MADDİ SİYASET
Gerek yerel seçimlerde olsun gerek genel seçimlerde siyasi alanda bir yerlere gelmek amacıyla yapılacak olan aday olabilme esnasında ve seçilme esnasında gerekli gereksiz yapılan harcamalar siyasetin pahalı bir yol pahalı bir seçim olduğunu gösteriyor.
Herhangi bir siyasi partiden aday olmak için cebinizin sağlam olması için. Bu adaylık milletvekilliği, Belediye başkanlığı yada İl genel veya Belediye meclis üyeliği fark etmiyor. Milletvekilliğinde çok fazla , Başkanlık adaylığına çok, diğerlerinde daha az maddi güç olması gerekiyor.
İlk bağışlar sadece aday adayı olmak için. Sonrası tanıtım süreci başlıyor. İlk tanıtım süreci parti yönetiminden seçiciler için. Ben daha iyiyim diğer adaydan tanıtımı bu. Gazete ilanlarıyla, resimlerle kendinizi parti yönetimine anlatmak durumundasınız. Verdiğiniz ilanlar parti içinden adayı belirleyen seçicileri ne kadar etkiler bilinmez ama bu reklamınızı yapmak durumundasınız. Tüm özelliklerinizi ortaya döküp belirleyici bir özelliğinizle diğer aday adayından bir adım öne geçmek durumundasınız.
Aday adaylığı bitip aday olunca cebinize biraz daha sokacaksınız elinizi. Her attığınız adım para harcatacak size. Toplantılarda önünüzde tokmak sallayan davulcudan başlamak zorundasınız. Sanki ona verilecek parya ortak olunacakmış gibi yada bunun şan, şerefle ne alakası varsa şan, şöhret, şeref meselesiymiş gibi bakan gözler arasında cebinizden çıkarıp saçtığınız paranın büyüklüğüne bakan halkın içinde en büyüğe yakın kağıt paradan saçmak zorundasınız. Çıkarıp beş on verirseniz veya düğünlerde sizi karşılayan davulcunun cebine sokulan bahşiş gibi sokuşturursanız havanız söner.
Hele bak koca adamın verdiği bahşiş bu kadar olur mu demeye getirilen bakış ve konuşmalar olur. Sanki o aday parayı davulculara bahşiş vermek için kazanıyor. Ama anlayış bu çıkmışa yola harcayacak. Verecek bu bahşişi.
Sokakta gezerken yanınıza yaklaşan dilenciye de öyle bozuk para falan veremezsiniz. Öyle üç kuruşla savuşmaz zaten o . çünkü emin olun onun para istediği birileri siz işaret etmiştir. Patron o dercesine. Bu nedenle o dilenci gitmez yanınızdan iyi bir para almadan. Hadi burada küçüğe yakın bir kağıt veririsiniz. Aman ha en küçük olmaz. Bakıyorlar çünkü.
Gazetelere radyolara reklam vereceksiniz. Yüzünüz tanınacak. Sesiniz duyulacak.
Afişler asılacak. Bu afişleri asmak için delikanlı camiadan yardım isteyeceksiniz. Yeğenler arkadaşlarını toplayıp gelecek. Kalabalık olacaksınız. Tabi bu genç camianın sigarası(kötü alışkanlık) yemeği çayı verilecek. İçlerinden yeğenleriniz aracılığıyla size iletilen üçüne beşine maddi durumu kötü diye harçlık vereceksiniz.
Araba süslenecek. Bu arabalara benzin alınacak. Allah’tan gazlı arabalar çok. Masrafınız az olur biraz. Bu arabalara şoför lazım. Dolaşacak şehir içinde anons yapacak. Hem arabanın masrafı hem şoförün masrafı olacak. Gönüllü yapıyor olsalar da siz vereceksiniz yinede.
Büro açılacak. Kirası, masası, sandalyesi, içilen çayı, şekeri. Orada çalışan insanların bakımı.
Neyse yemin ederim aklımda en az on kalem daha masraf kapısı var yazacak. Hem de ciddi harcamalar. Ama yerim kalmadı. İsteyene ayrıca bilgi rehberliği yaparım.
Tabi olarak aday olunan makama göre bazı harcamalar daha az oluyor. Bilmem kaçıncı sıradan bir meclis adayı bu masrafların bazılarını yapmıyor.
Kısaca aday olmak öyle emeklinin ,işsizin, maddi durumu çok güçlü olmayanın işi değil. Arkanda harcayacak paran yoksa olmuyor. Has bel kader meziyetlerine ve şecerene bakıp aday yapmışlarsa; altın alacaksın eşten dosttan, kredi çekeceksin harcayacaksın bu parayı. Yoksa mahcup olursun. Kime mahcup olursun en azından senden bu harcamaları yapmanı bekleyen veya bu harcamalara destek olunmasını bekleyen parti yöneticilerine. Seninle bu yala çıkan insanlara mahcup olursun. Hem hiç hak etmediğin halde yaşarsın bunu.
Vazgeçemezsinde , ben oynamıyorum alın bilyelerinizi de diyemezsin. Çıkmışsın bir yola. Nasıl yalnız bırakırsın sana inananları. Sana destek olanları.
Denilecek çok söz var inşallah devam ederiz sonra.
Selam ve dua ile…
