DÜNYA YUVARLAKTIR
Yok ya! Ciddi misin? Allah Allah dediğinizi duyar gibiyim. Bazılarınız bizde kare sanıyorduk diyecek. Bazıları bizde dikdörtgen bilirdik demişte olabilirsiniz. Bazıları ise kindarlık dercesine göre daha ağır bir benzetme yapıp beni bozabilmek için “yok küp”tü diyebilir.
Aslında malumun ilanına gerek yok diyeninizde olacaktır mutlaka.
Bakınız zamanında Galileo, kendisinden önce Copernicus'un öne sürdüğü güneş merkezli evren kuramını benimsemiş ve bu nedenle Vatikan kilisesi tarafından iki defa yargılanmıştır. Kilise dünya merkezli bir evren anlayışını savunuyordu ve Copernicus teorisini dine aykırı buluyordu. 1614'te ilk mahkemesinde görüşlerini yayması ve öğretmesi yasaklanmış, 1632'de yazdığı bir kitap nedeniyle yargılanması sonucu ömür boyu ev hapsine mahkum edilmiştir. Bu olaylar nedeniyle Galileo tarihte bilim ve din çatışmasının bir sembolü haline gelmiştir.
Biri ile birinin veya bir düşüncenin diğeri ile çatışması gayet normaldir. Ancak bazı gerçekler vardır ki bunlar herkes için gerçektir. Yani daha yeniden Amerika’yı keşfetmenin anlamı yoktur.
Lafı uzattık ama daha gerçekçi anlaşılsın ki kafalarda soru işareti kalmasın içindir.
Kısaca bazı doğruyu söyleyenleri aforoz etme düşüncesi özellikle siyasi hayatta aldı başını gidiyor.
Hiçbir düşünce veya siyasi hareket yoktur ki bizde öyle değil, bizde doğruyu söyleyeni el üstünde tutarlar diyemez.
En küçük birimden başlayın en büyük siyasi hareketlere veya siyasilerin genel merkezlerine kadar gidin bu durum böyledir.
Ana muhalefet partisinde savcı soyadlı bir parti meclis üyesinin nasıl gözden dışarı çıkarıldığını gördük. Nasıl disipline verilerek partiden uzaklaştırıldığını görmeyen kalmadı.
İkinci Muhalefet partisinde de durum farklı değildir. Onda da genel başkana karşı söylenen sözle neticesinde veya parti genel başkanlığına aday olduğundan insanların nasıl dışlandığını gördük.
Onlarda varda İktidar partisinde yok mu?
Tabi ki var. Ancak belki iktidarın nimetlerinden faydalanma düşüncesinden pek doğru söyleyenler sivrilmiyor veya baskın bir lider ve güçlü bir başkan olduğundan kımıldama olmuyor. Yoksa yanlış gördüklerini söyleyecek pek çok insan var.
Burada ki yanlışlık varsa yani doğruyu söylemede sıkıntı varsa elbet yanlış gördüklerini dile getirmeyenlerdedir. Yani kimse Galileo olmak istemiyor.
Ancak bir o kadarda otoritede yanlış vardır.
Kim ki biraz doğruyu söylemeye kalksa Galileo’nun akıbetine uğramaktan kaçamayacağını biliyor.
Elbette bizim inancımızda “doğruyu söylemeyen dilsiz şeytandır” ancak hemen ardında da “her doğru her yerde söylenmez” atasözü karşınıza çıkıyor.
Siyasette acayip bir aforoz mekanizması var. Şak şakcıkık yaparsanız sizden iyisi olmuyor. Doğruyu söylemeye kalkan biliyor aforoz olacağını.
Doğruyu söyleyenlere tavsiyem dik olmaları ve parmağıyla da olsa “dünya dönüyor” demeleridir.
Azınlık kalacağını da bilseler demeliler. Aksi halde otoritede doğruyu zor görür. Doğru işleri yapmakta zorlanır. Otoritenin başarısını isteyenler doğruyu söylemeliler, otoritede dünya yuvarlatır ve dönüyor diyenlere yol vermeliler. Nihayetinde dost acı söyler.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4986 defa okunmuştur.
