HADİ GELDE İÇİN YANMASIN
Her konuda olduğu gibi moda ve güncel tabirle Kürt sorununun da çözülmesi gerektiğini ve öyle veya böyle bir neticeye vardırılması gerektiğini önceki yazılarımda dile getirmiştim.
Bu temennimi dile getirirken; kesinlikle bölücü terör örgütü ile sade Kürt vatandaşlarının birbirine karıştırılmadan halledilmesi gerektiğini üstüne basarak yazmak zorunda hissettim kendimi.
Terör olayına karışmış, bir yolla dağa çıkmış insanların içinde gerçekten elini kana bulayanların çoğunlukta olduğunu, zaten terör örgütünün bunu bilerek yaptığını ilk katılanların bile ufak olaylara karıştırılarak dağdan kaçmalarının önüne geçtiğini hepimiz biliyoruz.
Yıl 1995. Cıva gibi bir özel birlik kuruldu. Gerekli ön eğitimlerin sonunda terörün hat safhada olduğu bölgeye gönderildi. Hepsi genç subay ve astsubaylardan kurulu bu birliğin başında onlardan az daha kıdemli birkaç kişi vardı. İlk operasyon, ilk deneyim(deneyimsizlik) ve maalesef kasti bir yanlış istihbaratla daha operasyon bölgesine ulaşmadan girilen çatışma. Netice çok acı. Bir teğmen üç astsubay çavuş şehit, bir teğmen üç astsubay çavuş yaralı verildi. Elbette 28 terör örgütü mensubu etkisiz hale getirdi. Ama ne fayda. Daha aldığı maaşla anasına babasına hediye alamamış 4 fidan kırıldı.
Aradan 3 yıl geçti. Aynı bölge, aynı il. Bizimle girilen çatışmada bize kurşun sıkıp kaçan kadın teröristlerden biri yakalanmış ve itirafçı olmuş. Bizimle birlikte çalışıyor.
Çatışmayı bizzat kendi ağzından dinledim. Aslında 28’den çok fazlaymış kayıpları. Birileri ile işbirliği içinde pusu attıklarından bizimkilerin kuş gibi tuzağa düşmesi sağlanmış. Tabi netice değişmedi. Sonuç ne olursa olsun o şehitlerin acısı hiç geçmedi. Hatta daha sonra gördüğüm çok fazla şehit ve yaralılar hiç onlar kadar yüreğimize kor düşürmedi. Çünkü onlar ilk’ti ve çok gençtiler.
Bu itirafçı ile gidilen her operasyon, daha bir dikkatli olmayı gerektirdi. Sanki her an bir şey yapacak, her an bir işaret verecek, her an bizleri satacak düşüncesi içinde geçti. Yani hiç ısınılmadı. Ha oldu mu derseniz, hayır olmadı. En azından bizimkilerin hissettiği bir hatası olmadı. Ama görev süresi dolup ayrılırken bile hala onun soğukluğunu ve iticiliği atlatılmadı.
Bunlar uç örnekler. Peki, bölgede hiç mi devletini seven destekleyen yok diyeceksiniz. Tabiî ki hayır. Terör ve devlete başkaldırıp eşkıyalık yapan insanlardan öyle muzdarip onlalar var ki; görmelisiniz. Her şeyi ile canı, malı ile devletine bağlı insanlar var. Onların yapmış oldu vatanseverliliği inanın 7 coğrafyamızın diğerlerinde görmek zor olur.
İşte bu nedenle diyorum ki aman sapla saman karıştırılmasın.
Hani derler ya can çıkar, huy çıkmaz diye. Bunların yani dağdan inenlerin rahabilite edilmesi gerçekten zor. Bu nedenle açılımın içine karışıp yarın saf Kürt kardeşlerimizin kafasını karıştırıp devletin başına bela olmamaları için en güzeli tekrar ediyorum farklı ülkelerde istihdam edilmesi olur.
Bu iş hem düne kadar onlara destek olan devletlerin, hem de o ülkeleri hami olarak gören dağdan indirilmesi planlananların işine gelir. Ancak ülke içine salınması sade Kürt vatandaşların ve terörden canı yanan Türk milletine fayda yerine zarar getirir.
Bu meseleye devam edeceğiz inşallah.
Selam ve dua ile…
