FATİH’İ ANLAMAK
Hükümet birçok alanda başarılı konulara imza atıyor. Efendim eksiği yok mu? Elbette var. Ama başarılı olduğu da bir çok konu var. Bunları da yazmak dile getirmek gerekiyor.
Eğitim alanında kitapların dağıtılması ile ebeveynleri ve öğretmenleri sıralardan kurtarıp,eğitim başlamasından günler haftalar hatta aylar geçmiş olmasına rağmen hala kitap peşinde koşturmaktan kurtardı.
Hepimiz hatırlarız elimizde falanca yazarın kitabı var mı diye kitapçıları dolaştığımızı. Bulamayınca sinirlenip başka bir kitapçıda soluğu aldığımızı ve oraya varınca sıralarda bekleyip kitap alma derdimizi. Bazen bulunduğumuz yerde bulamayıp bir başka illerden kitap siparişi verdiğimizi.
Matematik dersine kimyacı öğretmenin girdiğini, beden dersine İngilizce öğretmenin girdiğini hepimiz yine hafızamıza yer etmedik mi? Alakalı dersler tamam da birde alakasız derslere giren öğretmenlerin nasıl bocaladığını hepimiz dün gibi hatırlıyoruz.
Öğrenciler içinde zordu. Öğretmenler içinde zordu. Ana babalar içinde zordu. Boş geçen derste öğrenci sıkılıyor, öğretmen baş edemiyor, ana babalar ise okuldan gelen çocuğuna okuldan kaçtı muamelesi yapıyordu.
Dedim ya zordu eğitim almakta eğitim vermekte.
Şimdilerde Fatih projesi adı altında elektronik ortamda ders verilmesi projesini anlattı hükümetin başı Başbakan Fatih projesini anlattığında bunun eğitimde bir devrim olduğunu anlamanın zor olduğu göründü.
Tebeşir tozu ile yazı tahtası ile uğraşmak yerine artık modern çağın gerekliliğini kullanmayı amaçlayan bu proje ile çocukların daha kaliteli eğitim alacakları kaçınılmazdır.
Fatih projesi ile amaçlanan düşünceyi anlamayan bazı siyasiler buna da bir bahane buldular. Bazıları olmaz gözü ile bakarken bazıları hala şekil ve isimle uğraşıyor. Neden adı fatih konuş. Bunu anlamaya çalışan bu siyasilerin birçok hükümet icraatına olduğu gibi buna da “istemzuk” yaklaşımını göstermeleri çok manidardır.
Bu akıllı tahtalardan okul aile birliği başkanı olduğum okula 4 adet aldık. Kullanmasını ilk o zaman gördüm. Gerçekten hem eğitimciyi hem öğrenciyi rahatlatan ve adapte eden bir teknoloji. Bunun yaygınlaşması eğitimde çığır açar.
Eğitimin ve eğitimcinin birçok sorunu vardır. Bu sorunlar elbet akşam yatıp sabah olunca düzelmeyecek. Çözülmesi zaman alacak olan bu sorunların temeli çok eskiye dayanıyor.
Her şeyden önce eğitimci olan geleceğimizin mimarlarının maddi sorunları en önemli yeri kaplamaktadır.
Öğrencinin karşısına her gün aynı kıyafetle çıkan bir öğretmene öğrencinin maalesef bakış açısı çok değişik olmaktadır. Hiç demeyin benim evladım öğretmenin kareli tek ceket ile her gün derse gelmesini garipsemez diye. Maalesef devir bunu götürüyor. En aklıselim öğrenci bile buna dikkat ediyor.
Tabi olarak maddi sorununu çözmeyen bir öğretmenin derse adaptasyonu bir o kadar zor olur. Ev kirasını, doğalgaz parasını düşünen öğretmen öğrenciye ne verir veya ne kadar verir.
Devlet geleceğin mimarlarına imkanın azamisini vermek zorunda. Bunun kaçarı yok.
Tüm öğretmenlerimizin tekrar öğretmenler gününü tebrik ediyorum.
Selam ve dua ile…
Bu haber 4290 defa okunmuştur.
