DEMOKRATİK ANAYASA
Un eleme amacıyla beklide asırlardır kullanılan eleğin su taşımada kullanılmayacağı gibi artık her yerinden şişlenmiş mevcut anayasamız ile yola devam etmemiz de zor görünüyor.
İhtilal ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek için kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketidir.
Darbe ise ülke de zor kullanarak hükümeti devirme hareketidir.
Bazılarının ısrarla ihtilal diye adlandırdığı 12 Eylül bu nedenle halk hareketi olmadığından askeri bir darbedir.
Hal böyle olunca bir darbe işgali altında yapılan anayasanın demokratik olması, hak ve özgürlükler anlamında geniş bir perspektife hitap etmesi ve desteğe sahip olması düşünülemez. Evet, bu destek yapılan halk oylaması ile sağlanmış görünüyor. Zira gerçekten ezici bir çoğunlukla kabul edildiğini hatırlıyorum bu anayasanın. Ama şunu da hatırlıyorum ve biliyorum ki askeri yönetim altında silahların gölgesinde yapılan bu referandumdan aksi bir sonucun çıkması sosyolojik açıdan mümkün değildi. Beklenen sonuç oldu ve halk Kenan Evrenin Cumhurbaşkanı olmasını ve bu anayasanın kabulünü kabul eti.
Bu kadar destek altında kabul edilen anayasa kabulünden sonra artık kimsenin takip edemeyeceği kadar gelen hükümetler tarafından madde madde oynanarak didiklendi. Değiştirilme yoluna gidildi. Bazı maddeler yeniden ele alınmak zorunda kalındı.
Çağımızın çok çabuk değiştiği ve özellikle demokratikleşme anlamında atılan adımlara köstek olan bu anayasanın değiştirilmesi artık elzem görünüyor. Statükocuların inatla savunmaya çalıştığı ama neresinden tarasanız tutun elinizde kalan anayasanın daha fazla deforme olmadan yenilenmesi herkesim ve herkesi mutlu etmesi gerekiyor.
Zaten değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez maddelere kimsenin dokunmaması gerekiyor. Milli birliğimizin devamı için yönetim şeklimiz, bayrağımız, başkentimiz gibi hassaslarımızın korunması haricinde temel hak ve özgürlüklerin çağa uygun hale getirilmesi gerekiyor. Özellikle düşünce ve manevi özgürlüklerin yeniden düzenlenmesi son günlerdeki ülkemi meşgul eden gündemi takip eden herkes tarafından sesli veya sessiz düşünülüyor.
Mevcut anayasanın değiştirilmesi için hükümetin mümkün olduğunca siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, akademisyenlerin temsilcilerini içine alan geniş tabanlı ve herkesin temsil edildiği bir ekip kurması gerekiyor. Özellikle siyasi partilerin bu ekibe destek olarak ve beğenip beğenmediği fikirlerini bu çalışma ekibi içinde dile getirmesi gerekiyor. Körü körüne ve inatla yapılan muhalefet ülkemizin gelişmesine engel oluyor.
Yıllar önce yapılması gereken ve hukuki anlamda yerimizde sayıp, atılacak adımlardan korkutan bu anayasanın, herkesin taşına altına elini sokarak halletmesi gereken bir mesele olduğu vakadır.
Hükümetin meclis çoğunluğuna güvenerek (kaba tabirle dayılanmadan), muhalefetin ise ne olursa olsun karşı çıkayım mantığından arınarak eleğe dönen bu anayasanın değiştirerek çocuklarımıza anayaysa yapılması için çalışmalara başlaması gerekiyor. Geç bile kalındı. Daha geç kalınmasın.
Selam ve dua ile…
Bu haber 3925 defa okunmuştur.
