BAŞARISIZLIKTAN NEMALANMA
Son günlerde hükümete karşı güncel tabirle asimetrik bir propaganda yöntemi ile başarısızlık gibi görünen faaliyetlere haberler yapılıyor.
Anayasa değişikliği ile daha demokratik bir yapıya kavuşmak amacıyla yapılan bazı faaliyetlerin arkasına sığınarak maalesef televizyonlar anlamını çözmekte zorlandığım şeklide yayınlar yapıyor.
Anayasanın değiştirilmesi planlanan ancak Akparti’nin yol kazası şeklinde yorumladığı şekilde düşen 8 nci maddenin ret oyu almasıyla televizyonlar canlı yayınlara geçti.
17 nci madde olan Anayasa Mahkemesinin yapısının değiştirilmesi planlanan maddenin kabul edilip edilmeyeceği adeta canlı bir referanduma dönüştürüldü. Bu madde üzerinden Akparti’nin yara alıp almayacağı canlı yayınlarla halka duyurulmaya çalışıldı.
Yorumlardan en insaflısı CHP ve MHP genel Başkan yardımcılarının aklıselim tavırları ile oldu. Nasıl oldu bilmiyorum ya içlerine doğdu veya öyle olacağını tahmin ettiklerinden iddialı konuşmadılar. Bu madde geçebilir, milletvekilleri daha bir kenetlendi gibi açıklamalar yapıldı. Nihayetinde ise bu canlı yayınlar devam ederken maddenin akıbeti belli oldu ve kabul edildi.
Bu iki genel başkan yardımcılarının sağduyulu ve temkinli yaklaşımlarını maalesef diğer kanallarda ve diğer yorumcularda görmek mümkün olmadı. Hepsi çok iddialı şekilde bunun geçmeyeceğini anlattılar.
Öyle veya böyle sonucun nasıl olacağı tartışılırken Akparti içerisinde ki daha önceki oylamada ret vererek ortalığı adeta savaş alanına çeviren kimliği gizli milletvekilleri de eminim daha mantıklı düşünme gayreti içine girerek olmadık bir maceraya ülkeyi sürüklemediler.
Açıklamalar üst üste geldi. Kimi yaptığı yanlışı sert sözlerle bastırmaya çalışırken kimi kendini aklama gayreti içine girdi.
Elbette milletin vekili olarak seçilmiş insanların oralara gittiğinde millet gibi düşünmesi ve millet gibi karar vermesi gerekiyor. Hal böyle olunca özgür irade bazen olumlu sonuçlar doğururken bazen de otoritenin isteği dışında gelişmelere yol açabiliyor. En güzeli hayırlısı böyle demektir.
Herkesin basmakalıp gibi düşünmelerinin karşısındayım. Her seçilmiş seçmenlerine karşı nasıl davranmaları gerektiğini bilmek zorundadır. Seçmenleri hangi düşünce ile kendisini oraya göndermişse o yönde ve kendi özgür iradelerini de üzerine koyarak oy kullanmak zorundadır.
Kim olursa olsun bu özgür iradeye ipotek koymaya kalmamalı ve otoriteyi olumsuz şekilde kullanmamalıdır.
Bu anlamda seçilmiş insanların meclis içerisindeki oylamalara katılmaması ve hiçbir türlü iradelerini ortaya koyamaması ne kadar yanlıştır. Bu yanlışı ister milletvekili kendisi yapsın isterse bu milletvekillerinin bağlı olduğu parti liderleri yapsın. Bazıları bu yanlışa devam ediyor.
Maddeleri tek tek geçiren meclisin bu çalışmalarını yanlı olarak izlemek yerine canlı yayınlarla meclis televizyonundan fırsat bulursanız izlemenizi öneriyorum. Yanlı basının yönlendirip yanlış haber yapmasını engellemek anlamında ve doğruyu öğrenmek için bunu yapmakta fayda var.
Selam ve dua ile…
Bu haber 3954 defa okunmuştur.