıs 201227 Ocak 201210 Ekim 201005 Mayıs 201028 Temmuz 2009