ON SONRA ÖLECEKSİN
Yine bir göz kapatma sorusu size. Yine kapatın oturup koltuğunuza geriye yaslanın, uzatın ayaklarınızı, kafanızı geriye yaslayın. atın kafanızdaki tüm soru ve sorunları. Tek meseleniz şimdi soracağım soruyu özümsemek olsun. Sıyrılın tüm dünyalıklardan.
İşte bu hal ile hallenirken ilahi bir ses geliyor ve ortalığı yırtarcasına kulağına üfleniyor. “on gün sonra öleceksin”
Yani hayatınızda son on gün. O gün sonra sizi soğuk veya sıcak demeden toprağa teslim edecekler.
Ne düşünürdün ne yapardın. Nerelere giderdin. Kimlere söylerdin.
Uzun yıllar evliliğimizde zaman zaman aksasa da genel anlamda yaptığımız bir şey var. ilk yıllardan itibaren okuduğumuz kitapların bir sayfa özetini yapmaya çalıştık eşimle. Olmadığı zamanlarda kompozisyon yazdık ortalama haftada bir. Çocuklar okuma yazmayı öğrendiklerinde onları da dâhil ettik. Evden uzak görevlerde olduğum zaman bile bu geleneği sürdürdük. Hem aile içi birliğin sağlanması anlamında bunu yaptık hem çocuklara okuma yazma alışkanlığını vermek için yaptık bu faaliyeti.
Bu haftanın konusu buydu. Yani “hayatınızın son on günü olsaydı ne yapardınız.”dı.
Aslında onların kompozisyonlarından başlıklar yerine tümünü paylaşmak isterdim.
Ancak bu mümkün değil. O zaman başlıkları paylaşalım.
Birimiz “Ağlardım.” Dedi. Gözlerim yırtılıncaya kadar ağlardım. Hani mecazi anlamda değil gerçekten gözlerimden kanlar akacak kadar ağlardım. Sesli ağlardım. Kimseden utanmadan, erkeler ağlar mı demelerinden çekinmeden, hani hüngür hüngür derler ya işte öyle ağlardım.
Diğerimiz “ibadet ederdim” dedi. Mümkün olduğunca kazalarımı yetiştirmeye çalışırdım. Ayaklarıma kara sular inene kadar ayakta durup binlerce defa fatihayı okurdum. Rükûda beynime kan damlayacak kadar beklerdim. Gözlerim çatal görmeye başlayana kadar kaldırmazdım hakkın karşısında kafamı. Alnımda nasır çıkarcasına secdede olurdum. Acımasına bakmazdım alnımın. Sert yerde daha çok nasırlaşsın diye beklerdim. On gün sonra bu benim nişanem olacak derdim. Diz kapaklarım yırtılana kadar oturur orda rabbimi tespih ederdim.
Bir diğerimiz “ gezerdim” gönlümce görmediğim yerleri görmeye çalışırdım. Hayatta yapmayı arzuladığım ama bir yolla engel olan şeyleri yapmak isterdim. En uzak olan ihtimallerin içinde erişilmez olanı yapmaya çalışırdım hani kemal sunal filmindeki son günlerini yaşayan adam tiplemesi gibi korkmadan kırmızıda karşıya geçip, bombalı pakete tekme atardım. Tüm çılgınlıkları yaparak yani deli dolu yaşayarak ölümü beklerdim. Yani fani dünyadan ebedi aleme vuruşarak çekilmeyi yeğlerdim. Şeklinde yaklaştı son o gününe.
“Helalleşirdim” dedi başkası. Benimle irtibatı olan tüm akrabam, arkadaşım, tanıdığım, kısaca kimle tanışmışsam onunla helalleşirdim. Ulaştıklarıma bizzat giderdim. Telefon ederdim. Telgraf çekerdim. Olmazsa yetişmezse ihtimaline karşı küçük notlar yazıp bırakırdım. Lütfen ne olur yalvarıyorum beni affedin. Hakkınız geçmiştir veya geçmemiştir ama olsun siz yinede dilinizden ve kalbinizden bana hakkınızı helal edin derdim.
Evet; hala gözleriniz kaplı değil mi? Açmayın ve siz düşünün. Sizin son o gününüz olsaydı ne yapardınız.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4366 defa okunmuştur.