HAKARET SİYASETİ
Ülke genelinde hükümete ve başbakana laf atacakları zaman hemen onun doğup büyüdüğü yerden yani Kasımpaşa’dan girerler ve Kasımpaşa ağzıyla konuşuyor veya Kasımpaşa yürüyüşü ile yürüyor lafı atarlar.
Kırıkkale’de ise bir türkü ortalıkta dolanıyor. Mutlaka dinlemişsinizdir. Kırıkkale’yi dolana dolana ilçelerden köylere kadar oralı veya orada yaşayan insanların özelliklerini söylüyor bu türkü.
Kimine güzel avcı diyor, kimine yalancı, kimine cömert kimine cimri, kimine delikanlı, kimine korkak. Her kesime bir laf atıyor vesselam.
Şimdilere ulusal basının işi gücü kalmadı veya kocaman muhalefet partilerinin işi kalmadı İçişleri Bakanının yapmış olduğu bir gafı aldılar sündürdükçe sündürüyorlar.
Hepiniz kesinlikle hatırlarsınız konuyu. Hani bakan Erzurum’a gidiyor ve kendisini gördüğüne sevindiğini söyleyen bir vatandaşa “sevindiğini nereden bileyim, hadi bir oyna da göreyim” diye kendince latife ediyor.
Vay sen misin? Bunu söyleyen. Neredeyse Suriye sorunu, terör sorunu, işsizlik sorunu bitiyor ve tüm ülke buna kilitleniyor.
Söylediğini doğru mu buluyorum. Kesinlikle hayır.
Doğru değil. Vatandaşa böyle bir şey söylemek kimseye yakışmaz. Hele bir Bakana asla yakışmaz. Kimse kimsenin ne oyuncağıdır nede takla atan güvercini veya oyunda eğlendireni değildir.
Ancak bu konuda Bakanın maksadını aştığını ve aslında o vatandaşı küçültmek için söylemediğini inanın bu yaygarayı yapanlar bizlerden çok daha iyi biliyor.
Bir bakan söylemine eylemine dikkat etmeli. Konuşması ile kimseyi hakir görme hakkı yoktur. Ancak nihayetinde oda bir insandır ve zaman zaman onunda herkes gibi hata yapma durumu vardır. Bu nedenle hemen vatan haini veya vatandaş düşmanı yapmanın bir anlamı yoktur.
Elbet dile gelmeli ve elbet bakan yanlış yaptı ve bu hatayı yaptığı için eleştiriyoruz deme hakkı da herkeste vardır. Ama bunu ülkenin tek meselesi yapmaya da kimsenin hakkı yoktur. Nihayetine beşer şaşar.
Hele bunu mecliste kavganın baş meselesi yapmak kimseye yarar getirmediği gibi o hata kadar belki de ondan daha büyük hata olur.
Bir şeylerin uzantısı olduğu her halinden belli olan parti aldı götürdü nereler bu yapılan yanlışı.
Ellerine oyuncak verildi bir nevi.
Nasıl hakaretler edildiğini hepimiz gerek haberlerde gerekse sosyal medyada takip ettik.
Peki, bakanın yaptığı hatada bunların yaptığı nedir.
Ne şeref kaldı ne haysiyet. Bir Bakana bir insana olmadık hakaret etme hakkını insanlar nasıl buluyor kendilerinde anlamıyorum. Bu hatanın üzerinden ağza alınmayacak kelimeleri ülkenin bakanına söylemenin kime ne yarar sağladığını takip edin göreceksiniz.
Meclisin ve ülkenin meselesi o kadar fazla ki gelip buna takılmak ancak ayak bağı olur.
Terörü konuşun, işsizliği konuşun, gelişmişliliği veya benzin zammını konuşun. Ama bir insanın yapmış olduğu bir hatayı bu kadar konuşursanız eller gider mersine biz gideriz tersine.
Hakaret ve olağan dışı kelimeler ile birilerine yüklenmek onun maksadını aştığı gibi konuşanın fersah fersah maksadını aştığını gösterir.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4088 defa okunmuştur.
