GELENEK DIŞI BAYRAMLAR
Ben ülkeyim diyen, millet olma bilincine erişmiş ve ulus kavramını almış toplulukların mutlak suretle bir kurtuluş günleri ve bu günleri onlara yani topluma armağan etmiş bir silahlı kuvvetler günü ve buna bağlı olarak ilk mücadeleyi başlatmış olan bir liderleri vardır.
Bizim kurtuluş günümüz, egemenlik günümüz vardır. Bizim birde 30 Ağustos zafer bayramımız vardır.
30 ağustos zafer bayramının insanların gönlünde farklı anlamları vardır. Benim coşku günü olarak, şeref günü olarak, gurur günü olarak gönlümde var olmuştur.
Elbette 30 Ağustos aynı zamanda askeri şahıslar daha doğru ifade ile rütbeli lider personel için rütbe terfi anlamına gelir. Kıdem atlama ayı ve yeni bir rütbe ve kıdemle göreve devam etmek anlamına gelir. Rütbeli personeli her yıl tatlı bir heyecan sarar. Birde bu rütbeli askerler için emeklilik hesabı da 30 Ağustostan geçerli olmak üzere yapılır. Yani hayata sivil devam edecek askerler içinde zafer bayramının ehemmiyeti büyüktür.
Zafer bayramı ve silahlı kuvvetler günü olarak kutlanan z30 Ağustos bu yıl farklı gelenekler getirdi. Yani askerin de sivilin de bazı teamülleri vardı ancak bunlar yıkıldı.
Başta resepsiyonlar olmak üzer beylik işlerden uzak durulacak bunun yerine halkın ordusu; inamı doğrultusunda, inancı doğrultusunda, itikati doğrultusunda kuran okuyarak şehitlere ahdi vefa göstererek kutlayacak.
Bir başka yenilik Genelkurmay başkanının kapısında Başbakanı bekletme geleneği son bulacak. Seçilmişlerin atanmışlardan devlet yönetiminde daha etkin olduğu vurgulanacak.
Bu zafer bayramı biraz enteresan gelişmeler ile geçiyor ve geçecek.
Emekliliğine Güner kalmış Kuvvet Komutanlarının ben oynamıyorum diyerek istifa etmeleri, Genelkurmay Başkanın onlara uyması, uymayan Komutanın ve komutanların vaktinden önce atama görmesi gibi konular gelenekler dışında gelişme oldu.
Emekli olan Genelkurmay Başkanına ait olduğu ileri sürülen ses kaydında pek çok itirafların olması yine değişik bir zafer bayramı kutlaması oldu. Bu konuya uzunca değineceğim için kısa geçiyorum.
Kısaca değişik bir zafer bayramı kutlaması yapıyoruz ama şunda değişiklik yok ki; guruluyuz, şerefliyiz, onurluyuz, iyi ki ordumuz var, iyi ki askerimiz var, iyi ki asker milletiz. İyi ki bu yüce ırkın yılmaz bekçilerinden biriyiz.
Diğer bayramımızda teamüller dışında kutlanacak. Dini olan yani ateist olmayan insanlığın inancını gereğidir bayram. Bazen bir gündür, bazen bir saat. Farklı şekilde farklı inanların bayramı vardır.
Bizim yüce dinimizin de Biray oruç tutan Müslümanlara hediyesidir ramazan bayramı. Açlığın, susuzluğun, nefsin üstesinden gelerek “yarabbi senin rızan için oruç tutuyorum” diyebilenlere mükâfattır bu bayram.
İşte bu orucun ardından nimetlere kavuşacağımız bayram gününde bir lokma ekmeğe muhtaç olan başta komşumuz, akrabamız olmak üzere Afrika’daki insanların dramı ile kutuluyoruz bu bayramı.
İnsanlığımızdan utanmayacağımız günleri yaşamamak için bayram sevincimizde aç insanları düşünmeden geçmeyelim. Alacağımız her giysiden az tasarruf, yiyeceğimiz yemekten az birikim, misafire tutacağımız çikolatadan az kesinti ile inanın sayısız insanların canını kurtaracağız. Unutmayın 150 evet 150 lira ile bir insanı orada 6 ay yaşatma imkânına sahipsiniz.
Tekraren necip milletimizin gurur günü, zafer günü ve yüce dinimize mensup tüm islam âleminin bayramlarını tebrik ediyorum.
Selam ve dua ile…
Bu haber 3904 defa okunmuştur.
