KİME NE GETİRİR
Yüksek seçim kurulunun kimilerine göre siyasi karar kimlerine göre mevcut yasaları eksiksiz uygulaması sonucu oluşan vetolu bir seçim sonucu kime ne getiri, kimden ne götürür iyi tahlil etmek gerekiyor.
Yüksek seçim kurulu belki görevini yaptı belki de kimilerinin iddia ettiği gibi nalına mıhına biraz fazla vurdu.
Sebep ne olursa olsun bu veto kararı çıktı.
Şimdi düzeltmenin yolu ne onun tartışılması lazım. meclisi toplayıp seçim kanunu değiştirmek pek gerçekçi gelmiyor. En azından böyle bir olasılık çok uzaklarda duruyor.
Hem acele ile karar almak kanun yapmak oldukça sakıncalı ve hem de dayatma ile yüzde atmışı bir dahaki dönemde olmayacak milletvekilleri ile bu tür bir yasa yapmak sakıncalı.
Bir daha ömrübillah meclise gelemeyecek veya gelse bile en az dört yıl süreli vekillikten uzaklaştırılan insanlar toplantıyı boykot eder gelmez. Diyelim ki gerek parti sevgisinden, gerek millet sevgisinden, gerek görev bilincinden ve gerekse bir daha ki döneme hazırlık yapmak amaçlı gelinmiş olsun. Ne kadar ciddi çalışma yapılır. İşi ne kadar sağlıklı yapmak için kafalarını yoralar.
Tabi olarak bir sürede olsa vekillik yapmış olan insanların en azından vefa borcu ile ciddi çalışacağı kesindir. Ama bu oran çok olmayacaktır.
Bir başka olasılık ise Yüksek seçim kurulu kararını gözden geçirecektir. Bu daha mantıklı olandır. Böyle bir gözden geçirme ile kanunu yandan dolaşma değil de farklı yorum getirerek ülkenin bir kaos ortamına sürüklemesini engellemesi daha şık olacaktır.
Olası mevcut durumda bu iş kime ne yarar sağlar.
Belki mevcut partiler içerisinden bölgede seçime katılan partilere bağımsız adayların olmadığı yerlerde BDP destek olabilir. Yani kendilerine yakın gördükleri adaylara destek olarak en azından kendi adayları olmasa bile düşünce yapısına yakın adayları meclise taşıyabilirler. Bu desteğin verilmesi durumunda destek verilen parti diğer bölgelerde sıkıntı yaşar. Zamanında sol bir partiden aday seçilerek meclise gelenlerin sıkıntısı rakip partiler tarafından hala olumsuz propaganda olarak kullanılıyor.
Diğer seçenek yasaklı adayların yerine yenileri konulamadığı için BDP destekli bağımsızlardan 5-6 vekil az çıkar. Bu durum BDP’nin grup kuramamasına kadar gider. Böyle bir durumda milliyetçi kesimi mutlu edecek olmasına rağmen genel anlamda ülkeye hayır getirmez. Onlardan korkudan, yakma yıkma tehditlerinden değil. temsil ve bu kronikleşmiş yaranın artık kapanması için atılacak adımlara katkı sağlamayacağındandır.
Hiçbir partiye destek verilmemesi ve mevcut vetolar ile seçime gidilmesi durumunda bence İstanbul’da Akparti’ye, Siirt’te Akparti’ye, Mersinde CHP veya MHP’ye, Diyarbakır’da Akparti’ye, Hakkâri’de yedek adayı olduğundan BDP’ye yarar. Elazığ’da durumun değişmeyeceğini tahmin etmek zor değil.
Bu sorun mahkemelerden alınacak belgelerin Yüksek seçim kuruluna verilmesi ile çözülecektir diye umuyorum. Bunu sağlamak için herkes üzerine düşeni yapmalı ve ülkenin yeni bir sorun ile karşı karşıya kalmasının önüne geçilmelidir. Asli milliyetçilik kaostan prim kapmak değil, kargaşa ortamlarını bertaraf ederek sükuneti sağlamakla olur.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4163 defa okunmuştur.
